Bizim aşkımız siyah olsun
Gözlerin gibi
Dipsiz bir kuyu misali
Uçsuz buçaksız
İnsanı içine çeken
Gizemli olsun aşkımız
Gözlerin gibi..
Aynaya baktığımda gözleri ağlamaktan şiş ,saçları dağınık ve yağlı bir kız görüyordum. Kendime kızıp "Yeter artık kendini harcadığın!Bir çocuk için değermi?" dedim ama nafile.
Okulun ilk günüydü bugün yeni insanlar yeni dostlar -belki yeni bir aşk-diye düşündüm
Islak saçlarımı düzleştirip ağlamanın ve uyumamanın etkisiyle moraran göz altlarıma kapatıcı sürdüm aynaya baktığımda dışardan iyi görünse de içimdeki pijamalarıyla ağlayan ilaydayı görebiliyordum.
Bunları düşünürken korna sesini duydum servis!
Servisin içi uyuyan insanlarla doluydu.Boş bir koltuğa oturup kafamı cama dayadım ve kulaklıklarımı taktım.
Cama vuran yağmur tanelerini izlerken kulaklığımda Ahmet KAYA-Söyle çalıyordu.
Arabanın durmasıyla okula geldiğimizi anlamıştım servisten en son inmeyi tercih ettim.
Okulun kapısından girdiğimde içimden "işte başlıyoruz"dedim bu okulda 4 yılımın geçiceğini biliyordum.
Kız lisesi etraf düğüne gelmiş gibi maşa yapan kızlarla dolu erkekler çok azdı.
Sınıf sessiz dersler boş geçiyodu köşeye oturmuş müzik dinliyordum taaki biri glip kulaklığımın tekini alana kadar.
Tam kafamı kaldırdığımda karşımda kocaman ela gözleri beline kadar siyah saçlarıyla büşra bana bakıyordu gülümseyip uyumaya devamettim
Büşrayı sevmiştim samimiyeti insanın içini ısıtıyor.
Öğle arasında kızlarla çimlerde otururken basket antremanlarını yapıldığı sahaya bakıyordum. Hepsi karpuz atar gibi oynuyordu biri dışında..ARAS topla ahenk içinde yürüyüşü esmer teni, siyah gözleri, ve vücuduyla o kadar büyüleyiciydi ki saatlerce izleyebilirdim. Bunları düşünürken bianda zil sesini duydum 45 dakikadır onu izliyormuşumm.
Kendime ilayda saçmalama dedim. Koraydan sonra tekrar kırılmak istemezdim.