Geleceği Düzeltmek

RZ47387, RS54566 ve TR44543 çok gizli olan “Geleceği Düzeltmek” protokolünü uygulamak için tam 20 yıl eğitim aldılar. 4.Dünya savaşı sırasında evrenin yapısını bozabilecek derecede nükleer silah kullanan devletler yüzünden dünya neredeyse yaşanılamaz bir yer haline gelmiştir.

Bilim adamı YU66535 önderliğinde hazırlanan protokol 3200 yılında 400.000 nüfuslu dünyanın yok olan yaşam kaynaklarını ve böylece nüfusunu büyük ölçüde etkilemek adına artık tek bir çözüm kaldığı konusunda hemfikirdiler: geçmişe gidip, varolan geleceği düzeltmek.

İnsan nüfusu o kadar azalmıştı ki artık isimler yerine veritabanına kayıtlı kimlik numaraları ile, alyuvarlara yapışık yaşayan programlanmış mikro-robotlar sayesinde tüm yaşam döngüsü ve olasılıklar tek bir noktada ölçümleniyordu. 

20 yıl eğitim alan 3 bilim uzmanı artık verilen önemli görevleri yerine getirerek dünyanın geleceğini kurtarmak zorundaydılar. 2000’li yıllarda insan ırkının dünyanın yerli kaynaklarını tüketmesi evrenin dengesini de bozmuş ve güneşin neredeyse 1000 katı olan Pollux gezegeni gittikçe güneş sistemine yaklaşıyor ve güneş sisteminin yok olmasını hızlandırıyordu.

Tüm bu yıkımlara ve insan ırkının felaketlerde yok olmasına sebep olan tek şey vardı olasılıklar dahilinde; şiddet eğilimi. İnsan ırkı şiddeti bir araç olarak kullanıp ülkelerin sınırlarını istediği zaman savaşlar ile değiştirmeye, yüzbinlerce masum insanın yaşama hakkını gaspederek onları savaşlara sürüklemeye ve son kozları olarak güç gösterisi olan nükleer teknoloji keşfinden sonra dünya artık güzel bir gezegen olmaktan çıkmıştı.

RZ47387, RS54566 ve TR44543 hiçbir zaman birlikte görünmeden verilen protokolü yerine getirmek için önemli adımlar attılar.

İnsanın sinirini kırmak için tüm dünyanın dna’sını değiştirmek olasılıklar değerlendirildiğinde sonunda aynı yıkımları yapıyordu. O yüzden doğal sayılabilecek yollar ile insan ırkının sinirlerini yumuşatarak savaşa daha uzak ve daha anlayışlı bir ırk haline getirmek için yaklaşık 300 yılları vardı. 

Genetik yollarla üretilen ve kusursuz derecede insan ırkının 2000’li yıllarındaki özelliklerini taşıyan bu uzmanların aynı zamanda istedikleri dna’yı kopyalayabilme ve hiçbir araca gerek duymadan zamanı kırabilme özellikleri vardı.

İlk işleri kısa sürede başka bir bitkiye dönüşebilen serumları, yağmurları kullanarak tüm dünyaya serpiştirerek tütün bitkisinin oluşmasını sağladılar. Daha sonra eski amerika kıtasının asıl sahipleri kızılderililere tütünü işleyip keyif verici bir içecek olarak kullanmalarını öğrettiler. Böylece amerika fethedildikten sonra sigara seri üretim ile tüm dünyada aranan bir tüketim maddesi olacaktı. Sigaranın etkisini göstermesi 2.dünya savaşının sonlarında başlayacaktı ancak. 

Daha sonra 4.dünya savaşında kullanılacak en büyük silahların kaynağını oluşturacak olan ve sadece marmara denizinde bulunan Contorium elementini yüzeyin daha derinlerine saklamak adına yapay depremler yaratarak yüzlerce metre derine gizlenebilmesini sağladılar.

Contorium elementinin işlenmesi ve maddenin hızlanması için çalışmalar yapmak üzere toplanan 6 bilim insanının öleceği uçağın düşmesinden de RS54566 sorumluydu. 

Çoğu suikasta, bilim insanının kaybolmasına (ve şizofreniye yakalanmasına), büyük çaplı depremlere, tusinamilere sebep oldular.

Hatta RZ47387, Adolf Hitler cismine bürünerek; 2000’li yıllarda dünyayı felakete sürükleyecek olan insanların atalarını ortadan kaldırarak görevini tamamlamış ve o görünümü terk etmiştir.

2000’li yıllarda kullanılacak olan teknoloji ile ayırt edilemeyecek ve insan ırkının sinirli halini sürekli dizginleyecek başka bir madde yaratmışlardı : sitrik asit. 

Doğadaki portakaldan, kolaya kadar herşeyin içerisinde bulunan ve tüketilmesi zorunlu olan her gıdada bulunan bir madde. 

Son 300 yılda yaptıkları değişimler sayesinde sonraki bin yıllarda insan nüfusu yüzmilyonları geçmiş; mars, venüs, merkür, ay ve güneşin kalıcı hasarları ortadan kalkmış ve bitki ırkı tükenmemişti.

TR44543’ün bir ülkenin yöneticisi konumunda olduğu, RZ47387’nin nobel ödüllü bilim adamı olarak teknolojinin “kontrollü gelişmesi için” çalışmalar yaptığı ve RS54566’un da kuzey kutbundaki buzulların epey derinlerindeki üslerinden dünyayı halen gözlemlediği bilinmektedir. Ayrıca kuzey kutbundaki bu üslerine İlluminati adını verdikleri gizli bir bilgidir.

Ortadoğu yıkımlarına, nükleer tehlikelere ve savaşlara artık insan oğlunun “duyarsız” kalabilmesinin, dünyanın ve evrenin geleceği açısından iyi bir şey olduğunu söyleyebiliriz.