-Sen bunu bana yapamazsın" dedi. Elleri titriyordu. Çiğdem ise bütün bir sakinliğiyle Kerem' ı dinliyor, tek kalime dahi etmiyordu.
"Sen kimsin ki beni bir hiç gibi görebilirsin? Hiçkimsesin sen HİÇKİMSE"
Çiğdem' in kulağında yankılandı bu Hiçkimse sözcüğü. Gerçekten de kimse miydi yoksa boş bi aptalın gevelemeleri miydi bunlar? "Açıkçası biraz dokundu" dedi içinden. Ardından güldü.
"Gül, gül tabi.. Beni böyle süründürdün ya Gül. Oysaki ben seni Nasıl sevmiştim. sen, ucuz kalitesiz benim çevreme yakışmayan biri olmana rağmen sevmiştim ama şimdi ikimiz için de bitecek herşey. Benim yandığım kadar sen de yanacaksın."
"KEREMM!!"
Çiğdem arkasına dönmeye gerek bile duymadı gelenin Demir olduğunu biliyordu.
"Kes şu saçmalığı kendine gel artık . O seni hiç sevmedi , sevmeyecek de .boşuna bunları yapmak niye?"
"Oooo Demir beyler de gelmiş. Neydi sizin olayınız? Hah! Buldum, yusufcuklar.. Bu kadar değersizsiniz işte bir böcek kadar ve bir böcek olarak silinip gidiceksiniz..
"YAPMA DURR"
-BAMMM-
...
...
-PATT-
...
...
Çiğdem ellerine baktı. Kanlar içindeydi. Yerde kerem yüzü kan içinde yatıyordu.
"Demir, ne oldu?"
"Hiç, sakin ol hiçbişey olmadı"
"Demir, ellerim kan içinde"
"Korkma aşkım, korkma"
Çiğdem neden korkmaması gerektiğini anlamamıştı. Başı dönmeye başladı ve dizleri üzerinde yere kapaklandı. Karnında bir ağrı hissedince anladı herşeyi. Kerem vurmuştu onu. Son duyduğu ses biricik sevgilisi Demir' in yardım çığlıklarıydı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yusufcuk Kalbi
Teen FictionMazi hiç mazi olmaz aslında. En ufak bişey olsa bile gelir bulur seni. Bir küçük söz bile olsa...