«Okunma sayısı gün geçtikçe artıyor herkeze çook teşekkürler »
Dudaklarının tadı o kadar güzeldi ki.Kendimi geri çekemedim başımın döndüğünü hissettim.Bir anda kendini geriye çekti ne olduğunu anlamadım.Tabikide orda öyle kalmıcaktı ama kalsaydı iyi olurdu.Dudaklarının aroması hala kendi dudaklarımda hissediyordum.Kalbim bir kuş kanadı gibi çarpıyor yavaşlatamıyordum.
"Louis özür dilerim yanlışlıkla oldu ayağım kaydı bir an için üstüne düştüm"dedi.Kafasını önüne eğmişti.Saçları hafif rüzgarla birlikte sanki dans ediyordu.Yüzü kızarmıştı.Niye kızarıyordu ki?Sadece yanlışlıkla olmuştu.Acaba benim hissettiklerimide o hissettmişmiydi.
"Sorun değil Cla!"dedim ve yüzüme zoraki bir gülümseme yerleştirdim.Kafam çok bulanıktı düzgün düşünemiyordum kokusunu hala duyuyordum vanilya kokuları dudaklarımla sevişiyorlardı sanki.
"Hey Lou! yerde ne işin var,iyi misin?"diye sordu Andrew hemen de gelmişti iyiki biraz daha erken gelmemişti.Tam konuşcaktım ki.
"Ayağı kaydı And! ve o kadar komik düştü ki! görsen"dedi Clary.Neden bunu söylemişti sanki ağzımdan lafı almasa ben gerçekleri söyliycektim zaten yüzüm oldukça kızarıyordu.Bir anda Marry'e baktım olanlara anlam vermeye çalışıyordu çok şaşırmıştı.And elini bana uzattı bende kalktım ama ruhumun bjr parçasını orada bıraktım sanki.
"Bir yerinde bir şey var mı Lou!?"dedi Andrew beni gerçekten sevip kolluyordu başıma kötü bir şey gelmesini asla izin vermezdi.
"Hayır yok And! iyiyim gerçekten"dedim ve güven verici bir şekilde gülümsedim.O da tebessüm etti.Clary'e bakmak istemiyordum ama kalbim ve gözlerim istemsizce ona doğru kayıyordu.Sanırım And'e ihanet ettiğini düşünüyordu ama kazayla olmuştu sonuçta.
Andrew,Marry'nin elinden tutup biraz ilerlediler,hem konuşup hem de fotoğraf çekiliyorlardı.Clary hala kara kara düşünüyordu.Düşüncelerinin bölünme zamanı gelmişti diye düşünmüştüm.
"Clary bak kazayla oldu sorun değil"dedim.İsterdim ki gerçekleri söylemek ama yapamıyordum bütün organlarım istemsizce çalışıyordu.
"Lou hiçbir şey olmadı hatırlamıyorum"dedi. İstemeden kötü oldum belkide böylesi daha iyiydi.Kendimi sonu olmayan denizin dibine batıyormuş gibi hissediyordum.Gözlerini kahverengi olan o güzel gözlerini yerden kaldırmıyordu.Arkasını döndü ve Andrew ile Marry'e doğru yürümeye başladı.
Ben hala yerimde sabit kalıyordum ayaklarım benim emrime uymuyordu Clary'nin peşinden gidip onun ellerini tutmak ve sıkıca sarılmak isterdim.Dudaklarını dudaklarıma bastırmak,vanilya kokusunu doyasıya içime çekmek isterdim ama olmuyordu zaten yapamazdım.Clary'i üzgün görmek beni fazlasıyla üzüyordu gözlerimin dolduğunu hissettim.Bende yavaş adımlarla onlara doğru ilerlemeye başladım.Her rüzgar estiğinde vanilya kokularını duyuyordum.Clary'e seslendim ama cevap vermeden yoluna devam ediyordu.Hala kafasını önüne eğiyordu.Kendimi suçlu hissediyordum yanlışlıkla olmuştu sonuçta.Diğerlerine yetişmiştim ve durduk.
"Hadi fotoğraf çekilelim"dedi And.Başımla onayladım diğerleride onayladılar bol bol resim çektirdim Clary'e istemeden gözlerim kayıyordu.Gözleri boş bakıyordu.Sanki çok acı çekersin ve tekrar acı çekmeye başlayınca hissetmezsin bu duygu vardı.Onu öyle görmek beni üzüyordu.Tekrar yanına gittim.
