_Emma ne yaptın sen?
_Özür dilerim Zoey. Deney tüpü elimden kaydı. Kırmak istememiştim.
_Neyse sorun değil. Karşıdaki laboratuvardan gidip yenisini alırım.
Böylece dersten çıkıp karşıdaki laboratuvara gittim. Bir tane deney tüpü alıp geri döndüm. Ama koridorda bir şey dikkatimi çekti. Pete? Rose'la konuşuyordu. Pete sırtını koridordaki dolaplara yaslamıştı. Rose ise bir elini Pete'in yanına koymuş konuşuyorlardı.
Sonra Rose elini indirdi ve kollarını Pete'in boynuna sardı. Ve Pete ona hiçbir şey demedi. Onun yerine ellerini avucunun içine aldı. Bu benim için son noktaydı. Onun beni sevdiğini sanıyordum. Yoksa kendimi bu olaya çok mu kaptırmıştım? Yoksa biz sadece dost muyduk?
Ben dost olmak istemiyordum. Ben onu seviyordum. Gözlerimden birkaç damla göz yaşı süzüldü. Ve bunu fark eden ilk Pete oldu. Rose'un ellerini hemen bıraktı. Bana doğru birkaç adım attı. Ama ben geri adım attım:
_Sakın! Sakın Pete bana yaklaşma!
_Zoey yanlış anlıyorsun.
_Ben her şeyi gördüm. Sen onu seviyorsun. Beni değil.
Göz yaşlarım çoğalmıştı. Onlara yalvarıyordum. Tutun kendinizi beni onun yanında utandırmayın. En azından şimdi değil:
_Zoey çok saçma davranıyorsun. Onu sevmediğimi sen de biliyorsun.
Rose arkadan bağırdı:
_Pete neden kızı yanıltıyorsun? Kız doğruyu söylüyor. Beni seviyorsun.
Pete sinirlendi:
_Kapat çeneni Rose!
Göz yaşlarım çoğalmıştı. Onun görmesini istemediğim için arkamı dönüp koşmaya başladım ama o beni kolumdan tuttu. Kendisine çevirdi:
_Zoey gitme. Ben sana hiç yalan söyledim mi? Bana inan...
_Yeter Pete. Sana inanmıyorum, güvenmiyorum artık sana karşı bir şey hissetmek de istemiyorum. Biliyor musun okula merhaba partisine de onunla git. Çünkü ben seninle gelmeyeceğim.
Kolumu hızla çektim ve koşmaya başladım. Okulun bahçesine çıktım. Hala beni takip ettiğini düşünüyordum bu yüzden okuldan dışarı çıktım. Yakındaki bir parka gittim. Ortalıkta onun olmadığını anlayınca göz yaşlarım daha da çoğaldı.
Bu olay neden beni bitirmişti? Daha düne kadar onunla alakalı hiçbir şey hissetmediğimi sanıyordum. Yoksa hayatım boyunca sevgimi içimde mi tutmuştum. Ve tam atık seviyorum dediğimde elimden kayıp gitmesi mi beni bu kadar üzmüştü?
Birisi omzuma dokundu:
_Hala göz yaşlarının bitmediğine inanamıyorum. Bunlar nereden geliyor böyle?
_Scott?
_Başka birisinin mi olmasını isterdin?
_Hayır. Aslında şu anda yanımda kimsenin olmasını istemezdim...
Biraz bekledim:
_Sen hariç.
_Neden?
_Artık güvenmediğim kişilere inanmaya karar verdim. Çünkü güvendiklerim pek bir işe yaramıyor.
_Yani bana güvenmiyordun öyle mi?
Saatime baktım ve güldüm:
_Beş dakikadır sana güveniyormuşum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZOEY
Ciencia FicciónNormal bir hayatı olan Zoey adındaki genç kızın hikayesi. Sadece tek sorun hayatını bunca yıldır başkalarının yönetmesi...