~4

107 15 9
                                    

-Jangmi-

Sanırım bazen çok huysuz olabiliryordum. Bunu geç fark etmiş olabilirim. Aslında eğlenceli biriyimdir ama konu hayallerim olunca biraz katı olabiliyorum. Şu söz yazarı hakkındaki düşüncelerimi gözden geçirmeliydim. Belkide benim için iyi olurdu. Kim olduğunu araştırmak için laptopumu alıp yatağıma uzandım.

Min YoonGi

25 yaşında. Daegu doğumlu. Sayısız idolle çalışmış. Şarkı sözleri bir çok idolün kariyeri açısından gelişme sağlamış.

Acaba bir kaç fotoğrafını bulabilir miy-

VOAAHHH AMA BU ADAM ÇOK YAKIŞIKLI !!

Gerçekten o olduğuna emin olmak için bir kaç siteye daha baktıktan sonra şok olmuştum. Açık renk saçları, bembeyaz teni, minyon yüz hatlarıyla biblo bebeklere benziyordu. Çoğu fotoğrafında yüz ifadesi soğuk olsada güldüğü fotoğrafları insanın kalbinde minik hareketlenmelere neden oluyordu.

Idol olmamasına rağmen bir idol kadar hayran kitlesine sahipti. Yorumları okumak için rastgele sayfalardan birini açtım. Yüzlerce yorum "Çok yakışıklı" , "YoonGi sana ve sözlerine aşığım"

Bazı sitelerde kızlarla bir çok fotoğrafı vardı. Sanırım çalıştığı idollerdi. Kızlara yapılan yorumlar hiç iyi değildi. Bazıları ise sırf bu çocuk yüzünden hayallerini gerçekleştirmek isteyen insanları eziyordu.

Bu haksızlık !!

Yoksa... Benim içinde mi böyle olucaktı. HAYIR. Buralara gelmek için çok çaba sarf ettim ve bir çocuk yüzden kariyerimi riske atamam.

Büyük bir sinirle yataktan kalkıp kıyafetlerime göz attım. Toplantıya daha 2 saat vardı ve rahat rahat hazırlanmak istiyordum. Woo Jin arayıp beni telaşlandırmadan sakince kıyafetlerimi seçtim.

Siyah pantolon, siyah penye ve spor ayakkabılarım.

Köşede duran topuklu ayakkabılarıma göz ucuyla bakıp aynaya döndüm.

"Saçmalama Jangmi boyun 1.73"

Saçlarımı açık bırakıp hafif bir makyaj yaptıktan sonra tamamen hazırdım. Son kez aynaya dönüp kendime baktım. Sanki... Evet kesinlikle kırmızı rujumu sürmeliydim.

Hazırlandıktan sonra dünyalar tatlısı menejerimi aradım.

"Hazırım ne zaman çıkarız"
"Ama daha 1 saat var"
"Ara ve YoonGi bey ile konuş. Bir an önce bu iş bitsin istiyorum"

Cevap beklemeden telefonu kapattım. Yıllardır kurduğum hayalime bu kadar yakın olmak beni heyecanlandırıyordu. Kendimi kontrol etmem zorlaşıyordu. Defterimi alıp balkona çıktım. Gitmek için sabırsızlanıyordum.

Arabanın geldiğini görünce çantamı alıp hemen aşağıya indim. Bu heyecanımı fark etmiş olucak ki menejer Woo Jin gülerek bana bakıyordu.

"Sanırım birileri karar değiştirmiş acaba bunda fotoğrafların etkisi olabilir mi ?"
"Haa ? Fotoğraf mı ?"
"YoonGi diyorum. Araştır biraz demiştim."

Söylediklerinde doğruluk payı vardı ve ben yalan söyleme konusunda berbattım o yüzden sadece gözlerimi devirip camdan dışarıyı izlemeye başladım.

Etrafta bir sürü insan vardı. Kimileri bir yerlere yetişmek için hızlı adımlarla ilerliyordu. Kimileri ise boşvermiş bir tavırla etrafa bakınıyordu. Tıpkı benim gibi. Hayallerime ulaşmak için çabaladığım zamanlarda olduğu gibi. Kimi zaman kararlı ve dik durdum. Kimi zaman ise bir kenara çekilip sadece bekledim. Ama asla vazgeçmedim.

Arabanın yavaşlamasıyla geldiğimizi anladım. Menejer Woo Jin heyecanla bana dönüp "Sakin ol" dedi. Gerçekten çok iyi bir tavsiyeydi.

İki katlı küçük bir binaydı. Etrafı çitlerle çevriliydi. Bina tamamen camdı. Girişinde siyah zemin üzerine beyaz yazılar vardı.

"Sadece güçlüler benimle başa çıkabilir"
"Kendi kazdığınız mezara sizi canlı canlı gömeceğim"

Menejer Woo Jin önden gidip kapıyı çaldı. Ben ise arkada etrafı inceliyordum. Her şey düzenliydi. Kapıyı YoonGi açtı. Tamamen siyah giyinmişti. Beyaz teni kusursuzdu. Saçları dağınıkken bile güzel görünüyordu.

Başıyla selam verip bizi odaya aldı. Odada çok düzenliydi. Her yer siyah ve beyazdan oluşuyordu. Menejer söze başlamadan çantamdan defteri çıkarıp uzattım.

Gözlerine bakmamaya çalışarak konuşmak için Yoongi'ye döndüm.

"Şarkı sözlerim burda. Her ne kadar burda olmaktan mutlu olmasam da burdayım işte. Umarım beğenirsiniz. Beğenmezseniz bile yapabilecek bir şeyim yok. Bunlar benim sözlerim ve öyle kalacak."

Söylediklerimden rahatsız olmuş bir tavırla sandalyesinde geriye doğru yaslandı ve dikkatli bir şekilde sözleri okumaya başladı.

Ruh Eşim / MYG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin