Yüzyıllar önce dünya,çok güzel bir yerdi.Herkes mutluydu,insanlar normal ve yaşam stabildi.Kısacası hayat vardı yeryüzünde.Çiçekler,ormanlar ve hayvanlar vardı.Çocuklarla oynayan köpekler vardı.Kuşlar özgürlüğü temsil ederdi gökyüzünde.Tarifi imkansız sevgiler ve mutluluklar mevcuttu.Teknoloji ileri seviyede olmadığından,aileler daha da düşkündü birbirine.Mesela kitaplar vardı asırlar önce.Çoğu insan penceresinin kenarına oturup kitap okurdu.Duygular,en önemlisi de onlardı.İnsanlar,hissederdi eskiden.Misal,Güneş vardı.Güneş ve Ay.Martılar vardı,mavi denizler ve okyanuslar..Dünya,her şeyden önce çok güzeldi.
Fakat Cehennem bu duru güzelliği kıskanıyordu,hatta nefret ediyordu.Tutsak olan Karanlık kaldığı yerde hep kin beslerdi masumluklara.Özellikle de çocukları sevmezdi hiç.En çokta onlardan nefret ederdi.Tanrı,onun kininde boğulup gideceğinden korkuyordu.Sonuçta,Karanlığı da o yaratmıştı.Hep anlatmaya çalışırdı insanları.Ama Karanlık hırsına öyle yenik düşmüştü ki,gözü hiçbir şey görmüyordu.Cehennem'de isyan çıkarmaya başladı.Yavaş yavaş ağ gibi dağıldı her tarafa kalkınma.İçindeki kötülüğü,Dünya'ya çıkarmak istiyordu her bir iblis,her bir şeytan ve her bir günahkar!İsyan göz açıp kapayıncaya kadar büyüdü ve tüm Cehennem'i sardı.Karanlığın kafesini parçaladı,portalı açtı.
Ve korkarım ki,karanlık hedefine ulaştı.Dünya'ya ağır bir şekilde yerleşiyordu.İlk önce kayıp vak'aları başladı.Sonra ölümler,nükleer patlamalar ve salgınlar.En sonunda ise Karanlık tamamen gücünü kullanıp saldırıya geçti.Gizlice değildi bu sefer.Açıktan açığa her yeri yakıp kül ediyordu.İçini bürüyen hırs ve yıllarca tutsak olmanın verdiği hazımsızlık her yeri bir harabe yapıyordu.Teker teker öldürüyor,işkence ediyordu.
Sokaklar insanların kanları ile süslenmiş,buram buram leş kokuyordu.Evler yıkılmış,tek bir canlı kalmamıştı.İblisler insanların cesetleri üstünde şenlik veriyor,kazanmanın verdiği haz ile eğlence veriyorlardı.Cesetler,kimileri için yemek ve kimileri içinde eğlenceydi.Karanlık,kazanmıştı ve hızla yükseliyordu.Dünya yok olmuştu.Yakında başka bir yerlere de imrenecekti,bu belliydi.Ne çocuk kahkahaları,ne hayvan sesleri,ne de tek bir yeşillik vardı artık.Dünya,tek bir canlı barındırmıyordu.
Cennet'te ise yas hakimdi her bir köşede.Melekler insanlar için dua ediyor ve üzülüyordu.Dünyayı seviyorlardı.Tanrı insanları seviyordu.Bundan dolayı o da suskundu.Cennet'te ölüm sessizliği vardı artık.Tek bir melek hariç.Bu asi melek.Dünyayı her gördüğü zaman Karanlığı daha çok öldürmek istiyordu.Her gün daha fazla!Bir gün hırsını alamadı ve insanların çığlıklarını getirdi aklına,yok oluşlarını,Karanlığın kazanışını.Herkesin gözü önünde,hiçbir meleği dinlemeden kararlı adımlar attı portala.Tam önünde durduğunda portalın,açtı kanatlarını.Şuursuzca öfkesine yenik düşüyordu.Aklında olan tek şey ise karanlığı yok etmekti!
Ve atladı,Dünya'ya doğru atladı.Etrafını bir ateş tabakası sararken meleğin o ilahi sesi kendinden önce ulaştı yeryüzüne.Atlayan asi melek,en güçlü olanlarıydı,bir baş melekti.Yeryüzü titreyip sarsılırken,iblislerin ve Karanlığın kulağındaki o çınlama sesi nüksediyordu.Çoğu şeytan,daha sesten ölmüştü.Atmosfer tabakası delindi ve melek göründü.Cehennem ve Cennet birbirine girdi,gökyüzünü denize düştü ve yıldızlar yeri parçaladı.Kanatları parçalanırken hızla yere çakıldı melek.Gücü etrafa büyük bir yok oluş şeklinde dağılmıştı.Beyaz,karanlığı yutmuştu.Ve beraberinde her şeyi,herkesi götürmüştü.Meleği bile.
Evet Karanlık yok olmuştu.Günler,aylar hatta yıllar geçti.Meleğin etrafa dağılan özü tıpkı bir çiçek gibi yeşerdi şans eseri.
Bu mucize yeni bir nesil doğuruyordu.Peki bu nesil,eskisi gibi mi olacaktı?
Sene 2134,teknoloji oldukça ilerledi ve Dünya çok daha gelişmiş bir şekilde yeniden var oldu.Ancak bu yeni nesil,normal değildi.İki türe ayrılıyorlardı;Avcılar ve Doğa Üstüler.
Asırlarca süren kavga vardı iki nesil arasında.Hiç bir zaman anlaşamadılar.Hatta öldürmeye başladılar.Sonra kurucular bir yol buldu,bir çözüm.sınır vardı.Kalın gövdeli,metrelerce yüksek ve kırmızı yapraklı bir ağaçtan oluşuyordu bu sınır.Yalnızca tek ve basit bir kural vardı;Sınırı geçen ölür!
Ölüme,kaosa ve kavgaya bu kadar meyilli bu nesil,bu çağda barışı sağlayabilir mi?Daha da önemlisi,bir yerlerde tekrar yükselmeyi amaçlayan Karanlığı yok edebilir mi?Dirilişe bir darbe yapabilir mi?
Sen yapabilir misin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABAN
Science Fiction" Yaban'a kaldım, dünya. Senin hep kaldığın gibi yavan kaldım.Ama bu sefer izin vermeyeceğim onlara. Bu sefer yaban edemeyecekler seni. "