GİRİŞ

1.5K 55 17
                                    



Göz kapaklarımı isabet alan gün ışığı, ruhumun derinliklerine işleyen kuş seslerini de beraberinde getirdi. Burun deliklerimden girdiği an ciğerlerimi yakan oksijen miktarı ve daha önemlisi tenimi ürperten hafif esinti bana nerede olduğumu sorgulama fırsatı sundu. 

Neredeyim ben? 

Eğer bu ölümden bir parçaysa kabul etmek çok da zor olmaz. Ama hayır, ölümün bu kadar cezbedici olduğunu hiçbir zaman düşünmedim. 

Öyleyse sahiden neredeyim ben?

Hareket etmek istedikçe sanki bir güç tarafından alıkonuyorum. Tenim karıncalanıyor, kemiklerim sızlıyor ve her şeyden daha yoğun hissettiğim korku bedenimi esir ediyor. Ben ne zaman kıpırdasam altımda sanki binlerce yaprak ufalanıyor. Buna rağmen tüm gücümü topluyor ve gözlerimi açabilmek için bir hamle daha yapıyorum. 

Gözlerim açıldığı zaman görebildiğim tek renk yeşil. Yeşil, her tonuyla gözlerimin önünde duruyor. Yeşili alt edebilen birkaç mavi ise belli belirsiz gözlerimi okşuyor. İşte o an ağaçların arasından gökyüzüne baktığımı anlıyorum ve bir kez daha emin oluyorum. 

Hayır, bu ölüm değil ve ben hala yaşıyorum.



Herkese yeni bir hikaye ile merhabaaa! 

Eğer benimle ilk kez bu hikaye sayesinde karşılaşıyorsan aramıza hoş geldin :) Ben Gizem ve umarım bu giriş bölümüyle dikkatini çekebilmeyi başarmışımdır. İlerleyen zamanlarda çok fazla gerilip çok fazla nefesimizi tutacağız. Bunları kaçırmak istemiyorsan hikayeyi şimdiden kütüphanene eklemeyi unutma!

Bu arada hikayenin bir karakter tanıtımı olmayacak çünkü her karakteri bölümlerle birlikte çözmenizi istiyorum. Yoksa işin eğlencesi kalmaz değil mi? 

Yukarıdaki şarkı hepiniz için. Yakında görüşmek üzere! 

Belki Bir RüyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin