İyi okumalar herkeseee! Şarkı sizin için. Seviliyorsunuz.
Kalbimin üzerine çöken ağırlık bir süredir beni boğuyordu. Sürekli onun kendi kuruntum olduğunu hatırlatıyordum. Her şey benim bilinçaltımda şekilleniyordu. Aslında beni üzen kişi yine bendim. Bunu kendime ben yapıyordum.
Sebebi ne miydi? Sebebi izlendiğimi hissetmemdi.
Daha önce hiç bir başkası tarafından izlendiğiniz hissine kapıldınız mı? Ben son zamanlarda sürekli bu hissin içinde yaşıyordum. Pencere kenarına ulaşarak aşağıya baktım. Siyah araç kapımın önündeydi. İçinde Görkem'in adamları olduğunu bilmek beni nedensizce rahatlatıyordu. Benim huzursuz olduğum şey başka biri tarafından izlendiğim hissine kapılmaktı. Sanki köşedeki markete gittiğimde biri benimleydi. Balkona çıktığımda biri benimleydi. Anne ve babamı havalimanına götürdüğüm zaman yine birini ensemde hissetmiştim.
"Hadi sevgilim!"
Kulağıma dolan Akın'ın sesiyle düşüncelerimden ayrıldım. Patlayan mısırları büyük bir kaba aldıktan sonra buzdolabından iki içecek kaparak mutfaktan ayrıldım. İçeri girdiğimde Akın'ı televizyonun karşısındaki ikili koltuğa yayılmış bir şekilde buldum. Elimdeki içeceklere bakarak sırıttı.
"Uzun bir süredir mutfaktasın. O içecekleri kendin yapmış olsan iyi olur."
Sözlerine sırıtmadan edemedim. Teneke kutulardan birini Akın'ın kucağına bırakırken diğer elimi havaya kaldırarak patlamış mısırı gösterdim.
"Hayır ama bunları ben yaptım."
"Güzel." dedikten sonra elimden kaptı. Ben de hızlıca yanına oturdum.
"Annenlerle konuştun mu?"
"Evdelermiş." dedim ağzıma bir tane mısır atarken.
"Başlat bakalım koca adam."
Benim komutumla birlikte Akın oynat tuşuna bastı ve donan görüntü çözüldü. Bu bizim için neredeyse bir pazar ritüeli haline gelmişti. Her pazar sırayla bir film seçer ve birimizin evinde izlerdik. Eğer filmi ben seçiyorsam Akın'ın evinde o seçiyorsa benim evimde izlerdik. Bugün filmi Akın seçmişti. Onun film zevkine güveniyordum. Genelde açtığı filmleri soluksuz izlerdim oysa bu akşam kendimi bir türlü filme veremiyordum.
Başıma gelen malum olaydan bu yana tam bir hafta geçmişti ve ben bu bir hafta içinde çok fazla uyku problemi yaşamıştım. Ayrıca iştahım eskisi gibi değildi ve zaman zaman paranoyak hissediyordum.
"İşte bu berbattı."
Akın'ın sesi beni kendime getirdi.
"Yani kim düşmanını bir kurşun kalem saplayarak öldürmek ister ki?"
Ekranda dönen kanlı sahneleri donuk bakışlarla takip ettim. Tepkisiz kalışım Akın'ın filmi durdurmasına neden oldu.
"Beste sorun ne?"
"Hiç, hiçbir şey sevgilim." dedim yerimde kıpırdanarak. Bu sözüme inanmadığını gözlerinden okuyabiliyordum.
"Filmi başladığından beri tam beş kere durdurduk. Eğer beğenmediysen kapatalım gitsin. İzlemek zorunda değiliz."
"Hayır beğendim. Senin seçtiğin her filmi beğeniyorum, biliyorsun."
Sesim garip bir kedi miyavlaması gibi çıktı. Akın'da bunu fark etmiş olmalı ki ekranı tamamen siyaha boyadı. Ben filmi neden kapattığını soramadan konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belki Bir Rüya
Mystery / ThrillerSol bileğimdeki demir kelepçeye bir bakış attım. Kelepçenin diğer ucundaki adam da aynı şekilde önce sağ bileğindeki kelepçeye ardından bana baktı. Birbirimize bağlı durumdaydık. Onun kaşları çatıldı. Benim dudaklarım aralandı. İlk kelimeyi hangimi...