Over Again [ Niall Horan & Liam Payne Fanfic ]

Bölüm 36 : İyileşiyorlar

Over Again 36. Bölüm : İyileşiyorlar

-Merhaba Harry... Benim kardeşin... Yanındayım merak etme. Annemizde burada...Yani yan odada... Senin durumunu öğrenince biraz bitkin düştü. Uyuyor şuan... Eğer sen iyi olursan o da iyi olacak. Diğer kardeşlerin senin gibi durumları. Belki biraz daha kötüler ama onlarda iyileşecek. Tüm herkes sizin uyanmanızı bekliyor. Lütfen abicim.... Uyan... Biraz hava alıp geleceğim tamam mı? İstersen sana kitapta alıyım. Okurum olur mu? Biliyor musun yakında üçünüzü aynı odaya alacaklarmış. Sen, Louis ve Zayn'i... Liam ve Niall hala yoğun bakımda... Sana bir şey itiraf edeceğim. İkiside benim için çok değerli. Ama benim kocam olacak kişi Liam. Bana evlenme teklifi etti ve...ve bende kabul ettim. O beni mutlu ediyor. Sence doğru karırı verdim mi? Niall ile arkadaş olabileceğiz artık. Artık kavga yok, hüzün yok, hiç bir kötü şey yok. Sadece mutluluk var. Umarım... Ben gelene kadar biraz dinlen. Hadi görüşürüz...

Koltuktan kalkıp montumu giydikten sonra çantamı alıp odadan çıktım. Boş ve sessiz koridorda yürürken ilaç kokusu burnuma doldu. Yan odanın önünden geçerken camdan anneme baktım. Hala uyuyordu. Doktorlar iyi olacağını söylese de Harry iyi olmadıktan sonra onun da iyi olacağını sanmıyordum. Dün bayıldığından beri uyanmamıştı. Yalnız değildi tabi. Yeni görüşmeye başladığı 'sevgilisi' Robin yanındaydı ve açıkçası o adama güveniyordum. Annemi mutlu ediyordu. Sanki bu durumu ben bir yerden hatırlıyorum? Yürümeye devam ettim ve dışarı çıktım. Hava her zaman ki gibi yağmurluydu. Kapşonumu örtüp ellerimi cebime soktum. Hızlı ve seri adımlarla biraz ilerideki markete girdim. Market büyüktü ve herhalde her istediğimi bulabilirdim. Yiyecek bölümüne gidip reyonlara baktım. Çikolata reyonunu gördüğüm an Harry için hemen Twist aldım. Eğer uyanırsa birlikte yerdik. Gülümseyerek diğerlerinide düşündüm ve on tane filan sepete attım.

Kitap reyonuna geldiğimde kitaplara şöyle bir göz attım. Acaba hangisini alsam... O sırada yanımda bir adam durdu ve elindeki kitabı rayona bıraktı.''Güzel kitapmış'' dedi ve hızlıca uzaklaştı. Bende kitabı merak edip elime aldım. Üstünde kocaman bir ''Aşk Üçgeni'' yazıyordu. Onuda kaptığım gibi sepetime attıktan sonra kasaya yöneldim. Aldıklarımın parasını ödedikten sonra hastaneye yürüdüm. Girişte muhabirler vardı. Eyvah şimdi içeri nasıl gireceğim. Yavaş adımlarla kafamı kapatarak kapıya ilerledim. Fakat beni hemen tanıdılar.

Muhabir: Bayan Styles! Abinizin durumu ne?

Mitchie: Durumu hala aynı dün açıklandığı gibi cam parçalarının durmasını bekliyoruz. Şimdilik durumda bir değişiklik yok.

Muhabir: Peki anneniz o nasıl?

Mitchie: Maalesef abimin durumunu öğrenince bir şok geçirdi ve bayıldı. Şuan uyuyor umarım o da iyi olacak.

Muhabir: Geçmiş olsun

Mitchie: Teşekkürler... 

Hızlı adımlarla annemin odasına gittim. Odasında yoktu. Herhalde uyanmıştı ve Harry'i ziyarete gitmişti.

Mitchie: Harry?

Odada kimse yoktu. İçimde her ne kadar küçük  bir endişe oluşsa da korkmamaya çalışarak odadan çıktım. Odalara baka baka ilerlerken Lux'ın bağırışlarını duydum. Hemen o yöne ilerleyip kapıdan içeri girdim. Herkes içerideydi. Oda kocamandı ve beş yatak vardı. Ama sadece ikisi doluydu. Odaların birleşmesine sevinmiştim ama Harry neredeydi? Hemen annemin yanına gittim. Dalmıştı. Yere öylesine bakıyordu.

Mitchie: Anne?

Cox: Merka etme Harry'i ameliyata aldılar...

Sanki düşüncelerimi okumuş gibi gözlerini yerden kaldırmadan cevap vermişti. Ameliyat olması iyi bir şeydi sanırım. Böylece kafasındaki cam kırıklarından kurtulacaktı. Positif düşünmeye çalıştım. O kurtulacaktı. Tabi diğerleride...