[SPOILERS!!] UNDERTALE .: El Klavuzu:.

Chara / Asriel Hikayesi

Öncelikle asıl hikayeden başlamak istiyorum. Pasifist rutinde canavarların anlattığı hikayeyi tamı tamına çevirerek yazacağım.

" uzun zaman önce, bir insan HARABELERE düştü. Yaralandığından dolayı, insan yardım için çağırdı. ASRIEL, kralın oğlu insanın yardım çağrısını duydu. O insanı saraya geri götürdü. Çok geçmeden ASRIEL ve insan kardeş haline gelmişlerdi. Kral ve Kraliçe insanı kendileri büyüttüler. Yer altı tamamen umut ile doluydu. Sonra... Bir gün insan çok kötü hasta oldu. Hasta insanın sadece bir isteği vardı. Kendi köyündeki çiçekleri tekrar görmek. Ancak bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu. Sonraki gün. Sonraki gün... İnsan öldü. ASRIEL, keder ile yıkıldıktan sonra insanın ruhunu emdi. İnanılmaz güçleri olan bir yaratığa dönüştü. İnsanın ruhuyla beraber ASRIEL bariyerden geçti. İnsanların köyüne insanı geri, gün batımında taşıdı. ASRIEL köyün merkezine gitti. Orada altın çiçeklerden yapılmış bir yatak buldu. İnsanı onun içine taşıdı. Ardından, çığlıklar yükseldi. Köylüler, ASRIEL'ın insanın vücudunu taşıdığını gördü. Kralın oğlunun insanı öldürdüğünü düşündüler. Köylüler olan bütün güçleriyle saldırdı. Patlama üzerine patlamaya maruz kaldı. ASRIEL'ın hepsini yok etme gücü vardı. Ama... ASRIEL geri savaşmadı. İnsanı bıraktı, sadece gülümsedi ve yürüyerek uzaklaştı. Yaralı bir şekilde tökezleyerek eve gitti. Saraya girdi ve dizlerinin üstüne çöktü. Onun tozları, bütün bahçeye yayıldı. Bütün yeraltı umutlarını kesmişti. Kral ve Kraliçe iki çocuğunu bir gecede kaybetmişti. İnsanlar tekrardan onlardan almıştı. Kral acılarının sonunu vermeye karar vermişti. Yeraltına düşen bütün insanlar ölmek zorundaydı. Yeterli ruh ile bariyer sonsuza dek parçalanabilirdi. Çok uzun sürmeyecek. Kral ASGORE bize umutlarımızı geri verecek. Sen de gülümsemelisin. Heyecanlı değil misin? Mutlu değil misin? .. Serbest olacaksın... "