Bir Pazar günüydü.Annemin arkadaşı Alisa Teyze gelecekti.Hazırlık yapıyorduk.Bir yandan da "Acaba çocukları olan Jasmine ve Ryan da gelecek mi?" diye düşünüyordum. Onlarla vakit geçirmeyi çok seviyordum.En iyi arkadaşlarım onlar diyebilirdim.
Vakit geçirdiğimiz yer biraz içimi ürpertiyordu.Çok ıssız bir yerdi.Çoğunlukla terk edilmiş küçük kulübenin etrafında oynardık.İçine girmeye hiçbirimiz cesaret edemezdik.
Kulübenin çok korkutucu bir görünümü vardı.Kırık camları,yıpranmış ahşap pencereleri,duvarlarında ne olduğu belli olmayan garip yazılar.Hele de o kırmızı renkle yazılan yazılar bana sanki kanla yazılmış gibi geliyordu. Hele ki o "Öleceğiz.Hem de hepimiz!" yazısı.
Mahallemizde ismini hiçbir zaman ezberleyemediğim garip bir teyze vardı.Garip teyze sürekli orada perilerin olduğunu söyleyip korkunç hikayeler anlatırdı.Bundan olsa gerek oradan her zaman korkmuşumdur.
Korkmama rağmen Jasmine ve Ryan'a hiç belli etmezdim.Hatta onlar korktuğu zaman "Hadi ama! O bunamış ihtiyar kadının saçma sapan hikâyelerine mi inanıyorsunuz yoksa?" deyip dalga geçerdim.
Her neyse. Annemle hazırlıkları tam bitirmiştik ki bir ses duyuldu.
"Tık tık tık"
Kapı çalıyordu.Hemen koşup kapıyı açtım. Alisa Teyze,Jasmine ve Ryan bana bakıp gülümsediler.
Ben "Hoşgeldiniz!" deyip onları içeri davet ettim.
Berna Teyze beni öpmek için biraz eğildi ve o eğilir eğilmez ben ani bir hareketle geri çekildim. Öpülmekten hiç hoşlanmazdım ve Alisa Teyze bunu biliyordu.Fakat nedense her geldiğinde bunu yapıyordu.
Bunu yaptıktan sonra yine o iğrenç kahkahasını patlattı ve;
"Ah Sally!Bu kız çok tatlı.Tatlı olduğu kadar da utangaç! " dedi anneme bakarak.
Annem yalnızca gülümseyip benim bir şey demememi ima edercesine bana bakarak;
"Tabii öyle.."dedi.
Daha sonra annem ve Alisa teyzeden izin alarak kulübenin olduğu yere gitmek üzere dışarı çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARÇALANMIŞ BEDENLER
Mystère / ThrillerYolda arkadaşlarımla birlikte giderken bir çığlık duyduk. Çığlığın geldiği tarafa doğru yöneldik. İşte her şey o zaman başladı...