Sabah alarmın sinir bozucu sesi ile uyandım. Bugün diğer günlerden daha fazla gergindim çünkü yeni bir şehir ve yeni bir okul; gergin olmam için yeterliydi.. Hemen elimi yüzümü yıkayıp, mutfakta beni bekleyen anneme bir öpücük yollayıp hazırladığı enfes kahvaltı sofrasına oturdum. Annemde tam karşıma en az benim kadar gergin bir şekilde oturdu. Çünkü onun içinde artık kolay bir hayat beklemiyordu bizi
'Evet kesinlikle kolay olmayacaktı.'
Hiç konuşmadan annemle birlikte sadece kahvaltımızı yaptık;biliyorduk çünkü konuşursak ikimizinde üzülüğüceğini...Kahvaltımızı bitirdikten sonra ben hazırlanmak için odama çıkarken, annem ise masayı kaldırmaya başlamıştı .Annem çok pratik bir insan olduğundan masayı kaldırmış hatta hazırlanmış beni çağırıyordu,bende son kez kendime bakıp merdivenlerden inmeye koyuldum. Merdivenlerden indiğimde tabiki herşeye rağmen yüzünden gülümseme eksik olmayan annemi gördüm.
'Bana annemde en sevdiğim şeyi sorsalar kesinlikle güçlü oluşu derdim çünkü benim annem ne olursa olsun asla pes etmez ve dimdik yoluna devam eder. En çok istediğim şeyde tabiki annem gibi olabilmek, onun gibi bütün kötü şeylere rağmen gülümsemek...Umarım başarılı olurum.🙏'
Bende anneme ayak uydurarak gülümsemeye başladım ve ikimiz birlikte yeni okulumun yolunu tuttuk. Okula giderken bir çok şeyi düşünüp durdum özelliklede son yaşadıklarımızı; buraya, bu okula gelme sebebimi düşündüm. Bütün bu olanlar çok saçmaydı; en azından şuanlık bana öyle geliyordu.. Kendimi derin düşüncelerimden aldığımda ise okulun önüne gelmiştik, şuan anlatamayacağım kadar stresliydim. Annem yüzünü bana çevirip ellerimi ellerinin arasına aldı ve..
"Şu andan itibaren ikimizde yeni birer sayfa açıyoruz kızım, bu yeni hayatımızda kimsenin bizi üzmesine müsade etmiyoruz ve birbirimize karşı her zaman dürüst oluyoruz."
Yüzüne en güzelinden bir gülümseme yerleştirip sağ elimi tutarak okula giriş yaptık. Kuzenimin de bu okulda olduğunu düşünüp kendimi rahatlatmaya çalışsam da ne yazık ki başarılı olamadım. Okulun bahçe kapasında her okulda olduğu gibi nöbetçi öğrenci vardı, birkaç soru sual'den sonra bizi müdürün odasına çıkarmıştı. Annemle birlikte odaya girdiğimde şok olmuştum bu kadar sevecen bir müdür beklemiyordum doğrusu,adamda bildiğin tontiş bir dede havası vardı.
-"Hoşgeldiniz,buyrun oturun. Bir şeyler içer miydiniz?"
-"Teşekkür ederiz hocam,kızım yeni nakil oldu okulunuza. "
-"Biliyorum efendim; Ülkü'nün yeni sınıfı 11/I ders zili biraz önce çaldı, isterse nöbetçi onu sınıfına götürsün?"
Annem hemen bakışları ile sınıfa gitmemi söyledi, ve bende annemin dediğini yaparak ayaklandım. Nöbetçi çocuk iyi,hoştu ama garip garip bakıyordu nedenini gerçekten merak etmiştim.. Sınıfa doğru ilerlerken ileride ki sınıftan çok güzel sesler geliyordu,okula girdiğim andan itibaren ilk defa bir şey ilgimi çekmişti. Galiba okulun müzik öğretmeni kendini kaptırmıştı. Koridorda yürürken yandan yandan da sınıfa bakmaya çalışıyordum. Gördüğüm şey ise beni şaşırtmıştı çünkü şarkıyı söyleyen öğretmen değil bir öğrenciydi... Yüzünü tam göremeden yeni sınıfıma giriyordum. Derin bir nefes aldım ve nöbetçi çocuğa teşekkür edip sınıfa girdim. Sınıfa girdiğim de hoca çoktan girmişti.
-"Geç kaldığım için özür dilerim."
-"Hoşgeldin Ülkü'cüm ,gelde kendini tanıt arkadaşlarına.."
-"Merhaba, ben Ülkü Albayrak"
-"Ülkü boş olan sıralardan birine geçebilirsin kızım. Evet arkadaşlar kaldığımız sayfadan devam edelim konuya.."
