"Ben mi?" dedim şaşkınlıkla.
Güney:"Evet aşkım."
Selin Hanım:"Sizin sohbetinizden sıkılmazsa gelsin." dedi isteksizce.
Güney'i o cadıyla başbaşa yemeğe göndermeyecektim tabi ki.
"Yoo sıkılmam. Gelirim."
Güney:"Süpersin aşkım." deyip sarıldı.
"Napıyorsun Güney annen burda." diye fısıldadım.
Güney elimi tuttu. "Biz gidiyoruz."
Okula gider gitmez Güney'i Serkan'la yalnız bırakıp kızları buldum ve akşam olanları anlattım.
Meral:"Ay keşke ben de olsaydım yolardım o cadıyı."
"Ben gerekeni yaptım merak etme canısı."
Eylül:"Çok kötü olmuş o kızın oraya taşınması ya."
"Sorma... akşam da üçümüz yemeğe çıkıyoruz."
Kader:"Gerçekten mi?"
"Yani Güney'i onunla başbaşa göndermemek için ben de gidiyorum."
Eylül:"Git tabi.."
Meral:"Gözünü ayırma o cadının üstünden."
Cemre:"Ne giyeceksin Songül?"
"Normal kıyafetimle giderim. Çok da önemli bir şey değil sonuçta."
Meral:"Saçmalama Songül. Güney bir o kıza bakacak elbise makyaj falan bir de sana bakacak günlük halin..."
"Olsun ben Güney'e güveniyorum."
Cemre:"Tamam güveniyorsun ama bence de biraz hazırlanman lazın."
"Ya cidden gerek yok öyle şeylere."
Meral:"Olsun biz hazırlarız seni."
Çıkışta Güney de bizimle birlikte yurda geldi.
"Sevgili sen burda bekle ben hemen hazırlanıp geliyorum."
Güney:"Ne gerek var aşkım. Sen böyle de güzelsin."
Kızlara imalı bir bakış attım. "Sağol sevgili... ama kızlar çok ısrar ediyor."
Güney:"Tamam siz bilirsiniz."
Güney'in yanından ayrılır ayrılmaz Meral "İşte gerçek aşk." deyip alkış yaptı.
"Ben size demiştim."
Meral:"Olsun biz o kızı çatlatmak için hazırlayalım seni. Aklımda bir elbise var zaten." diyerek dolaptan bir elbise çıkardı.
Kader:"Ayy çok güzel.."
Meral:"Songül giy hadi şunu."