Sizlere yaşadıklarımı en başından anlatmaya başlıyorum. Her sabah olduğu gibi bu sabah da yine hüsranla uyandım.Bozuntu üvey babam ve dünyalar tatlısı annem ile kahvaltı yaptım ve maalesef yine o lanet olası ve dinmek bilmeyen kalp ağrısıyla başbaşa kaldım.
Ne zaman bitecekti?Ne zaman kurtulacaktım? Ne zaman mutlu uyanıp kendi yaşıtlarım gibi davranabilecektim? Ahhh Banu ahhh sen kimsin ki mutluluktan söz ediyorsun bir bozuntunun yanında yaşayan saf bir kızsın sadece ve kimse seni düşünmüyor.
Daha sonra annemle birlikte hastaneye gittik ve doktor yine o haklardan verdi onları sevmiyorsun ama annemin hatrı için içiyordum.Daha sonra annem beni okula bıraktı ve zengin kocasının güzel evine geri döndü.Okula döndüğümde beni karşılayan tatlı arkadaşım mutluluk kaynağım Emel vardı.Sanki ona sarılınca herşey geçiyordu o bozuntuyu unutuyordum ve huzurla doluyordum.Emele sarıldım ve yerimize oturduk.Sevgili türkçe ögretmenim Mualla Cebeci çabucak dersine başladı ve benden dün bir konu hakkında kompozisyon yazmamı istemişti.Bugün ise okuduğumda onu çok beğendi ve *sen birgün harika bur yazar olacaksın*tarzında cümle kurdu.O an kalbimin hızlı atışlarına engel olamadım.Bir an sanki tek umudum bu cümleymiş gibi geldi.İşte aradadığım küçük umut buydu,yazar olabilirdim.Günümü ilk defa mutlu geçirdim yazar olmayı daha önce hiç düşünmemiştim ama bunu başarabilirdim.
O gün eve döndüğümde yazmak konusunda bir süre düşündüm. Bazen yaşadıklarımı yazsam diye düşünüyordum fakat benim hikayem henüz bitmemişti ve yeni başlıyordu.Geçmişte ve su anda ne yaşadığımı değil ileride yaşayacağım hayatı dikkate alarak yazmaya karar verdim.Evet evet bugünden itibaren başlamalıydım.Hem kitaplar yazarın iç dünyasına hitap ederlermiş. Belki de kimseye anlatamadığım hayallerimi kitap üzerinde yoğunlaştırabilirdim.Üvey babam ve canım annemle yemeğimi yedikten sonra odama çekildim ve yazmaya başladım.Öncelikle kitabımın büyük bir kısmında anne olma hayalime yer vereceğim çünkü annemi çok seviyorum ama o bana öz babam hakkında bilgi vermiyor ve beni kendinden soğutuyordu zaten ona karşı duyduğum bir güven problemi vardı ve bu yaptıkları bunu iki katına çıkardı. O gece sadece kitap hakkında düşündüm ve huzur dolu uykuya daldım.Sabah mutlu bir şekilde uyandım kıyafetlerimi giydim ve okula doğru yola çıktım. Aradan çok zaman geçmedi ve neler olduğunu hatırlamıyorum gözümü açtığımda kendimi bir hastanede buldum.Annemle doktorun seslerine doğru yol aldım ve kendimi bir an kaybettim.Doktor anneme benim artık uzun bir süre burada kalmam gerektiğini ve okul hayatıma bir süre ara vereceğimi söyledi.O an sanki diri diri mezara gömülüyordum.Daha sonra tekrar yatağıma geçtim.Annem bana dolmuş gözleriyle bakarken kelimeler özgürce kendilerini bıraktı annemin ağzından ve acı gerçeği bir kez de annemden duymuş oldum. Bu karara üzülerek uymak zorundaydım ve ne olursa olsun sağlığım için bu hapishane gibi yerde kalmam gerekiyordu.O gün hüzün ve mutsuzluklar sonrası geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EN GÜZEL RÜYA
Short StoryBir hastanede yaşanabilecek en güzel aşkı konu alan bir hikayedir.