D' Kurudu Gözyaşım

87 3 0
                                    

Annemle Elmas alışverişten döndüler ve aldıklarını yerleştirmede onlara yardım ettim. Annem çay demledi ve evin terasında oturup denizi seyre daldık. Kimse konuşmuyordu. Kendimizi, geçip giden zamana bırakmıştık. Uzun süredir hayalini kurduğumuz o hayal gerçekleşmişti artık. Ama ömrünün sonuna kadar geçmeyeceğini bildiğim sızımın geçeceği yoktu. Yaralarımın tek ilacı artık yoktu çünkü. "Geç oldu kızlar hadi yatalım zaten çok yorulduk yarın çarşıya çıkıp forma bakacağız size." dedi annem. Haklıydı çok yorulmuştuk. Odalarımıza çıkıp yatmaya hazırlandık. Kafamı yastığa koyar koymaz uyumuştum. Uzun süredir uykusuzluk çekiyordum ve gözümün önüne Tahir gelmeden ilk defa uykuya dalışımdı bu.

Sabah erken uyanmıştım. Bu kadar uyuduğuma bile şaşkındım. Öncesinde, Tahir'den öncesinde öğlenlere kadar uyuyan kız şimdi adeta uykulara küsmüştü. Hayatımı iki evre olarak tanımlıyordum artık Tahir'den öncesi ve sonrası. Üstümüzü giyip, annemle de Elmas kahvaltılarını yaptıktan sonra evden çıktık. Fazla araba yoktu bu kasabada, genelde bisiklet kullanılıyordu. Balayına, tatile gelmiş çiftler vardı ve çift bisikleti sürüyorlardı. Biran o bisikletin üstünde Tahir ve beni hayal ettim. "Dilyar! Kızım, daldın yine. Hadi gel." Annemin sesiyle irkildim ve kollarım önümde bağlı bir şekilde peşlerinden gittim. Hiçbir şeyden zevk alamıyordum ve ayladır böyleydim. Eski yaşama heyecanım kalmamıştı. Eski günlerde de ikinci baharımı yaşıyor gibi hissederdim ama artık yaşadığımı bile hissedemez olmuştum. Çarşıda bir mağazaya girdik. Hastane forması satan, fazla büyük olmayan, içeri girildiğinde kumaş kokan ve toz içinde bir mağazaydı. "Kusura bakmayın tadilattayız da ondan bu toz ve dağınıklık." "Kolay gelsin, biz buradaki hastaneye yeni atandık ve forma almamız gerekiyor." dedi Elmas. Bize acilde çalışacağımız için diğerlerinden daha farklı bir forma verdi kadın. Mağazada sadece hastane forması yoktu. Çeşitli çizgi film kahramanlarının kostümleri vede ona benzer şeyler vardı.İlk önce ben denedim ve ilk denediğim tam oldu. Zaten giyim konusunda pek sorun yaşamazdım. Genelde beğendiğim, ilk denediğim şey bana tam olurdu. Bir soyunma kabini vardı ve Elmas benden sonra girdi denemeye. Toz beni iyiden iyiye rahatsız etmişti. Cama doğru yaklaşmıştım, dışarısı çok güneş olduğu için çıkamadım. Elmas formayı denedi ve annem "Dilyar bak, nasıl olmuş?" dedi. Kadına döndü ve biraz boyundan alsak mı acaba konularına girdi. Annem çok anaç bir kadındı. Her evlatla kendi evladı gibi ilgilenirdi. Gerçi öyle olmasa da Elmasla böyle ilgilenirdi çünkü annem Elması çok seviyordu. Sevilmeyecek bir kız değildi de zaten. Camdan dışarı bakarken biri gözüme ilişti. Tahir'e ne kadar da benziyordu. Gözlüklerimin altından gözlerimi ovaladım yanlış görmüş olabilirim diye. Bende bir resmi bile yoktu ve o kadar zamandır yüzünü hafızamda tutmak için karakalem çalışmasıyla yüzünü bir kağıda çizmiştim ve yanımdan hiç ayırmıyordum. Ama bu adam Tahir olamazdı çünkü yanında eşi olduğunu sandığım bir kadın ve kucağında küçük bir bebek vardı.Ona benzettiğim belkide 2340. kişiydi ve buna şaşırmamak lazımdı. Herkesi Ona benzetiyordum ama yerini kimse dolduramıyordu.

Formaları aldıktan sonra annemle Elmas biraz daha gezmek istediklerini söylediler ve orada ayrıldık. Ben eve, sahildeki banka gidecektim. Çünkü ancak burada nefes alıyordum ve nefes almaya ihtiyacım vardı çünkü boğuluyordum. Eve gelip üstümü değiştirip çıkmaya hazırlanırken eski bir radyoya gözüm takıldı. Onu da alıp banka gittim. Ciğerlerime denizin havası doldurdum. Radyoyu açtım ve kanal değiştirip çeken bir kanalda kaldım. Güneş batıyordu ve tamda böyle bir yaz akşamında tanışmıştık Onunla. Yanan yürek acısına denizin kokusu nede iyi geliyordu ki. Radyoda istek bir parça vardı. "Sevgili dinleyicilerimiz, bir dinleyicimizden çok sevip kavuşamadığı ve onu terk eden kadına ithaf ettiği bir şarkıyı sizinle paylaşıyoruz. Hikayesini öğrendiğimizde gözlerimiz dolu dolu oldu. Seven insanların sevdiklerine kavuşması ümidiyle." Bende etkilenmiştim. Demekki benim kaderimi paylaşan insanlarda varmış. Yalnız değilmişim dünya üzerinde bu acıyla. 

Güzel bir şarkıydı. Söylediği gibi benim de gözyaşlarım kurumuştu ve artık içime akıyordu. 'Tez gel' diyordu şarkıda. Gelmesi bile imkansızdı halbuki.

Sahilde Bir BankHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin