Kapının açılması ile kafamı sol tarafa döndürdüm. Gelen teyzem idi. Başka kim olacaktı ki.
Yine yüzünde o hüzün ve endişe ile yanıma yaklaştı. Dünden beri odamdan çıkmamış ve teyzem ile tek bir kelime etmemiştim. Ne yapabilirim ki dans mı edecektim?
Yatağın kenarına oturduğu zaman arkamı dönerek burnumu çektim.
Kafamın üzerinde bir el hissettiğimde irkildim. Annem de hep saçlarımı okşardı.
"Emily seni böyle görmeye dayanamıyorum. Bana döner misin?" dedi nazik ve bir o kadar yumuşak sesi beynimde hoş bir tat bırakmıştı.
Yavaşça arkamı dönerek teyzeme baktım. Gözlerim yeniden yanmaya başladığında teyzem konuşmaya başladı.
"Emily lütfen kendine gel. Ailen ölmüş ve sende onların arkasından yas tutuyormuş gibi davranmayı kes! Onlar ölmedi. "Dedi. Yüzümü ellerinin arasına alarak ne zaman aktığını anlamadığım göz yaşlarımı baş parmakları ile sildi.
Doğru söylüyordu böyle hemen yıkılıp dökülmemeliydim. Yatakta doğrularak gözlerimi tamamen sildim. Kendimden emin bakışlarımı teyzeme çevirdim.
"O zaman kasabayı keşfe çıkalım ne dersin?"
Dedi neşeli bir şekilde yüzüne bir nebze olsa da renk gelmişti. Açıkcası hiç bir yere gitmek istemiyordum fakat teyzemi kırmak da istemiyordum."Tamam" dedim. Yanımdan kalkarak kapıya doğru gitti. Çıkmadan önce arkasını dönerek,
"Hadi ama kalk Emily hazırlan" dedi. Talimatına uyarak yavaş hareketlerle yataktan ayaklarımı sarkıttım. Kapıya doğru baktığımda teyzemin odada artık olmadığını gördüm.
Üzerime rahat T-shirt ve pantolon geçirdikten sonra sırt çantamı alarak odadan çıktım. Salona geldiğimde teyzemin hazır bir şekilde beni beklediğini gördüm. Evden çıktıktan sonra arabaya binerek kasabanın iç taraflarına doğru yol aldık.
🐾🐾🐾🐾
Bir süre kasabada araba ile gezip bir marketin önümde durduk. Ne onun ağzını bıçak açıyordu ne de benim.
Arabadan indikten sonra teyzem yanıma gelerek koluma girdi. Bana gülümseyerek bakarak,
"Sen parayı dert etme istediğin al rahat ol tatlım" dedi bir anne edasıyla, annem de hep tatlım derdi bana.
Şu an bunları aklıma getirmemeliyim. Hayır getirmemeliyim.
Teyzeme dönerek olumlu anlamda kafamı salladım. Markete girerek etrafı incelemeye koyulan teyzem,
"Ben meyve ve sebze yerine gidiyorum sen takıl buralarda" dedi ve kızıl saçlarını savurarak "meyve ve sebze" yazan reyon gitti.
Benim istikametim ise direk olarak "çikolata" reyonu olmuştu. Çikolataları incelerken bitterli 6 tane çikolata aldığımı fark ettim.
Bitter en sevdiğim çikolata türü olmuştu her zaman çünkü sert ama yumuşak bir tadı olurdu. Bu çok hoşuma gidiyordu.
Hepsini kucağıma alarak teyzemi aramaya başladım.
"Teyze!" diye bağırırken bir yandan etrafı kolaçan ediyordum.
Ne müthiş ortalıkta bir deli gibi "teyze" diye bağırıyordum.
"Burdayım hey Emily!"diye seslenen kişiye döndüğüm zaman teyzemin kasiyerin yanında beni beklediğini gördüm. Hızlı olmaya çalışarak teyzemin yanına ulaştım.
Teyzem alaycı gözler ile elimdeki çikolatalara baktı.
"Hepsini bir anda yemeyi düşünmüyorsun değil mi?" dedi küçük bir kahkaha eşliğinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Orman
Werewolf"Hayat bir yolculuktur." diyoruz. Bu yolculukta nasıl gideceğimiz bizim tercihlerimize bağlıdır. Bazen hızlı, bazen yavaştır yolculuk... Kimi zaman yürüyerek, kimi zaman gemiyle, kimi zaman da uçakla sürmeliyiz ki yolculuğumuzun renklensin Benim yo...