Yazarın Bakış Açısı:
Min Ki önde Hana arkada yürüyorlardı. Min Ki birden durdu ve arkasını döndü. Hana ise dalgın dalgın yürürken Min Ki'ye çarptı.
M:"Önüne niye bakmıyorsun? Karnımı acıttın! Ayrıca yere düşüyordum."
H:"Dalmışım kusura bakma. Yere mi düşüyordun? Hah.. Keşke düşseydin."
M:"Bu aralar çok dalgınlaştın sen. Hayırdır aşık falan mısın?"
-Ne? Be Ben mi? Şey.." diye kekeledi hana.
Hana'nın Bakış Açısı:
"Bu aralar çok dalgınlaştın sen. Hayırdır aşık falan mısın?" dedi Min Ki.
"Ne? Be Ben mi? Şey.." dedim kekeleyerek. Ne diyeceğimi bilemedim. Aşık mısın Hana? Evet, yani bu geçen sürede baya bağlandım Min Ki'ye. O benim yanımda olan tek kişi. Bana değer veren tek kişi. O benim.. O benim tek aşkım. Kabul ediyorum aşık oldum ben Min Ki'ye. Hem de ilk karşılaştığımızda. Ama yapamam. Ben son günlerimi yaşıyorum. Onun ise önünde uzun yıllar var. Ben öldükten sonra yıkılır. Annesini yeni kaybetti zaten. Birde benim ölüm haberim eklenmesin üstüne. Aynı acıyı bir kez daha yaşamasını istemiyorum. Bugüne kadar kimseye bağlanmadım ben. Ama Min Ki’den uzak duramıyorum. Yapamıyorum.
"Evet, sen aşık mısın?" diye tekrarladı sorusunu. "Ben şey..." diyebildim sadece gerisini getiremiyorum.
"Aşıksın değil mi?" dedi. Ah Min Ki neden beni köşeye sıkıştırıyorsun. Evet, aşığım hem de sana. Ama bunu sana söyleyemem.
"Evet" dedim. Ne? Evet, mi? Ben ne deyim ya. Hayır demeliydim. Nasıl söyledim ben evet diye? Kahretsin. "Kime?" dedi buz gibi olan sesiyle. Sesi gibi suratı da buz gibiydi. "Boş ver" dedim ve yürümeye devam ettik. Hiç konuşmadan…
Min Ki'nin Bakış Açısı:
En sonunda dayanamayıp "Aşıksın değil mi? diye sordum. Biraz durdu ve "Evet" dedi. Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Hayır deseydi bana arkadaş gözüyle baktığı belli olurdu. Evet dedi yani bana aşık olma ihtimali var. Ya başkasına aşıksa? Ne yaparım ben. Kime? Dedim. Boş ver dedi ve sessizce yürümeye başladık. Hana'yı eve bırakıp bende eve gittim. Hemen kendimi yatağa attım.
Ertesi Gün:
"Bugün çok sıkıcıydı, her zaman ki gibi." Diye yakındı Hana.
M:’’Çok mu sıkıldın?”
-“Evet.” Dedi Hana dudaklarını büzerek.
M:”Buz pateni yapmaya gidelim mi?”
-“Olur hatta harika olur ama daha önce hiç denemedim.”
M:”Ben sana öğretirim.”
-“Tamam hadi gideleim.”
Min Kİ Hana’nın elinden tutup çekiştirmeye başladı. Min Ki hızlandıkça Hana yavaşlamaya çalışıyordu. En sonunda geldiler ve patenleri giymeye başladılar.
H:”Teşekkür ederim.”
M:”Neden?”
H:”Son günlerimi mutlu geçirmemi sağladığın için.”
M:”Son günlerimi derken?”
H:”Yani lisedeki son günlerimi.”
M:”Teşekkür etmene gerek yok. Hadi giydiysen başlayalım.”
H:”Tamam.”
Min Ki’nin Bakış Açısı:
Hana’yla patenlerimizi giyerken bana teşekkür etti. Normal olarak “neden?” diye sordum.