Miraydan...
Dağ evinden sadece o dosyayı aldım yanıma. Hemen sevgilime kavuşmak için can atıyordum. Arabaya bindiğim gibi hızla evime sürdüm.
Eve geldiğimde ilk Boranın kapısını çaldım. Kimse açmayınca yumruklamaya başladım... Bizim evin kapısı açıldı.
Pınar: Miray napıyosun sen?
Miray: Boranı arıyorum ama yok
Pınar: Bizdeler çünkü bende sesi duyunca merak edip bakmak istedim.
Göz yaşlarımı silip bizde mi diye sordum. Pınarın evet cevabından sonra hemen içeri daldım.
Boran: Miray? Noldu sana neden ağladın?
Miray: Bana bunu ne zaman açıklamayı düşünüyodun Boran Kuzum?
Boran elimdeki dosyayı alıp incelemeye başladı.
Boran: Bunu nerden buldun?
Miray: Sence şu an konumuz bu mu?
Boran: Bak be-ben sana açıklamayı çok düşündüm ama yapamadım beni terk etmenden korktum. Ben mecburdum Miray seni kaybedemezdin anlıyor musun? Kaybedemezdim... Herşeyi öğrendiğine göre ben gideyim nasılsa beni görmek istemezsin
Pınar: Noluyo ya ne dosyası?
Kubilay: Şş Pınarcım hadi biz gidelim
Pınar: Nereye gidicez
Kubilay: Allahım cidden beni pınarla mı sınıyosun
Pınar: Ya Kubilay! Gelmiyorum ben senle hiç yere!
Kubilay: Bal gibide geliyosun. Hadi biz kaçtıık
Kubilay Pınarı sırtladığı gibi evden çıktılar...
Boran: Bende gideyim..
Boran tam kapıya doğru giderken ona seslendim.
Miray: Nereye? Beni bi kere daha mı terk ediceksin? Hemde bu sefer gerçek bi terk ediş... Hem sordun mu sen bana beni bırakıcak mısın diye?
Boran hevesle bana döndü.
Boran: Na-nasıl? Sen beni terk etmicek misin?
Kafamı salladım hayır anlamında..
Miray: Sencede birbirimize çok geç kalmadık mı?
Boranın gözleri parlarken bana doğru yaklaşmayada başlamıştı.
Boran: Cık kalmadık
Miray: Emin misin? Onca zamandan sonra...
Boran tam önümde durup birden beni çekti.
Fısıltı halinde eminim deyip aylardır hasret kaldığım dudaklarını dudaklarımla buluşturdu...
Hani her zaman kitaplarda esas oğlan esas kızı öptüğünde kelebekler uçardı ya bizim öpüşmemizde kelebekler yoktu hasret rüzgarlarının özlem bulutlarının yerine kavuşma ateşi vardı. Zaten kelebekler değil miydi kısacık ömrü olan?
Boranın sarılmasıyla düşünce denizimden çıktım ve sevdiğim adamın kollarına bıraktım kendimi. Onun kokusunu doya doya içime çekmek... Siz bir adamın kokusuna bile aşık olabilir misiniz? Ya da bir bakışına veya sarılışına... Ben oldum. Ben bu adama sırılsıklam aşık oldum...
Boran: Seni çok özledim papatyam
Miray: Bende seni çok özledim kedicik
.
.
Pınardan:
Pınar: Bıraksana beni be! Heey sana diyorum! Ayı!
Kubilay: Ya kızım bi sus allah aşkına ya bi sus bak valla bi çenen var insanı katil eder! Ayrıca ben ayıysam sen nesin acaba?
Pınar: Sanane benim çenemden madam rahatsızsın bıraksana beni!
Kubilay: Bırakmıycam!
Pınar: Niye?!
Kubilay: ÇÜNKÜ BEN SEVDİM Mİ BIRAKMAM KIZIM DUYDUN MU BENİ?
Evet bu itirafı beklemiyodum. Beklemediğim içinde az önce konuşabilen çenem beş karış açık kaldı. Ayrıca benim sesim vardı ne oldu ona? Ha itiraftan sonra o da içime kaçtı zannımca. Eve gelince kubilay beni koltuğa fırlattı. Tabi ki o dağ ayısından beni nazikçe indirmesini bekleyemezdim.
Kubilay: Noldu pek bi suskunsun?
Pınar: Şe-şey ben benim aklım Miraylarda kaldı ya
Kubilay: Kalmasın aklın onlar çoktaan aşklarını yaşamaya başlamıştır.
Pınar: Nasıl bu kadar eminsin? Ayrıca o dosyada ne vardı ki
Kubilay: Bak pınar bu bizim meselemiz değil ayrıca tabiki barışacaklar bunu gözlerine bakan herkes anlar.
Pınar: Bizim bi meselemiz yok ki!
Kubilay: Emin misin? Az önce oksijen gitmedi heralde beynine ters kaldığın için duymadın mı beni kızım?
Pınar: Duydum ama emin olamadım
Kubilay: Neyden emin olamadın?
Kubilay bana yavaş yavaş yaklaşırken bende aynı yavaşlıkla geri geri kaçıyodum.
Kubilay: Nereye kaçıyosunuz Pınar hanım?
Pınar: Niye üstüme geliyosunuz Kubilay bey?
Kubilay birden beni yakalayınca kahkahalarla gülmeye başladım.
Kubilay: Sevgilim değil misin? İstediğim gibi üstüne gelirim.
Pınar: Biz ne ara sevgili olduk?
Kubilay: Yok yok valla oksijen gitmedi heralde. Hem benim yanım haricinde böyle gülmek yasak sana artık
Pınar: Ya neden ki?
Kubilay: Kıskanç bir yapım olduğunu söylemiş miydim?
Pınar: Ayı olduğunu söylemiş miydim?
Kubilay: Ahahaha evet!
.
.
Eveet yeni bir bölümle karşınızdayım. Sonunda iki çiftimizde birbirine kavuştu. Ne kavuşmalı bir bölümdü ama 😻 Umarım hepiniz beğenirsiniz. Oy ve yorumlarınızı bekliyoruum!
Ayrıca bölümlerin belli bir zamanı yok yani yazdığım gibi paylaşıyorum zaten bir sınırda belirlemedim. Buna hakkım yok. Beğenen herkes okur bölüm için sınır koyup sizi bekletmek istemedim hiç bi zaman hala da kararımın arkasındayım. Bu açıklamayı da gelen şu kadar oldu neden hala yeni bölüm yazmadın diyen biri için söylemek istedim.
Şimdii yeni bölümden ufak bi kesiit...
.
.
Cihan: Ne demek sevgiliyiz lan!
Deniz: İnanmıycaksınız ama ilk kez şu insansı yaratıkla aynı fikirdeyim!
.
.
Bergüzar: Ay halit gördün mü sonunda sevgili olmuşlar
Halit: Gördüm sevgilim zaten başka bi ihtimal vermiyodum o karaokeden sonra
Bergüzar: O boran hele bi üzsün mirayımı bak bakalım noluyoruz
Halit: Hayatım acaba role fazla mı girdin?
Bergüzar: Sen sus halit!
.
.
Miray: Baba!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyunun adı: AŞK
FanfictionÖnceliklee bir adet miray ve boran hikayesiyle geri döndüğümü belirteyim. E arayı çok açmamak gerek öyle değil mi? 😌 Onların aşkı konservatuarda başlamıştı. Taa ki Boran mezun olup tiyatro turnesiyle gidene kadar. Mirayın terk edilmiş hissetmesine...