1. BÖLÜM
Durids denen biryerde yaşıyorum.Burayı pek sevmem,güzel pasta yapıyorlar ve gezebileceğim yerler var.Bunların dışında tam nefret edilesi biryer.Babamın lanet olası ve belirsiz işi yüzünden bu sürtük yuvasına katlanmak zorundayım.Sokaktaki,okuldaki sürtük kahkahaları aklımdan hiç çıkmıyor.Kimseye güvenmiyorum,bazen babama bile.Çünkü bana işinden hiç bahsetmiyor.Sorduğumdaysa bana gülümseyip sevdiğim sütlü çikolatayı uzatıyor ve biraz "Hopsin" dinlemem gerektiğini söylüyor.Reddedemiyorum çünkü O çok iyi biri ve onu çok seviyorum.Alex de iyi biri sanırım.Hahahah,hayır.O tam bir sürtük.Babamla yan yana geldiklerinde bir prens ve bir çöp görüyordum.Çöp o kadın oluyor.Hani şey..."Annem".Bu kelimeyi yıllardır kullanmıyordum.Küçüktüm ama hatırlıyorum."Siktiğimin hayatı,senden nefret ediyorum Bob!Buradan siktirip gidiyorum anlıyor musun?Paranın olduğu yere gidiyorum Bob!" Sonra da kapıyı sertçe çarparak gitmişti.Bunu babama nasıl yapabildi?Tavşan kadar iyi bir adama.Ah evet,Tavşan babam oluyor.Havuçla ilgili herşeyi sever.Ben de tavşanları.Babamla arkadaş gibiyiz,yaptıklarıma karışmaz ve okul notlarım onun sikinde bile değil.Bu harika olduğu kadar da garip.Garip olan tek şey bu değil,bazen yatağına onu gıdıklamaya gidiyorum ve orda olmuyor,heryere bakıyorum ama o olmuyor.Uyumayı çok sever,neden gidiyor ki?
Neyse lan,düşünmem gereken bu değil bunları sonra düşünürüm.Asıl düşünmem gereken okul kapanmadan bir hafta önce liseliler için hazırlanmış olan parti.Bunun için birkaç teklif aldım ama asıl beklediğim kişiden değil.Parlak ve kumral saçları,beyaz teni,uzun boyu,kaslı vücudu,sarımsı gözleri,ve o tatlı gülüşüyle Carl.Ah tanrım onu yaratırken yıllarını harcamış olmalısın.Anlatırken bile içim hoş oluyor.Kötü alışkanlıkları var,kötü bir erkek.Tam sevdiğim tip lan.Kötü erkekler güzel öpüşür değil mi,ha? Durumları da iyi,çalışkan biri olmasına rağmen kimse ona inek demiyor çünkü onda inek tipi yok.Görünce seksi bir kaplanı andırıyor ve adeta onunla sevişmek istiyorum.Ah ulan,tam hasta olunacak tip değil mi?Diğer erkekler gibi süt değil,onunla herşeyi yapabilirsiniz.Kavgalarını tek başına halleder,kimseyi olaya katmaz.Okulda sadece sürtüklerin gözünde yıldız değil.Öğretmenlerin gözünde de öyle.Şüphesiz ki benim favori yıldızım.Böyle tipler genellikle egomanyak olur ve götleri aya ayak basıyordur.Ama Carl öyle değil.Tek gecelik sürtüklerle işi olmuyor.Beni tanıdığını sanmıyorum ama ben onun her bokunu biliyorum.
Bugün okulda onu göremedim,sanırım partinin olacağı alan için hazırlık yapıyorlardı.Her görevin başında o var.Bazen nasıl yetişiyor diye düşünmüyor değilim.Okul çıkışında 1 saat cezaya kaldım çünkü Bayan Vurisia'nın üzerine o lanet olası sesiyle bana "Aptal şey,kötü kız!" diye bağırdığı için kimyasal döktüm.Zararlı bir madde değildi ama beni sevmediği için hep böyle yapar.Birkeresinde derse ilk defa erken geldim,bunun için cezaya bıraktı orospu kadın.Zil çaldığında cezanın olduğu sınıfa girdim.Carl ve arkadaşları da oradaydı.Normalde korkusuz biriyim ama bu beni heyecanlandırıyordu.Carl "Burada ne işin var?" dedi."Ce-ceza" dedim,ve gülümsedi.Diş telleri gözüküyordu.Tanrım ona tel bile çok yakışıyor,dudakları çok güzel tam yapışmalık.Sırayı işaret etti ve "Buraya oturabilirsin kırmızı çantalı kız,rahatına bak" dedi ve çantamı sıraya attım,ceza ödevini çantamdan çıkardım çözmeye çalıştım.Olmuyordu kafam almıyordu.Bir ara çaktırmadan kafamı kaldırdım ve Carl ve Meciny'nin öpüştüğünü gördüm.Birlikte olduklarını bilmiyordum ama bu beni üzmedi.Çünkü Carl öyle kızları sevmiyor.O aşırı korkak bir kız,popüler ama yanında yüzlerce insan bile olsa sesini yükseltemiyor.Carl sarışın kızları tatlı,kumral kızları seksi ve güzel buluyormuş.Hahahah o bir sarışın.Meciny bir süre sonra gitti ve Carl yanıma oturdu."Ben Carl,naber?" dedi."Seni tanıyorum,ben de Pierce." dedim.Sonra onu nereden tanıdığımı sordu ve böylece sohbeti kurmuş olduk.Onu iyice tanıdım ve tam benim kafamdan olduğunu anladım,bu ona olan arzularımı arttırıyordu.
Partiyle ilgili bir fikrim olup olmadığını sordu.Etkileneceğini düşündüm ve "Partide ilkokulluları kokuşmuş bezlerinden ağaçlara asalım ve onları sallandıralım." dedim.Önce suratıma 5-10 saniye ifadesiz baktı ve kahkaha atarak "Sen piskopatsın lan!" dedi.Sonra gülümseyerek saati işaret etti suratında aynı "Of be cezan bitti" ifadesi vardı ama sözleri "İstersen git cezan bitti" şeklindeydi.Ben çok açıksözlü ve cesur biriyim,onunla kalmak istiyordum ve bunu ona söylemeliydim."Ah hayır,seninle kalmak istiyorum" dedim.Suratı öyle bir gülümseme aldı ki ağızı kulaklarıyla sevişecek sandım."Tabii ben de isterim bunu ama antremanım var,istersen izlemeye gel sonra birşeyler yaparız" dedi ve ayağa kalktı.Bende kalktım ve beraber sahaya gittik.
Saha bomboştu,terk edilmiş kasaba gibi,kimse yoktu hava çok güzeldi.Potanın yanındaki kafeden "Hip Hop Sinister" çalıyordu.Bu şarkıya bayılırım.Carl "Hasiktir,bugün günlerden ne?" dedi."Pazartesi,ne oldu ki?" dedim.Antremanları salı günüymüş,beni boşu boşuna getirdiği için özür diledi.Önemli olmadığını söyledim.Sonra bana "Hızlı davran seni piskopat!" dedi ve topu attı.Ben de iyi oynuyordum ve topu ondan kaçırmaya başladım.Art arda sayı atıyordum ve bu onu delirtiyordu.Sonra kahkahalarla yere yattık.Hava kararmaya başlamıştı ve o birden ortadan kayboldu.Bu çok garipti,bana şaka mı yapıyordu?Nereye gitti?