DEHŞET

5K 72 23
                                    

Dün, gece boyu plan kurmaya çalıştım. Tıkanmıştım artık. İşimi şansa bırakıyordum adeta. Bir şekilde babamlar barışmalıydı. Bir şekilde.. Aklımda şöyle yapsam böyle yapsam diye geçiriyordum ki hepsinde açık kapılar vardı. Çok rahat bir şekilde e-mail atabilirdim ama babam o e-mailin Mr. Sezars'ın attığını düşünmesini istiyordum. Ayrılırken zaten babam ayrılma nedeni olarak e-mailleri söylememişti. Söylememesinin tek nedeni ondan da şüpheleniyor olmasıydı, yani büyük bir ihtimal. Bu düşüncelerle zar zor sabah etmiştim. Eve gizlice girip yukarı çıktım. Aynada kendime baktım. "Bugün o işi hallet Mira. Yoksa hayatının acısı içinde kalır. Bunu unutma, hepsi acılarını dindirmek için." dedim aynada kendime. Öyle bir durumdaydım ki sanki ayna konuşuyor ben zorla onun dediklerini yapıyorum gibi. Aynada kendime bakıp "Söz ver Mira bugün halledeceksin. Söz mü?" dedim ve kafamı salladım. Üstümü değiştirip annem bağırmadan aşağı indim. Bu saatlerde annem yemek yapardı. Aşağıda küçük küçük şarkı sözleri ile birlikte masayı hazırladığını gördüm. Ocaktaki çaya yönelirken arkasından sarılıp yanağına bir öpücük kondurdum. Annem bu saatlerde kalkmama alışkın olmadığından irkildi bir an. Bana doğru dönüp "Deli kız bu saatte ne işin var?" dedi. Bende "Anneme yardım edeyim bugün dedim kendi kendime." dedim. Annem tekrar ocağa dönerek "Bak bak Mira'm büyümüşte annesine yardım edermiş." dedi alaycı bi tavırla. Yüzümü astığımı görünce de şaka yaptığını hemen suratımı astığımı söyledi. Annemle beraber çok güzel bir masa hazırladık. Annemin dikkatini çeken gözlerimdi sanırım. Dün gece uyumamıştım. "Annem uyumadın mı sen?" diye sorunca "Uykumu tam alamadım diyelim." dedim. Annem çok üstünde durmadı. Kahvaltıdan sonra yukarı çıkıp, dişlerimi fırçalayıp, çantamı kaptığım gibi çıktım dışarı. Kapıdan çıktığımda ilk yaptığım şey yanağımda kalmış annemin rujunu silmek oldu. Fred'i görmeyi umuyordum bugün. Durağa doğru giderken önümde bir araba durdu. Babamın arabasıydı, hemen tanımıştım. Eğildim arabaya doğru. Babam camı açıp beni okula götürmek istediğini söyledi. Ben biraz karşı çıkmaya çalışsam da gene atladım arabaya. Okula doğru yol almaya başladık. Pek fazla konuşmuyorduk. Babam bana dönüp "Dün için özür dilerim." dedi. "Neden ki baba?" dedim. "İş yeri yüzünden biraz moralim bozuktu erken yatmak zorunda kaldım." dedi. "Yoksa bir sorun mu var iş yerinde?" dedim. O da "Evet işten çıkarılabilirdim ama çaresine baktım." dedi. "Bir daha bir şey olursa Mr. Sezars'a git baba." dedim. "Ne-e, ne ala-alaka kızım?" dedi. Bende "Hani aile dostumuz ya." dedim. Babam bir şey ima ettiğimi sandı. Aslında etmiştim de. Okula gelmiştik bunları konuşurken. Ben indim arabadan babamla vedalaşıp. Okulda planım aklıma gelmişti. Okuldan çıktım. İki derse girmesem sorun olmazdı. Babamın iş yerine gitmiştim gizlice. Babam resepsiyonda konuşuyordu. Mr. Sezars'ı sordu. Resepsiyondaki kadın da az önce çıktığını söyledi, nereye gideceğini bilmiyormuş. Hemen koşarak bir internet kafeye gittim. Babama yeni bir e-mail attım. 

*mail*

Merhaba bebeğim

Geçen evinde gezerken yaktığın fotoğrafları farkettim. Ama keşke telefonunu da bırakmasaydın. Hemen barışacaksın Sezars'la. Bir daha ayrılmak yok. Sizi gidi sevgililer. Yakında evliliğinizi yapacağım elimle. Eğer onunla barışmazsan Mark'ın kafatasını kapına postalarım. Bir de işinden ederim seni. Kızın, hani şu küçük korunmasız kızın. Onun canını gözlerin önünde alırım. Kısaca hayatını mahvederim. Onunla barış.

Sevgilerle Sapığın, Öpüldün..

Babam bu e-maili kesin aldığında barışacaktır. Yoksa benden günah gider...

Babama buradan not: Beni hafife alma bebeğim. Seni feci üzerim!

BABAM BIR GAY!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin