O lanet olası gün gelmişti yine. "PAZARTESİ". Adı bile ürkütücüydü. Saat tam 08:20 ' yi gösteriyordu. Olamaz okula hazırlanmak için sadece 10 dakikam var ! Hemen kalktım. Telaşlı bir şekilde elimi yüzümü yıkadım.Maalesef bugün dişlerimi fırçalayamam.. Çok geçiktim. Üstümü bir hışımla giyindim. Akşamdan hazırlamadığım ders programına bela okudum.Onu da hazırladım.Ee saat 08:27 ! Aman Tanrım! hemen aynanın karşıına geçtim .Saçımı taradım. Tamamdır. Bir avantajım vardı. Ev okula 5 dakika uzaklıkta. Bu beni mutlu ediyor. Herneyse okula yetiştim derse girmişler ama .Hoca kararsız bir şekilde :
-Gir içeri kızım, dedi. Ne yazık ki bir sabahım böyle geçiyor . Ben size hayatımı anlatmadım. O kadar telaş içinde . Henüz 13 yaşındayım annem ile babam ayrılar. Ve şuan babamın yanında kalıyorum.Annem ile babam memur.Bundan dolayı ben küçüklükten beri çok şehir değiştirdim.Bunun sonucunda da kolay kolay alışamadım tabi her gittiğim yere. Ben buraya geleli 5 ay falan oldu sanırsam.Annemin yanından ayrılma sebebim annemin merkezde oturduğundan dolayı çok meşgul olup , işten geç çıktıktan sonra ehliyet kursuna gidip, eve çok geç gelmesi gibi gibi sorunlar.Babam da burda çok üzerime düşüyor. Çok sabırsız birisi herşeye çabucak sinir oluveriyor.Ne yazık ki bende bu karakterini değiştiremem onun.