✴41.BÖLÜM✴

8.2K 423 180
                                    

Merhabalarrrr 😊 karneler nasıllar? Peki ha Lys'ye giren başarılı okurlarım? İnşallah her şey gönlünüzce olur, olmuştur. Yeni bölüm üç gün sonra bu arada 🤗🤗 Baya bomba bir bölüm ama ondan önce sorularım var😄😄

-teamEgemen? TeamArda?

Ikisini dene tarafını seç 🙄🙄

-Benim hakkımdaki düşüncelerinizi merak ediyorum. Onları benimle paylaşır mısınız?

Evet sorularımız bunlar ve son soru 👿👿

Toprak ve Arda mı?
Toprak ve Egemen mi?

Bol bol yorum ve oy bekliyorum 😗

Çok seviyorum be sizi  💚💙💛💜

***

"Ştt! Topi?"

Yüzüme atılan yastıkla kafamı Arda'ya çevirdim.

"Deme şunu işte! Sinir oluyorum." Bıkkın sesime karşılık omuz silkti.

"Omzun çıksın Arda."

"Toprak ben acıktım biliyor musun?"

Yerimden kalkıp mutfağa ilerledim. Arkamdan seslenişine sadece gülümsemiştim.

"Sen harika birisin! Küçük Topicik."

Arda'nın homurdanmalarıyla geçen iki saat sonunda güzel bir masa hazırlayabilmiştim. Tek tesellim bu sırada Arda'yı öldürmemiş olmamdı. Resmen susmuyordu.

"Tuzu mu az olmuş bunun?"

Elimdeki çatalı sinirle salataya batırdım.

"Ya bir sus! Motorun soğusun. Tuz at, onu da mı ben söyleyeceğim?"

Kıkırdamıştı. Ben ise sinirle nefes alıp veriyordum.

"Tamam sustum. Yemekten sonra dışarı çıkalım mı? Kafa dağıtırız."

Omuz silktim. Iyi olabilirdi.

"Farketmez aslında."

Çatalda ki eti ağzına atarken mırıldandı.

"Kalk hazırlan istersen sen, ben toplarım. "

Kafamı sallayıp odama çıktım. Saçlarımı yıkamama gerek yoktu. Dolabı açıp bir süre ne giyeceğime baktım. Klasik? Spor? Şık? Nefesimi tutup yanaklarımı şişirdim. Kapıyı açıp merdiven trabzanlarına tutundum.

"Ardaaa? Nereye gideceğiz?"

"Spor giyin!"

O görmese bile kafamı sallayıp tekrar dolabın karşısına geçtim. Elime aldığım tayt ve yarım atlet işimi görürdü. Hırkamı üzerime geçirdim ve şapkasını örttüm. Telefonu evde bırakacaktım. Bugün kafamı dağıtmak istiyordum. Kafamdaki tilkiler uyutmuyordu. Sabah savaşa girdiklerim akşam saydığım koyun yemekte ustalaşmıştı.

Spor ayakkabılarımıda giyinip aşağıya indim. Kendime özenmemiştim. Arda koltukta yayvan şekilde oturmuş maç seyrediyordu. Evine gitseydi ya bu çocuk!

"Tabi canım kendi evin gibi davran."

Bakışlarını hareket ettirerek bana baktı.

"Sağ ol Toprak, Allah razı olsun vallaha."

"Amin amin. Başımın gözümün sadası olsun."

Yarım ağız gülmüştü. Başka şartlarda tanışmış olsaydık Arda ve ben çok güzel biz olurduk. Denemeli miydik peki? Bilmiyordum.

DOKTOR I Siyahın Dansı 1+2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin