Senin varlığında ve yokluğunda sığındığım tek liman şarkılardı.
Sözlerinde seni bulduğum o güzel hazineler canımı daha çok acıttı her melodisinde, her notasında, her sözünde... Şimdi şarkılar senden çok yokluğunu anlatıyor bana. Canımın ne kadar yandığını umursamadan dinliyorum. Belki bir şarkının bir notasında karşılaşır yeniden hayatlarımız. Belki tekrar biz oluruz. Ya da sadece kendimizi kandırırız yeniden. Belli değil hiçbir şey.
Daha iki gün oldu yeniden başlayalım dedin. Ve ben daha hiçbir şey söyleyemeden bizden olmaz dedin. Sen nasıl bir insansın ki hem umut verip bir dakika sonra hayatımı karmaşaya çeviriyorsun. Senin yarattığın dağınıklık koca bir karmaşa oldu ve ben kayboldum içimde.
Ben sana hep derdim ya 'Bul beni kaybolmuşum.' diye. Bul beni kaybettiğin, bıraktığın yerdeyim. Canımın acısını düşünmeden gel sen. Ben senin dağınıklığını toplarım. Sen gelmek iste yeter ki. Bir misafir çocuğu gibi gelip dağıtıp gitme. Lütfen artık kaldır şu aramızdaki mesafeleri. Aramızdaki yollardan daha çok ruhumuzun mesafesi. Ve ruhum ruhunu çok özledi. Bir kez olsun şu 519 kilometreyi aşıp kavuşsak. En azından bedenim kavuşur sana. Zaten kalbinin ve ruhunun kapılarını kilitledin bana. Bari bedenine doya doya bir kez bakıp dokunayım. En azından öyle avutayım kendimi. Canım çok acıyor be Kavuşamadığım. Her şeyden çok seviyorum seni. Anla biraz beni. Yapma böyle. Canımı acıtma artık yalvarırım. Taşıyacak gücüm kalmadı. Dizlerimde derman yok ki birkaç adım daha atıp düzlüğe çıkayım.
Biz seninle bir oyun oynuyoruz. Bu oyunda tüm rol bende. Ve senaryolar birbirine karışmaya başladı iyice. Rolümün sonunu görebiliyorum. Senin sonun meçhul, benim solum sen. Ve solum soluğunu istiyor. Sonum değil soluğum olman gerekti senin. Sen beni öldürmeyi seçtin. Sonumu kendi ellerinle oluşturdun.
Benim ağlamama bile kıyamazdın önceden. Her ağladığımda benimle beraber ağlardın sen. Ağlamamam için elinden ne gelirse yapardın. Şimdi bilerek mi ağlatmaya çalışıyorsun? Gözümde yaş kalmadı ömür karmaşam. Biraz mutlu et dinlensin göz pınarlarım. Tekrar dolsun iyice son vuruşunu o zaman yap. Madem mutlu oluyorsun artık göz yaşımdan istediğin kadarı feda olsun sana.~~~~
Ve ben canım yandıkça sana koştum.
Sen canımı yakmak için yanımdaydın.
Ben senin sevginle hayat buldum.
Sen benim sevgimi toprak altında soktun.
~~~~
Beni Papatyam diye seven bir adam vardı. Ve yapraklarımı başka biri için kopardı. Falında seviyor çıkması gerekirken ölüyor çıktı. Şimdi ise başka baharı bekliyor yeniden denemek için beni. Kopardığı her yaprağımı defterinde saklıyor ne kadar çok parçalara ayırdığını görmek için. Bundan büyük zevk duyuyor. Ve ben yeni bir bahara çıkamayacak kadar yorgunum.
Seni seviyorum papatya kalpli adam. İyiki varsın. İyikimsin. Ve benimsin...
🌼🌼🌼🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhları Yaralı Ruhsuzlar
De TodoSevmek... Yaşarken ölmek... Öldüğünün kendinin bile fark edememesi... Bir insan neden aldatır sevdiğini? Neden acı çekmesini ister? Gözlerinin önünde yok olması iyi mi gelir ki hiçbir şey olmamış gibi hatta daha mutluymuş gibi hayatına devam eder? H...