(İlk hikayemle sizlerin karşısındayım. Baştan belirteyim ki sonradan yanlış anlaşılmalar olmasın. Çok beğendiğim 'Cennetin Üç Adım Üstünde' filminden esinlenerek kurguyu oluşturdum. İlk bölümler onun çerçevesinden ilhamla oluştu, isterseniz izleyip bilgi edinebilirsiniz. Fakat ben hikayemi bitirdikten sonra izlemenizi isterim ki bu sayede zamanla kendimi geliştirdiğimi, hem kurguyu hem de gidişatı bambaşka bir yere çektiğimi görebilirsiniz. Hikayemi tam okumadan beni yargılamazsanız sevinirim. Şimdi keyifli okumalar!)
Jessica
"Jess!!! Ah hadi ama Jess. Uyan artık öğlen oldu. Hala yatakta yatıyorsun." Tanrım, bu kız her sabah gelip beni uyandırmak zorunda mı? İç sesimle çatışmaya girdim. Bir yandan bu kızı boğazlamak istiyordum. Bir yandan ise yatağa yatırıp gıdıklamak. Ama iki isteğe de direnip kalktım ve yanaklarına öpücükler bıraktım. Bu kızı seviyordum. Nasıl sevmeyebilirim ki o en yakın arkadaşım, bana Jess diye hitap eden Lucy. "Tamam Lucy, kalktım. Yine ne istiyorsun benden?" diyerek güldüm."Çabuk üstünü değiştir. İki sokak ötede Dreams diye bir yer açılıyor. Sanırım barmış ama açılışını yarım saat sonra yapacaklarmış. Herkes orada olacak." diye yanıt verdi Lucy. Yine mi? "Şimdi sana hayır desem beni dinlemeyeceksin bile. Tamam geliyorum." Acele yataktan kalktım, yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçaladım. Kot pantolon giydim ve üzerime yakalı bir tişört geçirdim. Bana afallayarak bakan Lucy " Aman Tanrım. Jess bar açılışına böyle mi gideceksin?!" Tabiki de böyle gidecektim. Ben her zaman böyle giyinirim. Etekler, elbiseler seven kendisidir. "Evet, tatlım Hem bar açılışını bu saatte yapıyor da ben niye böyle gidemeyecekmişim? Hadi çıkalım." Lucy her ne kadar inanamayarak bana baksa da bir şey diyemedi. Yollar ne kadar da kalabalıktı. Işıkların yeşil yanmasını bekledikten sonra yaya geçidinden yürümeye başladık. Eğer bir adım ileri gitmiş olsaydım bir motorluya kurban gidecektim. Çok sinirliydim. Hangi kendini bilmez kırmızı ışıkta böyle hızlı geçebilirdi? Üstelik yaya geçidindeki insanları da mı görmüyordu? Bir an öfkem yerini hayrete bııraktı. Evet evet şimdi bayılacaktım. Karşımda duran motorluya baktım. Esmer bir teni vardı. Kaşları alınmamasına rağmen çok biçimliydi. Kirpikleri benimkilerden bile uzundu. Ayrıca kasları... Tanrım kasları bile vardı. Gözlerimiz bir an birbirine değdikten sonra gözlerini kaçırdı. Tabiki kaçıracaktı. Bu yakışıklılık bana mı bakar? Ve gaza basıp hızla yanımdan geçti. Ne yani özür bile dilemeyecek miydi? İçim yine öfkeyle doldu ama midemdeki kelebekleri de göz ardı edemeyeceğim.
Not: Diğer hikayem Yeniden ve Tozlu Defterler'dir. Profilime girerseniz onları bulmanız daha kolay olur. Onları da okursanız çok sevirim. Öptüm!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alışılmamış Duygular
Ficção AdolescenteMasum, incinmiş bir kız ile tehlikeli, kimseye güvenmeyen bir erkek.Seksi,ateşli Jose'ye karşı çıkabilen kimse yoktur.Peki Jessica da bu büyüye kapılacak mı? İçinde seksi,üzüntüyü, hayreti, sevinci, heyecanı, aşkı, şehveti bulabileceğiniz bir öykü...