Sonunda yarın doğum günümdü.
Bugün doğum günüm için davet kartlarını dağıttık Hanna ile Hanna'da
çok heyecanlıydı . Sanki onun doğum günü gibi olsun Hanna'nin da olsun o benim kardeşim Sanki hiç zaman geçmiyordu hergün hızla su gibi akan
Zaman bugün akmiyordu . Anne de bir ses belirdi hadi Mona uyu diye bende pijamami giydim ve doğru yatağa koştum miş dedim hop yattım .
Sabah gereken kalktım sanırım saat. 6 civarında idi . Elbisemi giydim ve saçlarımı taradim çok ta güzel olmuştum . Annemin odasına gittim ve anne nasıl olmuşum diye sordum annemde prensesler gibi olmuşsun dedi . Çok mutlu olmuştum kahvaltımi yaptım . Christina geldi her doğum günümde olduğu gibi beni oyalamaya çalıştı tabi anlamama rağmen çaktırmadım oyununa devam ettim . Akşam oldu o vakit gelmişti Christina beni karanlık odaya götürdü . Birden gözüme bir mum belirdi. Ve birde "happy birthday"diye sesler çıktı bagrismalar . Çok anlamlı gece idiIşte böyle doğum günüm sıra geldi
Sıra geldi en güzel bölüm hediyelere
Babam bana kırmızı elbise almıştı .
Annem bana en sevdiğim müzik aleti olan gitarı almıştı. Çok mutlu oldum her zamanki gibi annem beni şımartıyordu . Bu yaz kursuna gidecektik Christina ile zaten bu çok anlamlı bir hediyeydi. Sıra geldi canim arkadaşım Christina'nın hediyesine çok merak ediyordum . Kocaman bir kutu idi.
Ve bana maceraperest lerin kullandığı o müthiş malzemelerden almıştı canım arkadaşım benim en son açacağım hediye olan kardeşimin hediyesi Hanna'nındı oda bana maceraperest lerin giydiği üniformayı almisti. Çok sevinmiştim. Bir iyi haberim daha vardı . Christina bizim evde benim yanımda kalacaktı bir sürü macera bizi bekliyordu pasta ,kurabiye ,tatlı ,cola ve yanında şekerleme vardı . Bunları löp löp yedik akşam geç saatler olmustu ki
herkes yavaş yavaş dağıldı evlerine, gitmişlerdi .1-
Bizde Christina,ben ve kardeşim kalmıştık patlamış mısır yapıp film izleyerek yedik sessiz sinema , saklambaç , şişe çevirmece gibi oyunlar oynadık çok çok eğlenceliydi birinci gecemiz sona ermeden Christina ile en büyük hayalimiz hakkında bir takım şeyler konuştuk
Hanna 'nın uykusu gelmişti bu yüzden bizde yatmak zorundaydık . Çünkü Hanna tek yatmaktan korkuyordu. O ne zaman yatar ise bende o saatte yatardım . Ve bu düzen benim hoşuma gitmezdi . Çünkü bende gece saatlerine kadar annemlerle oturmak isterdim ama bu imkansızdı. Hanna'yı yatağa gönderdik ve ardından biz yatağa gittik.
Herzamanki gibi miş der hop uyurdum . Fakat bu sefer farkli idi . Terler içindeydim sebebini bilmiyordum bir anda bana neler oluyor derken doğum günümde izlediğim filmdeki yakışıklı adam John ruyama girmişti . Bir yandan heyecanlı bir yandan ise korkuyordum rüya olduğunun farkında bile değildim sanki gerçekti. Ve yanıma doğru yavaş adımlarla yaklaştı bana kulağıma aynen şunları dedi ; bak Mona senin en büyük hayalinin biz olduğunu biliyorum bizim gibi maceradan maceraya koşmayı istediğinide biliyorum
başka fırsat bulamazsın senin yerinde olsam Christina ile yarın akşam keşfe çıkardım kacadabilirsin sen yeterki hayallerinin peşinden kos sana kimse engel olamaz "Pembe Mağara" denilen yere gel orası seni mutlu edebilecek yer..
Hemen yatağımdan kalkıp Christina'yı uyandirdim size anlattigimin aynısı gibi Christina'ya da anlattım ondan da onayı alınca yarın için evden kaçmaya karar verdik ikimizde bu yüzden eşyalarımızı bu geceden hazırladık Hanna sesten dolayi uyanınca bizi gördü ve tüm planımız suya düşecekti.
Planın işlemesi için Hanna'yada anlatıp onuda yanımıza aldık Hanna ilk önce şaşırmıştı, işin ciddiyetini anlayınca bu sasirmaya son vermişti . Bir an önce onunda hazırlanması gerekiyordu . Ve eşyalarını çantasına tıkadı . Yemek ihtiyacımız da vardı.
Bunun için mutfağa gidip yanımıza ;
Ekmek,çokça su,kahvaltılık,meyve suyu,doğum gününden kalan pasta,
Kurabiye,pirinç,makarna vb. ürünler yanımıza aldık.
Yarına yola koyulacaktik.
Çok büyük bir heyecanım vardı çünki oralarda neler olunacak bilinemez. Ama korkmayacağım ben bu hayali kurdum ve gercek olucak .
Ben hayallerimin peşinden koşarım. Ve kosucamda ...2-
Neyse yarın dediğimiz zaman bilimi olmuştu. Ben Christina ve Hanna saat akşam 6'yi iple çekiyorduk kahvaltı masasına oturduk kahvaltimizi tıka basa yapmıştık çünkü gideceğimiz zaman akşam yemeğini yememeye de bilirdik çünkü biz genellikle akşam saat 7.30'da yemek yer dik biz ise 6'da yola çıkacağız Christina ve ben korkmuyorduk aksine hayallerimiz gerçekleşeceği için mutluyduk. Ama Hanna biraz telaşlıydı . Gözlerinden korkuyu seze biliyordum.
Akşam saat tam 6 olmuştu. Yolculuk zamanıydı çantalarımızı yanımıza aldık ve yola koyulduk tabi kesinlikle ailelerimizde bir korku söz konusu olacaktı.
Bu yüzden onlari da pek üzmek istemiyorduk . Ama benim hayalimdi ben mutlu olacaktım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARIM DÜNYA
FantasySon zamanlarda kendince psikolojik savaşlar içerisine giren,bir insanın her şeyi yarım görme de olduğu kanaatine varmış olması ve bundan kurtulmak isterken bir umudun olmayıp sonradan umudun olması