Bu bölüm Selin'in ağzından
"Ah, ve sonra edebiyat öğretmeni sordu divan edebiyatında gazelleri yazdıran aşk gerçekten var mıdır? O zamandaki tüm şairler aynı güzele mi vurulmuşlar? Hepsi aynı acıyı mı hissetmişler? Hepsinin aşık olduğu dilber adeta silahla mı donatılmış? Kirpikleri ok, saçları bağ, sözleri kurşun... Sonra dedi ki bizce aşk nedir? Aklımdan o kadar çok şey geçti ki o an. Anlayamadığım bir sürü bulanık görüntü. Sonra sanki suyun dalgalanıp durulması gibi düşüncelerim de dinginleşti ve tek bir resim halini aldı: Ölüm. Annemin ölümü. Resmin sonrasıysa çok daha kötüydü. Her gün ölmeyi dileyen babam... Hissetmeyi unutan ben...''
Bıçağı bırakıp yüzüne baktım. Acı çekiyor gibi gözüküyordu.Onun istediği gibi... Bu yüzden burdaydım o istediği için. Hayatını benim oluşturduğumu söylüyordu. Oysa onun için sadece onu dinlediğimde ve istediği acıyı ona verdiğimde bir anlam ifade ediyordum. Hayat herkes için beş harftir öyle değil mi? Benim için de öyle... ''B-U-R-A-K''. Üç yıldan beri, liseye başladığımdan beri tüm yaşamım o. O benim adımı beş ay önce öğrendi. Bazen bunu nasıl yapabildiğimi merak ediyorum.Ben nasıl dayanabiliyorum? Yüzüne bir daha baktım. Bana bakıyordu. Bana asla bakmazdı genellikle tavanı izler ve aklından ne geçiyorsa onları anlatırdı sanki düşünceleri tavanda asılıymış gibi. Mimikleri rahatsız bir ifade aldığı zaman devam etmemi istediğini anladım. Sinirli bir şekilde biraz önce açtığım yaraları yakmaya başladım. Biraz fazla yakınca kendime kızdım. Ona zarar vermekten nefret ediyorum. Acaba ağlasam yine o günkü gibi bana sarılır mı? Nasıl bağlanmıştım ki ben ona? Hepsi bizim sınıftaki aptal kızların suçuydu. Aşık bile olamam ben aslında . Hem birini tüm gün düşünemem, üşenirim ki ben birine kendimden çok değer vermeye...
Kendinizi benim yerime koyun. Hazırlık sınıfındasınız yeni bir okul kimseyi tanımıyorsunuz. Gördüğünüz sayılı birkaç ders var. Almanca,Alman Edebiyatı,Türk edebiyatı,resim,beden eğitimi.Resim atolyesinin duvarlarını ele geçiren kişi, edebiyat hocasının derste şiirlerini okuduğu ve örnek almamazı istediği kişi,soyunma odasında sürekli kızların konuştuğu kişiyle aynı. Merak etmekte haklıydım sadece görmek istemiştim. Ama rezil olmaktan da korkmuştum. Çünkü kızların sürekli onu konuşmasının sebebi onun kimseyle konuşmamasıydı. Bir süre sonra onun bu durumu sıkıcı geldi. Artık onun hakkında yapılan konuşmaları dinlememeye başlamıştım. Ta ki onu görene kadar... Etrafta hayalet misali dolaşıyordu;çevresindeki kimseye bakmıyor,konuşmuyor ve yüzünde hiçbir ifade barındırmıyordu. Sonra beni gördü ve gülümsedi. BANA GÜLÜMSEDİ. O günden sonra adını duyduğum yere ışınlanır olmuştum. Ayaklarım benim kontrolüm altında değildi. Ama onun hakkında bildiklerim bana asla yetmiyordu. Sesini delicesine merak ediyordum. En sevdiği rengi, en sevdiği yemeği, en sevdiği şarkıyı, filmi ,sanatçıyı... Ve bir gün en sevdikleri arasında olmak istiyordum. İki sene boyunca onu uzaktan izlemeye devam ettim. Yüzünün her milimi ezberimdeydi. İfadesini hiç değiştirmemesi resmini çizerken bana kolayık sağlıyordu. Bir gün onun cumartesi küçük çocuklar için resim dersi verdiğini öğrendim. Ve o kursa gittim. Kurs boyunca yine gözükmeden onu izlemeye çalıştım. Huzurlu gözüküyordu. Minik bir kıza gülümsediğinde o gülümsemeyi saklayabilmeyi diledim. Kurs bittikten sonra çekinerek yanına gittim ve kursa katılmak istediğimi söyledim. Bir saniye kadar hareketsiz kaldı, gözleri büyüdü ve kocaman bir gülümseme bahşetti. O anı kameraya almak isterdim.
'' Sadece küçük çocuklar için''
İki yılın sonunda sesini duyabilmiştim. O an hem mutlu hem de mutsuzdum. Yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyorum ama onu gülümsettiğine göre düşündüğümden daha fazla rezil olmuştum.
''Hiç bir bedene resim çizmeyi düşünür müsün?''
Ben yerin dibine girmenin yollarını ararken o yeniden konuşmuştu.
''GEL BENİMLE''
Nasıl hayır diyebilirdim ki? Kastettiği resmi bıçakla çizmemi istediğini nereden bilebilirdim?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üşengeç -Bir ara final yazmayı umuyorum.-
Teen FictionBir kız düşünebilir misiniz? Oldukça sevimli bir kız. Siz karanlıklar içerisinde boğulmuşken, nefes almayı unutmuşken birden çevrenizde dolaşmaya başlayan, parıldayan bir kız. Bir tek kişiyi umursayan ve sadece bir tek kişiye karşı zırhını kaldıran...