Evden çıktığımızda benim altımda kot pantolon ve üstümde ince bir yeşil renkli t-shirt vardı.Okulun müdürü değiştiği için artık serbest giyinebiliyorduk.Mary'nin örgü saçı ve dün giydiği masmavi elbise güzelliğini hala koruyup son derece mükkemmeldi.Okula giderken son derece sessizdik ama bunu Marry bozarak,
"Lou! bana dün gece açık olduğun için minnetarım"dedi.
"Ahh tabi açık olacağım başka kime açık olacağım"dedim.Bu arada hala kendime kızgındım bu nasıl olabilirdi istedemeden oluştu her şey...
Onun kahverengi gözlerini aklımdan çıkaramıyordum,hele dudakları kıpkırmızıydı sanki her an öpmek için hazırdı.
Konuşurken okula varmıştık bile okulun bahçesinde Clary ve Andrew ile karşılaştık.El ele tutuşuyordular bir an içimde öyle bir kıskançlık hissettim ki...
Clary her zaman güzeldi ama bugün apayrı güzel olmuştu güzelliğiyle resmen gözlerim kamaşıyordu.Clary beyaz bir kot üstünede çiçek desenli bir gömlek giymişti son derece inanılmazdı.
Andrew ise siyah bir kot üstüne deniz yeşili t-shirt giymişti gerçektende hoş olmuştu kahverengi ayakkabı giymiştiki buda onun saçlarıyla uyum sağlamıştı.
Halâ elele tutuşuyorlardı. Kendime engel olamadım ve "Sınıfta görüşürüz " dedim.Bunu sözü söyledikten sonra erkekler tuvaletine koştum. Gözlerim dolmuştu,kızgındım ama en kötüsü olan çocukluk arkadaşımın canımdan çok sevdiğim kardeşiminin sevgilisine aşık oldum.
Artık geri dönüşü yoktu çünkü kendime itiraf etmiştim ama çok çalışmıştım uzak durmak için mesafe bile aşka aşk kattı. Seviyordum ne yapabilirdim?
Derin düşüncelerimle boğuşurken kapının açıldığını duydum bir baktım...
Andrew karşımdaydı onu görünce daha çok üzülüyordum başımı kaldırdım onun gözlerinin içine iyice baktım.Gözlerinde çaresizlik saklıydı.O gülen mavi gözler bugün sanki gülmüyordu.Buğday teninde bir solgunluk vardı.Onu görünce böyle görünce...
Benim yanıma iyice geldi ve bana sarıldı.
"Lou! niye benle eskisi gibi değilsin.Hiçbir şeyini bana anlatmıyorsun.Yanına geldiğimde sanki kaçıyosun benden.Sen benim çocukluk arkadaşım kardeşimsin böyle yapınca ben çok kötü oluyorum"dedi.
Sözleri bana ağır gelmişti düşüncelerimden kurtulup bir şeyler söylemem gerekiyordu buna mecburdum.
"And! bu aralar kendimi iyi hissetmiyorum ama bu durum senle alakalı değil"dedim ve elimi sırtına attım.
"Hadi sınıfa gidelim hoca gelmiştir"dedim.O da başıyla onayladı tam çıkacakken durdu.
"Lou! bu konuşma burada bitmedi"dedi.
"Tamam"dedim ve isteksizce gülümsedim sonra beraber sınıfa gittik.Hoca daha gelmemişti şanslı günümdeydim.En azından arada sırada bana uğruyordu.Yerime geçtim o sırada hoca sınıfa girdi.
"Çocuklar !! hepiniz beni dinleyin.Yarın sizin okulcak piknik var.Gelmek isteyen verdiğimiz forumları doldursun şimdi"dedi ve herkeze forum dağıtmaya başladı.O sırada Andrew,Clary ve Marry'nin gözlerini üzerimde buldum bende kafamı sallayarak onayladım ve hepsinin gözleri gülmüştü.Bize verilen forumları hemen doldurduktan sonra geri verdik.Onlara baktığımda çok heycanlıydılar bende çok heycanlıydım sonunda kafamı dağıtmak için bir fırsat olacaktı.
Zil çaldığında hepimiz dışarıya çıktık.Kızlar önden gidiyordu ve yarın için ne giyeceklerini düşünüyorlardı.
Andrew ise bu sefer benim yanımdaydı biz konuşmuyorduk pek sonunda Andrew'in sesi sessizliği böldü.