1. Bölüm: "Beklenmeyen"

12 2 0
                                    

“Katherine Morrison.”

Evet, bu benim. Herkesin övdüğü muhteşem bir zekaya sahip olan mükemmel Katherine Morrison. Hayatı muhteşem sanılan bir Katherine Morrison.

“Evet, Efendim?”

Bay Hall yavaşça kalın kaşlarını kaldırdı. “Sınav sonuçların harika,” dedi kağıdımı masasına bırakarak. “Hatta mükemmel.”

Gülümsedim. Bu her zaman olan bir şeydi. Ama yine de beni mutlu ediyordu. Okuldaki en yüksek notlar neredeyse bendeydi. Hayır, inek değildim. Çalışmıyordum. Derste ne öğrendiysem onunla kalıyordu. Başarı her zaman çalışmakla da gelmiyordu. Dinlemek de gerekiyordu. Ama ben sadece dinliyordum ve başarılıydım. Sanırım bir istisnaydım.

“Teşekkürler Efendim.”

Kağıdımı bana uzattı ve arkasına yaslandı. “Şu sınav sonuçlarına bak. Okulumuzun gözdesi sensin bana göre. Hatta bir çok insana göre.” dediğinde kaşlarımı çatıp onu düzelttim. “Hayır, sadece öğretmenlere göre. Okulumuzun gözdesi olmak için güzel bir prenses olmalısınız Bay Hall.”

Haklıydım. O da biliyordu.

“Evet. Ama atladığın bir şey var Bayan Morrison. Prenses olmak için güzel olmak gerekmez.”

“Doğru. Ama bu okulumuzun gözdelerinin prensesler olmadığı anlamına gelmez.”

Güldü. “Prenses olmak için güzel olmak gerekmez, Bayan Morrison. Hala bunun tersini savunuyorsunuz.”

“Anladım, Bay Hall. Bana zaman ayırdığınız için teşekkürler.” dedim ve ayağa kalktım. O da uğurlamak için benimle beraber kalktı. “Hoşçakalın Bay Hall.”

“Ne demek. Her zaman Bayan Morrison. Hoşçakal.”

Gülümseyerek açtığı kapıdan çıktım ve koridorda yürümeye başladım. Öğle tenefüsüne girmiştik. Bu yüzden zamanım boldu. Ama yapacak işim yoktu. Dolabımın önüne geldim ve şifreyi girdim. Kapağı açtığımda karşıma yazın aldığım ve annem görmesin diye okul dolabıma sakladığım okuma kitaplarım çıktı. Boş bir sınıfa girip öğle tenefüsü bitene kadar kitap okuyabilirdim. Ya da bahçede. Veya eve gidebilirdim. Öğleden sonraki tüm dersler boştu. Daha doğrusu gereksiz derslerdi. Sanırım eve gitmek güzel bir karardı.

“Selam.”

Düşüncelerimden bir anda çıkıp sağıma baktım. Kalbim Denis'in gülümsemesiyle hızlanırken bir an ne diyeceğimi şaşırdım. Gözlerimdeki heyecanı gördüğünü tahmin edebiliyordum. Gülümsemesi genişlemişti.

Derin bir nefes alıp “Selam,” dedim ve gülümsedim. “Naber?”

Kollarını göğsünde birleştirmişti. Mavi gözlerine yine hayran kalmıştım.

“İyidir, sen?”

Kafamı salladım ve dolabımın kapağını kapattım. Yürümeye başladığımda o da benimle birlikte ilerledi. Kolunu bir anda omzuma atıp beni kendine çektiğinde şaşırmıştım. Hatta neredeyse heyecandan bayılacaktım.

“İyi ben de. Adı Katherine olan güzel mi güzel bir kızı kaçırmaya geldim”

Gülümsemem anında büyürken yanaklarımın kızardığını fark ettim. Bunu gizlemek için kafamı eğdim ama anlamıştı. Yine de yorum yapmadı, gülümsemekle yetindi.

“Tabi ilk önce o Katherine adlı kıza boş olup olmadığını sorman gerekiyor.”

Kafasını yukarı kaldırıp güldü. Gözlerimi ondan ayıramazken kalbim öyle bir attıki yerinden çıkacak sandım. Hemen eve gitmeli ve bu görüntüyü tuvalime aktarlamlıydım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 04, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Su'yun KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin