Not: Merhaba.. Bu benim ilk hikayem.. Edebiyat öğretmenimiz bize derste hikaye yazın demişti bende bunu yazdım. Umarım beğenirsiniz. Biliyorum.. Kısa ama sayfa ve süre kısıtlamam vardı.. Neyse çok uzatmıyım iyi okumalarr.. ^_^
Yağmurlu bir sonbahar gününde gördüm seni. Elinle kahvenle bir kafeden çıkıyordun. Çık tın ve yürüyerek yanıma yaklaştın. '1.. 2... 3..' üçe kadar sadım içimden.. Yanımdan geçtin ve yüzüme bile bakmadın. Ama ben seni inceledim. Hemde en ince detayına kadar. Hafif kavrulmuş ten rengin. arkaya taradığın saçların. düzgün burnun. çekik gözlerin ve iri dudakların.... Önüme bir kağıt ve kalem koysalar ve benden mükemmeliği resimle anlatmamı isteseler seni en ufak ayrıntına kadar çizebilirdim. Bir elektrik akımına kapılmış gibi titredi o an vücudum. Sonra arkamı dönp arkandan baktım.. Takım elbisen vücuduna tam oturmuş ve geniş omuzlarını ortaya çıkarmıştı. Birden elini cebine attın. Sonradan fark ettim ki bir anahtar çıkarıp arabanın kilidini açmışsın. Arabana bindin ve gittin. Sadece baktım ardından yağmurun altında iliklerime kadar ıslandım. Ama gitmedim. Çünkü senin nereye gittiğini bilmek istedim. .Caddeden sola döndün. Beraberinde kalbimide götürdün. 3 saniyede sana aşık olmuştum.. O gece rüyamda seni gördüm. Başka biriyleydin ve beni görmedin. YİNE... Ağlayarak uyandım. Sabah seni görmek umuduyla tekrar aynı kafeye gittim. Ama yoktun. Günler günleri bu şekilde kovaladı. Seni görmek umuduyla aynı kafeye gidiyor sen gelmeyincede üzülüp gidiyordum. Bir gün yine seni görme umuduyla tekrar kafeye gittim. Yine gelmedin. Tam çıkıyordum ki kapı aniden açıldı ve elimdeki kahve üzerime döküldü... Sinirlendim... Tam bağırmak için kafamı kalmıştım ki onun sen olduğunu gördüm. Sana kızamazdım ki ben.. Kafanı eydin ve yavaşça 'Özür dilerim. Çok dükkatsizdim. Lütfen hatamı telefi etmem için size kahve ısmarlamama izin verin.' dedin. Ben sana cevap veremedim. Çünkü siyah gözlerindeki yoğunluk o kadar fazlaydı ki.. Yavaşça 'Önemli değil.' dedim. Sen ısrar ettin ve bende kabul ettim. Oturduk biraz sohbet ettik. adının Jongin olduğunu öğrendim. Daha hakkında doğru düzgün bir bilgi öğrenememişken senin telefonun çaldı ve sende bana yarın tekrar buluşmak istediğini söyledin. Bende kabul ettim. Ertesi gün yine aynı yerde buluştuk. Yanında bir kadın vardı. Bana onun nişanlın olduğunu söylemiştin. O an kalbimin kırıklıklarının sesini duymuştum. Yavaşça özür dileyip kalktım. Yıllar sonra seninle tekrar aynı yerde karşılaştık. Evlenmiştin ve bir çocuğun olmuştu. Eşinle çok mutlu gözüküyordun. Kalbim seni görmemle o kadar hızlı atmıştı ki.. Seni unutmak üç saniyemi alır sanmıştım. Tıpkı aşık olmak gibi. Ama aşk üç saniyede geldiği gibi üç saniyede gitmiyormuş..