Barut kokulu bir Nisa'n sabahı yağmur yağıyor gökyüzü yarılmış sanki kahbe bir şehrin kaldırımları bile ağlıyor ve tim keskin nişancısı yozgatlı astsubay devrem görünüyor alayın bahçesinde koşarak giriyor gazinoya akşam operasyon olduğunu ve hazırlık yapmamızı istiyor tim arkadaşlarımızla birlikte çanta teçhizat ve silahlarımızı hazır duruma getirdik öylen olmuş yemeklerimizi yiyip bahçede oturduk Sivaslılar uzm çavuşu düşünceli gördüm İzmirli üsteğmen de bunu farketti ve bana ne olduğunu sordu bende durumu pek anlamadım tek bulduğum bir anda sordum ilk önce birşeyim Yok komutanım deyip geçiştirdi sonra biz silah arkadaşıyız ondan da öte biz kardeşiz ne dir derdin söyle dedim komutanım hasta bir kızım var deyip düğümlendi Boğaz'ı inş nasip olursa izinde yanına gideceğim bir tedavi önerdiler oraya götüreceğim dedi teselli etmeye dilim varmadı omzuna elimi atıp canını sıkma diyebildim Karım her zaman bu saatler arardı bugün geciktirdi teçhizatımızı giyindik ve helikopter pistinin önüne yaklaştık bir anda göğsümde bir titreme hissetim ve telefonumu çelik yemeğin cebinden çıkarttım arayanın karım olduğunu gördüm sesi bozuktu anlamıştı sanki operasyona gittiğimi helikopterin sesinden pek ne dediğini anlamadım sonra ararım deyip kapatmak zorunda zorunda kaldım helikoptere bindik o gün bir farklılık vardı sanki helikopterin palleri sanki yüreğimi parçalıyor sesi kulağımı tırmalıyordu bir süre uçtuktan sonra bir kuş Eda'sıyla inişe geçtik çevre emliyeti aldıktan sonra helikopter tekrar havalanarak gökyüzünde kayboldu gerekli istişareyi yaptıktan sonra intikale geçtik 30 dk sonra derin bir kanyondan geçerken derin bir sessizlik hissetim kalbim yerinden fırlarcasına atıyordu 10 adım önümde giden Tim makinalı tüfekçisi kıdemli üst çavuş Memet kızıltuğ eski bir özel kuvetler personeliydi mesleğe ilk başladığım yıllarda onun hikayelerini çok dinlemiştik çok cesur bir askerdi bir anda aklıma annem gelmişti Bayram'da yanına gidememiştim telefonda aradığımda sanki keşke gelseydin der gibi sitemkar bir konuşma hakimdi tam o anda bir toz bulutu gözümün önünü kapattı ardından büyük bir patlama şok girmiştim kendimi yere bırakabildim 20 saniye sonra toz bulutu kalktı ve Mehmet abinin yüzündeki o ifadeyi gördüm bacaklarını gördüğünden emin değildim sadece ayaklarımı hissetmiyorum deyi verdi dağ fareleri yine yapmıştı yapacaklarını tam bitti derken ateş yağmuruna tutulduk çatışma sürerken aklım bir karım bir anam birde Mehmet abideydi bir atak helikopterinin gelmesiyle teröristler kaçarken imha olmuştu ama bir beden yarım dönüyordu evine Mehmet abi yüzüme baktı ve yutkundu vatan sağolsun diye bildi o dağ fareleri kalleşçe bir bedeni daha yarım bırakmıştı öyle şoka girmiştimki kolumdan sızan kanı dakikalar sonra farkettim vurulmuştum birliğe döndüğümüzde karımı aradım bir telaşla telefonu açtı ve ben birşey demeden döndün mü dedi bende bu sefer evet diye bildim. Vatanı için şehit olan tüm yiğitlere. İthafen