"Daha iyi olur sanmıştım," diye fısıldadı Taehyung ve duraksadı. Dudağını ısırıp boştaki elinin tersiyle yanaklarını ıslatan yaşları sildi, hattın öbür ucunda, onun iç çektiğini duydu. Titrek bir nefes aldı devam etmeden önce. "B-Ben hep bir şeyler daha iyi olur sanıyorum Namjoon. Hep, saflık ediyorum. Ö-Özür dilerim, elimde değil."
Hıçkırmamak için dudağını sertçe dişleyip derince bir nefes aldı ama bu ciğerlerine yayılan ve geçip giden her dakikada daha da katlanılmaz hale gelen ağrıyı engellemeye yetmedi. Dudaklarının arasından küçük bir nefes bıraktı, darmadağınık saçları rüzgarla havalanırken gözlerini kapattı.
Umutsuzca, sakin kalmaya çalışıyordu. Seğiren sol gözünü görmezden gelmek için elinden geleni yaparak yutkundu.
Gözlerini araladı, "Namjoon," dedi, "ben a-atlayacağım. Özür dilerim. Özür di–"
İlk defa, "Oraya geliyorum," dedi Namjoon hattın öteki ucundan, sesindeki telaşı saklayamamıştı. "Beni bekle, tamam mı Taehyung? Beni bekle. Kımıldama." Hışırtılar. Taehyung'un dudakları hüzünlü bir gülümsemeyle, yavaşça kıvrıldı.
Telefonu kapattı, gözlerinden yuvarlanan ve ay ışığında parlayan yaşları üzerindeki siyah kazağın koluna sildi, son defa. Çok seviyordu bu kazağı. Namjoon doğum günü için almıştı, iki yıl önce, hâlâ birlikte oldukları zamanlarda.
Telefonunu rastgele bir yerlere bıraktı soğuk betondan kalkmadan önce. Başı zonkluyordu. Daha iyi olacak, diye geçirdi içinden, ayaklarının altındaki şehri iyice görebilmek için birkaç adım atarken. Bu kez, daha iyi olacak.
Az önce içtiği kırmızı şarap başını döndürüyor ve midesini bulandırıyordu –sendeledi. Hıçkırdı, görüşünün yaşlarla iyice bulanmasına izin verdi. Şehrin ışıklarına bakmak için başını eğdi sonra. Daha güzeldi. Bulanıkken. Uzakken. Belirsizken.
Kollarını yavaşça iki yana açtı. Sızlayan ciğerlerini oksijenle doldurdu, gözlerini tekrar sıkıca kapattı. Serin rüzgar bol kazağından içeri giriyor ve üşümesine sebep oluyordu. Titredi. Namjoon yetişemeyecekti.
Namjoon geç kalacaktı. Namjoon hep geç kalırdı.
Söylediği son birkaç kelimeyi rüzgar alıp götürdü, Taehyung boşluğa bastı—
Düştü.
Kimse kolundan tutup engel olmadı. Taehyung düştü, düştü. Yere çok sert çarptı, ölmesi sadece saniyeler sürdü.
Namjoon geç kalmıştı. Namjoon hep geç kalırdı.
Son.