Bölüm 1

29 8 8
                                    


Mahkeme salonundan çıkalı daha birkaç dakika olmuştu. Bu gün ki dava beni delirtmişti resmen. Müvekkilim kocasından şiddet gördüğü gerekçesiyle boşanma beyanında bulunmuştu fakat kocası olacak ruh hastası adama bunu bir türlü anlatamıyorduk. Müvekkilim Nur Hanım daha bundan 6 ay önce gecenin bir yarısı ağzı burnu kanlar içerisinde ve 1 kaburga kırığı ile benimde üyesi olduğum ve muhtaç kadınlara el uzatan Kadın Dayanışma Derneğinin kapısından içeriye kendisini zorla atmış, Allah rızası için yardım edin dedikten hemen sonra da bayılıp kalmıştı. Aslında onun başta ki amacı sadece yaralarını iyileşmesi için ona yardım etmemiz sonra da onu bu hale getiren canavarın yanına dönmesine izin vermemizdi. Çünkü ; korkuyordu. Her kadına yaptıklarını ona da yapmıştı belli ki hayat. Evlen. Kocana sadık bir hizmetkar ol. Sevmesen de , şiddette görsen , kaburgaların da kırılsa onun yanından ayrılma. Çünkü sen acizsin , güçsüzsün. Tek başına yapamazsın. Bu laflarla büyütülmüştü belli ki. Ona tek başına çok daha derin derin nefes alabileceğini, başarabileceğini, onun bir kadın olduğunu, tam olarak bu nedenden dolayı aslında aciz değil de gücün ve cesaretin ta kendisi olduğunu anlatmamız biraz zaman aldı. Ama sonuç olarak Nur' u o adam dan kurtardık. Nur ' un kocasını, yani an itibariyle eski kocasını mahkemeden önce hiç görmemiştim. Nur ' un bize anlatabildiği dayak ve işkence seanslarından ne kadar iğrenç bir adam olduğunu hayal edebiliyordum. Ama beni yanılttı. Bu adam düşündüğümden daha iğrençti. Duruşma da hakim beye zavallı karısına yaptığı işkenceleri anlatıp 6 ay önce ki dayakta aldığımız raporu sunduğumda hakimin karını neden dövdün sorusuna ; Karım değil mi döverim de severimde diyecek kadar iğrenç bir adamdı. Bide bu da yetmezmiş gibi bıyık altından gülüp " Hem hakim bey bilirsiniz kadının duvara attın mı yapışanı makbuldür" demez mi !! O an bu herifin bir insan olamayacağını ve onu duvardan duvara çarptığımda nasıl güzel yapışacağını düşündüm ama sakin kalmalıydım. Adamın bu pişkinliği bizim lehimizeydi. Hakim tek celsede boşadı ve yüklü bir nafakayla eski karısından uzaklaştırma kararını onayladı. Yani adam Nur' a yaklaştığı an hapse girmeyi göze almalı. Gerçi bu dava sonrasında Nur' u ikna edebilirsem darp ile ilgili de bir dava açma gayesindeyim. Bu pişkin herif tam anlamıyla cezasını çekmeli. Ben kendi içimde davayla ilgili düşüncelere dalmışken Nur' un haykırışıyla kendime geldim. Adliyenin tam önünde durmuş ağlıyordu ve gözlerinde o her davadan sonra müvekkillerimin gözünde gördüğüm, bakmaya doyamadığım minnet ışığı ile bana gülümsüyordu. Bir anda her iki kolumdan tutup tekrar haykırdı. HAKLISIN!!! HAKLIYMIŞSIN!!! Acaba gene sesli mi düşündüm?.

Nur benim anlam veremeyen bakışlarımı hissetmiş olacak ki açıklama yapmaya başladı. " Ben ... Ben uzun zamandır ilk defa ciğerlerimin yandığını hissetmeden derin derin nefes alabiliyorum şuan Hediye. Ben uzun zamandır ilk defa yaşadığımı hissediyorum." Bunları söylerken zaten akan gözyaşları tam anlamıyla sel oldu. Titreyen sesini düzende tutmaya çalışarak sımsıkı kavradığı ellerimi iyice sıktı ve devam etti; Allah senden razı olsun. Allah hepinizden razı olsun. Reyhan dan Ahsen den.. Dernekte ki herkesten. Bana evinizi açtınız. Kadın olmanın bir lanet değil de rabbimin bir lütfu olduğunu hissetmemi sağladınız. Bir şeyi yapabilmem için sadece istemem ve sen kadınsın otur oturduğun yere diyenleri önemsememem gerektiğini öğrettiniz. Yepyeni bir hayat sundunuz bana. Bugün yeni hayatımın ilk günü. 1 saat sonra ki otobüsle Bursa ya gideceğim. Orda annemlerden kalma bir ev var. Benim doğduğum ev. Öyle çok büyük bir şey değil ama eminim huzurlu olacak. Bursa ya yolunuz düşerse kapım her daim açık sizlere." Nur ' un söyledikleri beni çok etkilemişti. Gözlerimden sicim gibi akan yaşlarda bunun en büyük kanıtıydı sanırım. Bende derin bir nefes alıp sesimi düzene soktuktan sonra konuşmaya başladım.

" Demek Bursa ya gideceksin. Allah yolunu açık etsin inşallah. Ve sakın unutma; Başını hep dik tut. Baskıların seni yıldırmasına izin verme. İnsanlar senle ilgili şeyler konuşur, hayatınla ilgili. İnsanlar hep konuşacak bir şeyler bulur. Sen iyi isen iyiliğini , kötüysen kötülüğünü eleştirirler. Önemli olan onların fikirleri değil, senin ne hissettiğin. Umarım hayatının geri kalanı öncesinden daha hayırlı olur. Başın sıkışırsa unutma burada da bir ailen var."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 11, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HEDİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin