"Abla gömleğimi bulamıyorum." Genç kız ablasına seslendi. Bir saat öncesinde alışverişe gitmeye karar vermişlerdi ve hala hazırlanamamışlardı. Zeynep sıkıntı ile oflayarak kardeşinin yanına geldi.
"Az önceki t-shirt iyiydi, niye değiştiriyorsun?"
"Dışarısı biraz serin gibi."
Zeynep gözlerini devirip telefonunu cebine attı. "O zaman üstüne hırka al."
Genç kız gömleğini bulmanın verdiği zafer ile gülümseyerek ablasına baktı. "Buldum."
"Aferin." Göz devirme sırası Sıla'daydı. Hızlıca üzerini giyindi.
Ablası ile bir yıl önce Kore'ye gelmişlerdi. Sıla öğrenimini burada tamamlarken Zeynep ona göz kulak oluyordu. İlk başta alışmak çok zor gelse de kurslara giderek Korece'yi öğrenmiş, Kore'nin kültürüne ayak uydurabilmişlerdi.
"Tamam hazırım." Sıla son bir kez üstünü kontrol ettikten sonra kapının önünde onu bekleyen ablasının yanına ilerledi.
"Hele şükür."
Zeynep sıkılmış bir şekilde kapıyı açtı. Fakat gördüğü görüntü tüm sıkıntısını almış, yerini kısa çaplı bir şok dalgasına bırakmıştı. Aynı şekilde peşinden gelen Sıla'da karşısındaki görüntü ile afallamıştı.
Şoku ilk atlatan Sıla oldu. Karşısındaki yedi adam onlardan bir tepki beklerken Sıla çığlığı bastı ve ablasını kolundan yakaladı.
"Abla bunlar gerçek mi?" Heyecandan Korece konuşmayı unutmuş Türkçe sormuştu. Zeynep ise hala kendinde değildi. Gözleri kaç yıldır hayalini kurduğu yakışıklı adamdaydı.
Kim Myungsoo gerçektende kanlı canlı karşısında duruyor muydu? Yoksa aşırı sevgiden halüsinasyon mı görüyordu?
Az önce Sıla çığlık attığına göre sadece o görmüyordu. Gerçekti!
Bu sessizliğe dayanamayan grubun lideri konuştu. "Merhaba."
"Oha, konuşuyor." Sıla hala hayal olduğunu düşünüyordu. Heyecandan ablasının kolunu sıkıyordu. Fakat Zeynep bunun gerçek olup olmadığını sorgulamak ile o kadar meşguldü ki kolunun neredeyse moraracağını fark etmemişti.
"Merhaba." Sıla heyecanla elini uzattı Sunggyu'ya. Sunggyu ilk başta anlamasa da sonradan elini uzattı ve el sıkıştılar.
"Bir ay önce doldurup bize gönderdiğiniz form sonrasında şanslı kişi siz seçildiniz. Bu nedenle buradayız."
Diğer üyelerde Sunggyu kadar gergin görünüyorlardı. Fakat gülümsüyorlardı.
"Bugün 24 Mayıs mı?" Zeynep şaşkınlıkla telefonuna baktı. Form işi tamamen aklından çıkmıştı. Çıkabilme ihtimalini düşünmemişti bile.
"Ablama bakmayın, içeri gelin." Küçük olan eve davet ettiler. Tüm üyelerle eğilerek selamlaştılar. Zeynep Myungsoo'dan gözlerini alamamıştı. Biasının Myungsoo olduğu bizzat ortadaydı.
"Hala inanamıyorum." Sıla mırıldandı. Üyeler buna tebessüm ile karşılık vermişlerdi. "Ekranda göründüğünden daha yakışıklıymışsınız."
"Sizde çok güzelsiniz." Woohyun sevimli bir şekilde söyledi. Samimi bir ortam yaratmaya çalışıyordu.
"Hanginiz Sıla, hanginiz Zeynep?" Sungyeol kafası karışmış bir şekilde sordu. "Ben Sıla."
Zeynep sonunda konuşma kararı alarak konuştu. "Zeynep ben oluyorum."
"Biaslarınız kim? Bunu forma yazmamışsınız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
With INFINITE (One Shot)
FanfictionBu kitap @Choi_SR kullanıcısına doğum günü hediyesi olarak yazılmıştır. -InspiritGirll