sıkıcı bir matematik dersinin ortasindaydik ve o anda kapi caldi ve bilin bakalim gelen kimdi. Butun gun Toprak sayesinde pesinden kostugumuz Topragin platonigi olan Melih'ti. O anda Topragin gozundeki isiltiyi anlatamam. Melih'in yaptigi duyuru folklor hakkindaydi. Ben ana okulundan beridir folklor oynuyordum ve cogu kisinin dusundugu gibi bence sıkıcı degildi hatta aksine cok egleniyordum ustelik bu sene yazin 11 tane akdeniz ulkesine gidecektik bundan daha guzel bir haber olamazdi. Ve ben bunlari dusunurken Melih "isteyenler tenefuste Aydin hoca nin yanina gidip adini yazdirsin." dedi. O kapidan ciktiktan 2-3 dakika sonra zil caldi ve ben hemen bizimkilerden kim gelecek diye sordum. Tabikide Melih orda oldigu icin Toprak hemen atilmisti ama Busra ve Meric o kadar istekli degillerdi. Topraga inanamamistim resmen ben yalniz kalmiyim diye degil MELIH icin geliyordu ona sinirlrnmistim ama belli etmedim. Toprakla birlikte Aydin hoca nin yanina indik ve isimlerimizi yazdirdik. Gaziantep yöresini oynayacaktik. Bu yoreyi daha once hic oynamamistim daha once 3 yil boyunca Zeybek oynamistim. Ayndin hocadan saatleri ogrendikten sonra bizimkilerin yanina donduk. Meraklilar bizi hemen soru yagmuruna tuttular. Rehberlik dersinde folklor icin spor salonuna inecektik. Ancak daha 2 ders vardi. Dersimiz biyolojiydi ve en sevdigimiz, en muhtesem hocamiz (!) derse gelecekti. Hoca kendi onunu goremedoginden dolayi hemen telefonumu cikarttim ve Eylul ile konusmaya basladim. Onunla konusurken zamanin nasil gectigini anlamamistim. Biz asagi inmeye devam ederken Eylul ile konusmamada decam ediyordum. Onlarin dersi beden di ve onunda kapatmasi gerekiyordu boylece zor olsa da kisa bir sureligine ayrilmistik. Tam vedalasirken bana "Seni seviyorum." demisti. Bu gercekten cok hosuma gitmisti. Ben bunlari dusunurken sanirim salak salak siritiyordum ki Toprak bana bakip gulmeye basladi. Toprak gulerken Aydin hoca gelmisti ve Topragi zorda olsa susturdum - Bu gercekten kolay olmadi - Aydin hoca bize bu sene neler yapacagimizi hangi gosterilere cikacagimizi anlatirken herkesten "Ohaa hocam cidden miğğğ?" seklinde cumleler cikiyordu. Ama ben neyi anlamadiklarina sasirmistim cunku hocayi dinlememistim bile cunku aklim Eyluldeydi. Ilk hareketi oogrenmeye basladogimda kafam dagilmisti bu yuzden hareketi dogru yapiyordum sonra yine aklima o geldi ve her seyi yanlis yapmaya basladim Toprak yine gulmeye basladi bende omzuna sertce vurarak "Gulmesene Bitch!" dedim. Nasil gectigini anlamadan zil calmisti. Ben hemen telefonuma sarildim cunku sevgilimle 1 derstir konusmuyoduk. TAM TAMINA 1 DERS!! Onlarla bizim tenefuslerimiz uymadigi icin surejli derslerde konusuyorduk bu yuzden ikimizinde notlari dusmeye baslamisti. Bu konuyu aksam Eylulle konusmak icin aklima not ettim. Ve sonunda son ders gelip catmisti. Son ders saglikti ve odev vardi ama ben sorumluluk sahibi bir ogrenci olarak yapmamistim. Yilin ilk eksisini aldiktan sonra buyuk bir mutlulukla (!) yerime oturdum ve Eylul ile konusmaya devam ettim. Ve o ic rahatlatici ses duyuldu Mozart in Turk Marsi. Suana kadar duydugum en guzel sesti (Katy haric o her zaman number #1!) Asagi inerken tam telefonumu elime aldigimda karsimda bir suliet belirdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tarlabaşı Lisesi Günlükleri
Teen FictionLise sonunda baslamisti ve olaylar arka arkaya gelisiyordu. 9. sinifin boylesine guzel olacagi aklimin ucundan bile gecmezdi. Iyi eglenceler.