Rüzgarı görmemle üşüdüğümü unutup koşarak yanına gidip sarılacağım sırada kendimi durdurdum. Bunların hepsi zaten onun yüzünden başıma gelmişti.
"Sen beni mi takip ettin" dedim gülümseyerek. Vereceği cevabı beklerken gözlerinin tam içine bakıyordum. Beni takip etmişti.
"Keşke etmeseydim" ormanda geldiği yöne giderken bende koşarak peşinden ilerledim. Yeniden kaybolmak istemezdim.
Her ne kadar gıcık olsa da sonuçta hayatımı kurtarmıştı. O gelmese burada donarak ölecektim.
Gülümsedim. "Neden bana boksu öğrettin?" merak ediyordum. Akşamın sekizinde gelip beni evden alıp boks oynamayı öğretmeye getirmişti.
"Çok konuşuyorsun ve ben çok konuşanlardan nefret ederim" dedi dudağını yalarken.
Derin bir nefes alıp kilidini açtığı arabasına bindim. 'Hani götürmeyecektin beni' diyesim geldi bir an. Ama arabadan indirip beni burada bırakabileceği fikri aklıma gelince hemen Vazgeçtim.
"Sana kim öğretti boks oynamayı? Baban mı" dedim dudağımı büzerken. Belki benimde babam yanımda olsaydı bana da öğretirdi.
Çenesi kasılıp direksiyonu kavradığı elini sıkınca yanlış bir şey mi sorduğumu düşündüm. Belki de canı istediği için sinirlenmişti, sonuçta söz konusu Rüzgardı.
"Babam ben çok küçükken öldü" gözlerim kocaman açılmış Rüzgara döndüm. Gözlerim dolarken ilk kez bir ortak nokta bulmuştum kendimize. Benim babam da ben çok küçükken ölmüştü. 3 yaşındaydım.
"Üzgünüm" dedim yüzüm asılırken.
"Ben de babamı üç yaşında kaybettim"Gözleri inanmazca bana bakarken biran birkaç saniye birbirimize baktık. Bu süre bana asırlar gibi gelmişti nedense. Gözleri ifadesizdi, ne düşündüğü, ne hissettiği belli değildi. Yutkunup "ölmek istemiyorum, önüne bak" dedim göz temasımı kaçırmak için. Biraz daha bakarsam nefessizlikten boğulacak gibi hissetmiştim.
Önüne dönüp araba sürmeye devam etti. Bende onu yandan izlemeye.
Saçları kahverengiydi, gözleri kahverengiydi ama yoğundu. Kahverenginin en güzel tonunu barındırıyordu sanki gözleri. Kahverengi rengi nasıl bu kadar huzurlu ve yoğun olabilirdi ki? Kahverengi.
Derin bir nefes aldım. Yüzü beyazdı, benimki kadar beyaz tenli olmasa da hafif esmere kaçıyordu.
"Hayırdır? Öldürme planları mı kuruyorsun" gözlerimi kırpıştırıp dediği şeyi algılamaya çalıştım. Eh aslında olabilirdi. Gülümsedim.
Bölüm kısa ama lütfen idare edin ve desteklerinizi esirgemeyin. Sizleri seviyorum:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜZGARIN MASALI#Wattys2017
Teen FictionOkula yeni gelen herkesi ayrı ayrı testten geçiren bir Rüzgar ile Masal'ın hikayesi. "Başıma bela mısın sen yaa? Uzak dur benden, git" diye çirkefleştim. Son günlerde her şeyin üst üste gelmesi yetmezmiş gibi birde Rüzgar'ın yaptıkları sinir kat say...