⭐
Anlatacaklarım gerçekten dikkatinizi çekecektir.
Başlangıçta Tanrı yeri ve göğü yarattı. Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu, engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı "ışık olsun" diye buyurdu ve ışık oldu. Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdır. Işağa "gündüz", karanlığa "gece" adını verdi.
İşte bizim hikayemizde böyle başladı. Işıkla var olanlar ve karanlıkla var olanlar.
Işık bizim başlangıcımızdı. Işıkla asıl amacımız olan iyiliği kalbimizin tüm derinliklerinde hissederdik. Güneş bizim için su gibi ekmek gibi önemliydi. Birde karanlık taraf vardı. Gece olunca ortaya çıkarlardı. Bizim ışığa hissettiğimiz ihtiyacı onlar da karanlığa hissederdi. Gece kutsaldı.Dünya her iki taraf için velinimet sayılırdı. Ta ki insanlık ortaya çıkana kadar..
Aydınlığın güzelliğiyle büyülenir, karanlığın ise nefsini körleyen araç haline geldi. Kimse kimliğini, kim olduğunu gizlemezdi.
Biri çıkıp gelene kadar...O, aydınlığı da, karanlığı da kendi çıkarları için kullanmayı tercih etmişti. Yüzlerce periyi, elfi, cadıyı ve diğer büyülü, sihirli varlıkları güç kazanmak için katletmişti. Bunun üzerine yerin yedi kat altına sürgün edildi. Sonsuza dek.
Zamanla, yaralarını saran aydınlık ve karanlık taraf insanlıktan uzakta Shea ülkesini yarattı. Tamamiyle sihirle yapılmış olan bu yer cennetten bir parça gibiydi.İki tarafta kendi bölgelerine cekildiler. Shea' nın aydınlık tarafı ve Shea' nın rüyalara girildiğinde korkudan taş kesilecek olan tarafı.
Birbirleriyle bir türlü uyum içinde olamıyordu. Ay onlar için birini göndermişti. Sanki Ay'dan bir parçaydı. Parlak ve narin.. Gümüşten saçlar... Gözleri ise içinde milyonlarca Ay hapsetmiş gibi parlaktı. Birde onun ruhunu korumaya gelen Gümüş ejderhası vardı. Celinette'nin ayak bastığı yeri çicek bahçesine dönüştürüyordu sanki. Periler onun güzelliği ile büyülenmiş, karanlık taraf ise aşık olmuştu. Onun adı Celinette idi. Onun sayesinde yıllaraca uyum içindeydiler. Celinette'ye duydukları sevginin bir tarifi yoktu.
Lord Darkar sürgün edildiği yer altından çıkmanın bir yolunu bulup gelmişti. Yanında, görenleri dehşete düşüren, gözlerine baktığında gerçek korkuyu, acıyı hisseden ve bunlarla beslenen bir canavarı vardı. Birde nefretle bileylediği kılıcı...
Hain bir saldırıyla Kraliçe Celinette'yi öldürmüştü ve sinsi bir sekilde inine geri döndü.
Bunun üzerine aydınlık taraf ve karanlık taraf birlik olmak yerine birbirine düşman olmuştu. Birbirlerini suçlamaktan öteye gitmemişlerdi. Ay bu olanlar üzerine ülkeyi lanetledi. Habersizce ölüyordu; cennetten bir parça. Acımasızca ve günden güne...Bir rivayete göre Ay merhamet edip, kendisinden bir parça gönderecekti inci tanesi kadar değerli. Bu onların son şansıydı. Bu efsane ancak onun gelmesiyle tamamlanacaktı.
Umarım beğenirsiniz. Eklediğim müzikle dinleyin daha etkili oluyor. Bu daha başlangıç.💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Ay İncisi• #ilmelistan
FantasyAnlatacaklarım gerçekten dikkanizi çekecektir. Başlangıçta Tanrı yeri ve göğü yarattı. Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu, engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı "ışık olsun" diye buyurdu ve ışık oldu. Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıkta...