Burası Çin'in uluslararası en harika ve en büyük üniversitesi olan Beijing Üniversitesi buraya sadece seçilmiş kişiler girebilir paran ve aklın varsa burada okuyabilirsin.İşte bu muazzam üniversitede okumak için taa Türkiye'den buraya gelmiştim. Üniversiteyi gördükten sonra '' Vay anasını ben ve burası mı? Yok artık. '' demiştim Türkiyedeki okullar bunun yanında halt etmişti.
Kendimdende bahsetmeliyim di mi?
Evet adım Deniz. 20 yaşındayım ve İstanbul'da yaşıyorum. Sabahları okuldayım geceleri de seçkin barlarda DJ lik yapıyorum. Bu işi parasızlıtan falan yapmıyorum. Babamın holdingi var ve benim çalışmamı istemiyor sadece okumamı istiyor ve ben 2 yıl önce baba parası yiyip oturmaktan bıkıp iş arayışına başladım okuldan sonra bi kafede çalışacaktım tam iş buldum derken babamın bundan haberi olduğunu duydum acaba nereden duymuştu? Tüm kafeler beni reddettiğinde anlamalıydım evet babam işe girmeyeyim diye bunu yapmıştı. Daha sonra bir gece
arkadaşlarla bara gittiğimizde DJ'in bu gece olmadığını gördüm salak bir özgüvenle kulaklığı aldım ve sahneye çıktım en sexi halimle en harika ritmi tutturup herkesi havaya sokmuştum her gece buraya gelmeye başlamıştım en sonunda beklediğim teklif geldi artık bu barın resmi DJ yiydim.
Babamdan habersiz bir şekilde burda çalışıyodum işte hikayem böyle gelişmişti.
Şimdi tekrar okula dönelim. Gelir gelmez arkadaşımı bulmuştum kendisi koreliydi koreye olan ilgim sayesinde onunla korece anlaşabilmiştik adı Chae Ro Won du. Umarım daha çok anlaşacaktık.
Ve o an gelmişti herkesin konuştuğu yakışıklıyı sonunda görmüştüm kendini aşırı beğenmiş bir tavırla yürüyordu. Ro won'a umursamaz bir şekilde - bu muydu o çok beğendiğiniz çocuk dedim ro won hayranlıkla ona bakarken kafasını evet anlamında salladı aslında şu an da bu aşırı yakışıklı çocuk bize doğru geliyordu sanki beni duymuş gibi sırıtarak üstüme yürümeye başlamıştı benim ise adımlarım geri geri gidiyordu ki tam düşecekken belimden tuttu kalbim saçma bir şekilde çok hızlı atıyordu. Daha sonra doğrularak teşekkür ettim. O ise hiç aldırmadan yürümeye devam etti şu an aşırı derecede rezil olmuştum. Aslında arkadaki arkadaşının yanına gidiyormuş. Aptal kafam gelir gelmez kendini rezil ettin diye kendime sövüyordum. Bu günlük bu kadar rezillik yetmişti bana.
Derse girdiğimizde Ro Wonla beraber oturmuştuk. Ders falan dinleyememek bir yana hoca seslendiğinde bile duymamıştım neden çünkü sevgili ben,o yakışıklıyı düşünüyordum. Ro wonun dürtmesiyle birden irkildim.
+hocayı duymuyormusun Deniz? dediğinde e-efendim diyerek ayağa kalktım ancak ders çoktan bitmişti...
Şu anda arabama binip evime gidiyorum ve pat! Dalgın olduğum için benimkinin 2 katı değerinde bir arabaya çarpmıştım. İçerdeki adam aşağıya öyle bir sinirle indi ki korkudan arabanın kapılarını kitledim. Sonra adamın hakaretlerine dayanamayıp aşağıya indim tabi ki yanımda levye ile, bilirsiniz Türk kızı olmak bunu gerektirirdi. Derken adamın bağırışıyla 5.2 büyüklüğünde bir depremle karşı karşıya kalmış gibi korktum tabi ki bunu belli etmemeye çalışarak. Kafamı kaldırıp adamın yüzüne baktığımda... Hayır olamaz o, sabah ki yakışıklıydı Allahım bu nasıl bir şeydir yaa sırf rezil olayım diye mi yarattın beni. Bana doğru bakıp
-sen sabahki kızsın.
O da en az benim kadar şaşırmıştı. Bende korkak bir tavırla
+şey özür dilerim zararı neyse karşılamaya hazırım dedim.
-sizin gibi trafik canavarları oldukça bu zararı kimse karşılayamaz. Bence artık araba kullanmayı bırakmalısın.
+bakın lütfen sakin olun uzlaşabiliriz. Dediğimde sabah ki gibi üstüme yürümeye başladı arkama baktım ve bu sefer gerçekten bana doğru geliyordu yine adımlarımı geri geri atmaya başladım sırtımın arabaya değmesiyle irkildim.
+çok istiyosan uzlaşalım güzelim. Avuç içlerini arabaya yaslamıştı.
Ellerimle omuzlarını ittim fakat kas yığını milim hareket etmiyordu.
-çekilirmisin.
+hani uzlaşacaktık güzelim.
Daha fazla dayanamayıp levye ile bacağına geçirmiştim. Acıyla kıvranırken arabama binip eve gitmiştim. Sinirden elim ayağım titriyordu pis sapık bide ''hani uzlaşacaktık güzelim''diyo terbiyesiz yaa. Rahatlamak için sıcak bir duş alıp kitap okumaya gittim ve tabiki okuyamadım o sapık pisliği düşünmekten kitap bile okuyamıyordum. Neden onu düşünüyorum ki hayır yani sapığın teki hem yakışıklı bile deil dediğimde iç sesim araya girmişti tövbe de kız çarpılcan ben bile tutuldum adama. Sen karışma dedim. Bir yorgunlukla kendimi yatağa attım ve derin bir uykuya daldım...
