Serkan:"Nee!!"
Defne:"Söylemiştim ben size. Öleceğim işte.! :("
Güney:"Ne diyorsun Hakan Abi. O kadar kötü mü?"
Doktor:"Defne burada dinlensin siz benimle odaya gelin. Dikkat etmeniz gerekenleri söyleyeceğim."
Doktorun odasına gittik.
Serkan ağlıyordu. "Hiç mi çözüm yok?"
Doktor:"Sakin olun. Defne istediği için öyle söyledim."
"Nasıl yani?"
Doktor:"Arkadaşınızı bir psikoloğa götürün bence."
Güney:"Neden?"
Doktor:"Dikkat çekmek için böyle bir yalana başvurmuş. Psikolojik destek görmesi lazım."
Serkan:"Böyle bir konuda nasıl yalan söyler ya!!"
Güney:"Tamam sen bir şey belli etme. Psikoloğa götürmeye ikna edelim."
Doktora teşekkür edip odadan çıktık.
Defne:"Ne oldu? Ne dedi doktor?"
Serkan sinirini belli etmemeye çalışıyordu. "Seninle güzel zaman geçireceğiz kardeşim. :)"
Defne:"Gerçekten mi? :) Ne yapacağız?"
Serkan:"Sürpriz bir yere götüreceğim seni."
Defne:"Güney de gelecek mi?" diye sorunca sıkıca Güney'in koluna girdim.
Güney:"Benim bir işim var Defne. Başka zaman biz de geliriz. Değil mi Songül?"
"Hıhı.."
Serkan belli etmeden Defne'yi psikoloğa götürecekti. Biz de Güney'le hastaneden çıktık.
Ben demiştim numara olduğunu demek istesem de sustum.
Güney elimi tuttu. "Özür dilerim.."
"Niye?"
"Sen bunun bi oyun olduğunu söylediğinde sana inanmadım hatta sanırım biraz kızdım. Gerçekten özür dilerim. Bu konuda yalan söyleyebileceğini düşünmedim."
"Sorun değil Defne için bana kızmaya alışkınsın sen."
"Songül yapma ne olur. Sen böyle yapınca kahroluyorum."
"Elimde değil Güney... bana karşı onu savunman da beni kahrediyor."
"Tamam söz bir daha olmayacak böyle bir şey."
"İnşallah."
"Affettin mi?" Çocuk gibi başını eğip dudaklarını büzmüştü. Bu hali beni güldürdü.
Ben gülünce Güney sevinçle "Affetin yani!" diyerek yanağımdan makas aldı.