Kör Hayat

"Kaçırılış"

İyi okumalar...

Şuanda beyaz elbise içinde kuma olarak geldiği evdeki odasında bekliyordu genç kız.
Dini nikah bile kıyılmaya hor görülen bir genç kızdı o şuanda yaşlı bir adama ilkini tiksindire tiksindire vermeyi bekliyordu.

Gözleri görmesemede bedenini istemediği bir adama bedenini vermeyi bekliyordu.
Adamın sırf kendi nefsini müdafaa etmesi için görevlendirilmeye mahkum bıraktırıyordu.

Nerde adalet?Nerde telli duvaklı gelin olmak?Nerde beline kuşak bağlanılıp çıkma adeti?Nerde insaflık?Nerde yaşıtıyla evlendirilmek?Ona hayat onsekiz yaşında zehir olmaya başlamıştı.
Abileri ne kadar engel olmaya çalışsa bile babası yerine koyduğu amcasının teklifini kabul etmişti.
Evet teklif çünkü amcası şuana kadar yaptıklarım için kabul et demişti.O ise sadece zifiri karanlık olan gözleriyle kabul etmişti abileri ise yıkılmıştı kardeşlerinin kabul etmemesi için ama etmişti Mihrimah Soydaş kuma olmaya mahkum kılınıyordu.

Mahkum bırakılıyordu...

Mihrimah Soydaş kuma olarak bir yaşlı adama hapsedilmişti...!

Genç kız beyninde yankılanan iç sesiyle kulaklarını çekiştirmeye başladı.Aglıyan sesini bastırmaya çalışıyordu.

"Sus artık sus kuma oldum ben kuma!!!!!"

Genç kız bir süre sesiz çığlıklarıyla başbaşa kalırken çıkan kapı sesiyle irkildi.Eliyle dantel örgüyü sıkarken gelen ayak sesleriyle nefes alışını kontrol etmeye çalıştı.
Beline değen elle daha bedeni dayanamayarak genç adamın kollarına serildi.Evet genç adam!!
Neler olduğunu daha bilmiyorsunuz ama şuanda azraili onu kaçırıyordu azraili Boran Altınşah düşmanın karısı olacak gencecik kızı kaçırıyordu.

Mihrimahın peçesinden gözükmeyen yüzü ve derin derin nefes alışları genç adamı rahatlamıştı çünkü eziyet etmeden ölmesini asla istemezdi.Daha bu genç kadınlada işi vardı tabi istediği herşeye karşı çıkarsa.

Genç kızın hafif oluşundan yararlanıp kapıdan arkasına bakmadan iri cüssesiyle çıktı.
Konağın ön kapısında kalabalıklık olduğu için adamlarına arka konak kapısını kontrol altına almaları söylemişti.Nasıl konağa girmişti?
Sonuçta en başta gelen Ağanın oğlu olduğu için herkes emrinde.
Babasından o adamın bu gece sefa çekeceğini öğrendiğinde deliye dönmüştü geçmişte annesine az leke sürmeye çalışan adam değildi.

Genç adam adamlarına genç kızı verip arabanın sürücü koltuğunda yerini alacakken gelen silah sesleriyle arabanın arkasına sığındı.Bir eliylede belindeki silahı çıkarıp adamları gibi karşı tarafa ateş etmeye başladılar.Genç kız ise gelen seslerle yerinden kalmaya çalıştı ama kırılan cam kırıklarıyla yerinden çıkamadı çünkü üzerinde bir yığın cam kırıkları vardı.Genç kız gelen silah sesleriyle korkudan çığlık atarak kulaklarını kapatmaya ve bedenini korumaya çalışıyordu.

Boran Ağa ise hem adamlarını kontrol etmeye hem de karşıdan gelen seslere kulak veriyordu bir yandanda genç kızın vurulması için dua ediyordu sonuçta burada ölse başına o kadar da bela olmazdı.
Gelen sesle sinsicene gülümsedi çünkü düşmanı gene uçkur peşine düşmüştü.

"Boran Ağa bırak kızı senin işin benimle!"

"Vay vay vay Ağam hoşgeldin çatışmaya hatırlıyormusun sende annemi gebe gebe kaçırmaya çalışmıştın şükretki daha koynuna girip doyamadıgın karını almadım!"