Boş bulduğum sıraya sınıftakilerin bakışları eşliğinde oturdum. Okulda ilk dakikalarım olduğu içinde kitaplarım yoktu tabi, arkamda oturan arkadaşta bunu fark etmiş olacak ki kitabını bana verdi. Teşekkürlerimi iletip, kitabı alarak önüme döndüm. Ders eski okulumdakine nazaran gayet eğlenceli geçiyordu, ve sınıf pür dikkat hocayı dinliyordu,taki kapı çalana kadar..
-"Geç kaldığım için özür dilerim hocam" dedi kapıdan giren çocuk.
-"Yine müzik sınıfından mı geliyorsun Ege?"dedi hocamız ve o an dank etti, sınıfa gelirken sesini duyduğum çocuktu bu..
-"Evet hocam" dedi Ege hocayı hiçte umursamaz bir şekilde.Bu konuşma olurken Ege çoktan yerine geçmişti. Bir kaç dakika daha derse devam ettikten sonra zil çaldı, ne yapabileceğimi düşündüğüm sırada sınıfa kuzenim girdi. Onu görünce rahatlamıştım.
-"Özlemişim yaa" deyip sımsıkı sarıldı, tabiki bende onu karşılıksız bırakmadım. Sonra zor da olsa bıraktık birbirimizi...
-"Hadi gel bizim kızların yanına gidelim de kaynaş"dedi gülümseyerek, benim rahat hissetmemi ve zorlanmamam için özen gösteriyordu. (canımın içii💕)
-"Tamam" dedim bende onun gibi gülümseyerek. Ve bahçeye çıktık, çete gibi toplanmış olan kızların yanına vardık.
-"Evet kızlar bu benim kuzenim Ülkü.."dedi Ezgi.
-"Selam Ülkü; sen gelmeden ünün yayıldı aramızda Ezgi sağolsun, tanıştığıma memnun oldum." dedi kıvırcık saçlara sahip olan kız, anlaşılan Ezgi benden bahsetmişti.
-"Merhaba; bende tanıştığıma memnun oldum."diyebildim güçlükle, Ezgi'nin yaşadıklarımı arkadaşlarına anlatma ihtimalini düşünürken. Ne yapmam, nasıl davranmam gerektiğini bilemiyordum şuan. İlk girdiğim ortamlarda hep böyle olurdum genelde ama bu durum daha farklı hissettiriyordu...
Daha sonra Ezgi'nin kulağına gitmek istediğimi söyledim çünkü daha fazla durabileceğimi sanmıyordum. Oda kafasını sallayarak beni onayladı. Ardından;
-"Kızlar ben Ülkü'ye okulu gezdirim biraz, sınıfta görüşürüz."dedikten sonra kolkola girerek, gerçektende okulu gezmeye başladık.
-"Ciddi ciddi okulumu gezdireceksin Ezgi?" dedim gülümseyerek.
-"Yeni değil misin sen? Neden gezdirmeyeyim?" dedi alay eder gibi.. Merakıma yenik düşüp, Ezgi'nin tam karşısında durdum ve deli gibi merak ettiğim o soruyu sormak için zemin hazırladım.
-"Ezgi sana bir şey sormak istiyorum ama ne olursa olsun dürüst ol."
-"Sen ne diyorsun kızım benden daha dürüst bir insan bulabilir misin? Merak ediyorum."dedi yine alay vardı sesinde.
-"Arkadaşların yaşadıklarımı biliyor mu?" diye soruverdim pat diye bunu ben bile beklemiyordum.
-"Ülkü cidden bunu soruyor musun? Şaka dimi bu?"dedi bu sefer sesinde alay değil kırgınlık vardı. Bunu anlayabiliyordum ve bu kötü hissetmeme sebep olmuştu. Ne diyeceğimi bilememiştim.
-"Kusura bakma ama gerçekten merak ettim anlatmayacağını biliyorum tabi ki... "diye kendimi savunmaya çalışırken ders zili yardımıma yetişti. Ben hala saçmalarken Ezgi önden önden okula giriyordu,şuanlık yapacak bişeyim olmadığından bende arkasından ilerledim ama o çoktan gözden kaybolmuştu. Sınıfa doğru giderken müzik sınıfından yine güzel sesler duyuluyordu. Öğretmenler zilinin hâlâ çalmamış olmasını fırsat bilerek müzik sınıfının önünde durup bu güzel parçayı dinlemeye başladım. Şarkının nakarat kısmı bittiği sırada öğretmenler zilide çalmıştı. Sınıfa gitmek için arkama döndüğümde hem şok olmuştum hem de korkmuştum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Notası
Ficção AdolescenteYaşattıkları şeyler yüzünden kızgındım ona... Ama o, bana bunları yaşatmaşaydı belki de 'aşkı' bulamayacaktım...🍁