"Cla iyi misin?"dedim.Bana bakmadan,
"Lou beni yalnız bırak"diye çıkıştı Clary.Bu sefer biraz yüksek sesle konuşuyordu.Sanırım And duymuştu ve yanımıza geldi.
"Hey ikinizin nesi var ?"dedi And.
"Hiçbir şey yok tatlım çok uzaktayız hadi okuldaki arkadaşlarımızın yanına gidelim"dedi Clary.Saki kıskandırarak söylemişti bunu iyide neden böyle yapmıştı ki.Sonuçta kazayla olmuştu.Mary de geldi ve diğerlerinin yanına gitmek için işe koyulduk.Bugün hemen bitemez miydi?
Herkez oyun oynuyordu bense oturmuş suya bakıyordum düşüncelerimden kurtulmaya çalışıyordum oradaki yüzen balık gibi yüzerken hiçbir şeyi hatırlamak istemiyordum.Mary yanıma geldi ve oturdu.
"Ah tatlım bu kadar üzme kendini Clary yaptığından utanç duyuyor.Kaza bile olsa.Eminim ki! orada sana bağırmak istememiştir siniri boşalmıştır"diye teselli etmeye çalışıyordu Marry.
"Marry sorun bana bağırması değil ne kadar bana bağırsada ben ona küsmem ki küsemem"dedim.
"Sorun ne o zaman Lou!"dedi Marry.Anlatamazdım aslında anlatabilirdim ama anlatmamalıydım.Acaba anlatsam mı ? diye düşünürken dudaklarımda vanilya kokusunu tekrar hissettim.Bana itaat etmiyordu dudaklarım ve aralandı.
"Canım yanıyor Marry! Çok acıyor.Aşk böyle bir şey mi Marry.Hep karşıdan bakıyorum,bakarken seviyorum.Sevmeye doyamıyorum.Mutlu olduğunda,gözleri gülüyor.Sonsuzadek onun gözlerine bir an için bile kırpmadan bakmak istiyorum.Ona sarılmak ve vanilya kokusunu akciğerlerimde dolaşsın istiyorum.Söyle bana Marry Aşk niye kalbi acıtır ki?"nasıl söylemiştim şaşırmıştım kendime.
"Ahh Lou! yapma böyle ağlatacaksın beni sevdandan bir gün bu sevdadan hasta olacaksın"dedi ve bana sarıldı.
"Marry bugün Clary bağırdığında And yanına geldi ve o sırada beni kıskandırmak için bir cümle söyledi yani en azından ben öyle hissettim sence de o bir şey hissettmiş midir?"dedim.
"Lou! bunu söylemek istemem ama And'le sevgililer" dedi.Tokat vurulmuş gibi hissettim.Andrew'i o tatlı kazadan sonra hiç düşünmemiştim.Sanki kalbim parçalara ayrılmıştı.Ne düşünüyordum böyle ama o vanilya kokusu...
Hava iyice kararmıştı eve dönmek için otobüse binmiştik.Neyse ki herkezin evine bırakcaktı.İlk sırada benim evim vardı zaten hemen inmek istedim Clary'e bakmadan koltuğuma geçtim koltukta sessizlik hakimdi tıpkı benim gibiydi.Hızlı bir şekilde evime geldim.Herkezle vedalaştım ama Clary'le vedalaşmadım zaten uyuyordu yani ben öyle biliyordum.Belki de numara yapıyodur.Otobüsten indim evin kapısını açtım ve masanın üzerinde bir not.
"Canım ameliyatım çıktı.Dolapta yemek var.Kendine dikkat et."
Niye hergün geç geliyordu.Sanki tek doktor annemdi.Dolaba hiç gitmeden direk yukarı çıktım ve yatağa kendimi fırlattım.Her yer siyahtı sonra bir parıltı ve Clary geldi ışıkların arasından.
"Tekrar öp beni Lou!"dedi Clary.Tam öpüyordum ki..
Tak takk takk!! kapı çalıyordu.Uyanmak istemiyordum ama uyanmıştım gecenin bu saatinde kapıyı kim çalmıştı?.Boxerla yattığım için altıma bir bulduğum pantolunu geçirdim.T-shirt bulamamıştım ve çalanında beklemeye sabrı yoktu.Aşşağıya indim,kapıyı açtım kii..
Clary karşımdaydı.Ağlıyordu hemde fazlasıyla.
Biraz kısa oldu diğer bölümde telafi etcem...:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Are My Weaknes And Strenghts
JugendliteraturOlmaması gereken ama olan yasak aşk..