Hızla açılan hastane kapısından içeri girip etrafta koşturmaya başladım. Yaptığım şeyin saçma olduğunu düşünerek danışmaya gittim.
-Kim Na-Hee adlı bir hasta gelmiş olmalı şu an nerede?
-Kendisi ameliyatta.
Kadına teşekür bile edemeden koşarak ameliyathanenin olduğu yere gittim. Sandalyelerden birine oturdum ve olanları düşünmeye başladım. Şu ana kadar hayatım ne kadar berbat geçmişti. Babamın sevdiğim kızın annesiyle ilişkisi var. Daha ne kadar kötü olabilirdi? Ameliyathaneden çıkan doktor yanıma gelince hızla ayağa kalktım
-Kendisi şans eseri hayatta ve durumda gayet iyi. Birazdan odaya alınacak. Geçmiş olsun.
Eğilip teşekkür edince kadın gülümseyerek yürümeye devam etti.
Hızla yukarı odaya çıktım ve kırmızı burunu beklemeye başladım. Kapının açılmasıyla kırmızı burunun getirilip yatağa yatırıldığını gördüğümde derin bir nefes alıp sandalyeye oturdum. Bir anda kapı açılıp içeri adının Baek olduğunu bildiğim adam geldi. Hızla kırmızı burunun yanına gidip alnından öpünce hızla ayağa kalktım ve
-Sen kimsin? Neden onu öptün?-Ben o kızın sevgilisiyim asıl sen kimsin?
-N-ne sevgilisi mi? Onun sevgilisi yok ki?
-Sevgilimden uzak dur ve mümkünse çabucak git buradan seni görmek dahi istemiyor!!
Şaşkınlıkla dışarı çıktım. Ne yani bunca zaman sevgilisi olan bir kızın mı peşinde dolamıştım? Çok aptalım!
Kapını yanındaki sandalyeye oturdum. Çok geçmeden kapıdan içeri bir doktorun girdiğini görünce merakla ayağa kalktım ve içeri girdim. Doktor elindeki kağıda bakarak-Yoda hanginiz?
-Y-yoda benim?
-Ilk olarak hazırlıklı olmalısın. Ameliyat gayet iyi geçti ancak geçici hafıza kaybı yaşayabilir. Buraya getirildiğinde sadece Yoda diyebildi. Ayrıca bilmediğiniz bir hastalığı var mı?
Baek kafasını sallayarak
-Hayır yani bize hiç bahsetmedi.-Efendim kendisi kanser ve ilk aşamada olduğu için ölümcül bir tehlike yok. Ama acilen tedavilere başlamalıyız.
Gözlerimi kapatıp
-Kanser mi ne kanseri?- Nazofarenks kanseri yani üst yutak. Acilen tedaviye başlamalıyız. Ancak hastanın geçici hafıza kaybı bizi zorlayabilir. Tekrar geçmiş olsun.
Doktor dışarı çıkınca duvara yaslanıp gözümün önüne onu getirdim.
-Demek bu yüzden durmadan kusuyordu.Yanındaki sandalyeye oturup burnuna dokundum.
-Burnun yine üşümüş kırmızı burun. Neden kendine iyi bakmadın? Sana sağlıksızsın demiştim.Kırmızı burun yavaşça gözlerini araladı ve
-Siz kimsiniz? Burası neresi?-Yoda ben unuttun mu?
-Afedersiniz tanıyamadım.
-Kırmızı burun bana şaka yapma hiç komik değil.
-Özür dilerim.
-Özür dileme hadi kalk gidip kafeyi açalım müşteriler bekliyor. Hemde yağmur yağıyor atkınıda tak burnun üşüyüp kızarır.
-Efendim özür dilerim ama galiba çok yakınmışız fakat sizi tanıyamadım.
-Bak bu da Baek onu da mı tanıyamadın?
-Baek ... Baek ... Hayır sadece ismini bir yerden hatırlıyorum.
-Kırıldım ama kırmızı burunlu beni nasıl hatırlamazsın? Ben senin kafene gelip sıcak çikolata içerdim. Tabi sende hep kurabiye verirdin. Sonra birgün arabamla üzerine su sıçrattım. Sinirlenip arabamın sağ kısmını anahtarla çizdin ya. Tabi ben de senin peşini bırakmadım. Yodan koca kulaklı olduğum için bana böyle sesleniyorsun. Bende sen üşüyünce kızaran burnuna hep gülüp kırmızı burunlu diyorum. Unuttun mu bu kadar şeyi?
-Üzgünüm ama hatırlayamadım. Özür dilerim.
Hızla ayağa kalkıp odadan çıktım ve doktorun yanına gittim.
-Merhaba bay Park.
-Hafızasını geri kazanması için ne yapabilirim.
-Hatıralarını yaşadığı yere götürmek en iyisi.
-Peki hastanede ne zaman çıkar?
-Yarın çıkabilir.
Ertesi gün
-Kırmızı burun hadi kafeye gidiyoruz.
-Yoda mısın nesin çabuk peşimi bırak!
Neden ben neden!!!-Bir nedeni yok kırmızı burun. Sadece çok güzelsin.
-Bekle sen bana mı yazıyorsun? Yoksa beni mi seviyordun?
-Kırmız burun söylemek isteyip söylemediğim birsürü şey var zamanı gelince hepsini haykırarak söyleyeceğim...
~~~
Evet bu 1.part. 2. Part devamında şimdi karekterimizin hafıza kaybı bitene kadar partlar ile devam edeceğim. Sonra hikaye daha düzgün olacak ψ(`∇´)ψ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Rain~ \ Park Chanyeol
FanfictionYağmurlu bir günde elimde beyaz şeffaf şemsiyem ile yürüyordum. Bugünü diğer günlerden farkı yanımda dolaşan koca kulaklı çocuktu. ~~~ -Hey sen gerçekten sinir bozucusun Yoda! -Sende öylesin kırmızı burunlu! -Yaa! Bana kırmızı burunlu demeyi kes! -S...