8

430 49 48
                                    

*Yazarın ağzından*

Lauren kalemi elinden bırakıp kağıdı banyonun aynasının önüne koydu. Küvetin suyunu açıp beklemeye başladı, endişeliydi bunu yapabilecek miydi? Tırnaklarını kemirmeye başladı çok fazla düşünüyordu. Camila ona bunu nasıl yapabilmişti, artık dayanamıyordu.

Suyun dolduğunu fark edip musluğu kapattı.

Korkuyordu

Ölmekten çok korkuyordu ama bunu yapmak zorundaydı. Daha fazla bu acıya dayanamazdı. Her şey onun için çok fazla geliyordu.

Kendini soğuk suya bıraktığında iliklerine kadar üşümüştü. Elleri soğuktan titrerken jileti tutamıyordu. Suyun içine düşürdüğünde bacağının üstünü çok az kesmişti.

Acıyla inleyen Lauren su ile kanın karışmış rengine baktı. Bacağında bu kadar çok acı yarattıysa bileklerini ve ayak damarlarını nasıl kesecekti?

Birkaç defa kendini kesmeye çalıştığında genel de ailesi ya da arkadaşları tarafından basılıyordu. Kendini kestiğin de ise başarısızlıkla sonuçlanıyordu. Bir türlü istediği öteki tarafa gidemiyordu. Çünkü inandığı Tanrı onun canını almıyordu.

Bacağı uyuşmaya başlamıştı. Küçük bir yaradan bu kadar çok kan çıkıyorsa şimdi keseceği yerlerinden ne kadar çok kan çıkacaktı? Şimdi böyle ise o zaman neden önden kestikleri işe yaramamıştı?

Hızla ard arda nefes alıp vermesi korkunun eşiğindeydi. Bileklerini keserek değil korkudan kalp krizinden ölecekti. Eline aldığı kanlı jiletle baktığında,  belli olan damarlarına da baktı.

İlk çiziğini yanlış atmıştı. Damarının üstünden dik kesememişti. Korkmuştu. Korkusu onu yine yenik düşürüyordu.

Göz yaşları akarken hıçkırıyordu da. Korkuyordu. Ölmekten korkuyordu. O zaman neden ölümü istiyordu? Bu sorular onu yiyip bitiriyordu.

Birisi yüzünden yaşayamadığı gençliğini düşünüyordu. Bir daha on altı yaşında olamayacaktı. Onun için üzüldüğü zamanlara ileri de kendine küfür edecekti.

Aşağı kattan ayak sesleri duyduğunda panikle kendini küvetten çıkarmaya çalıştı. Elleri kayıp tekrar küvetin içine oturduğunda da artık çok geçti. Banyonun kapısı açılmıştı. Yere dökülen kan ve su rengi karışımı banyonun kapısının altından çıkmıştı. Eve gelen kişi Lauren'ın kendine zarar verdiğini anlamıştı.

Banyonun kapısı açıldığında Dinah son gücüyle "LAUREN!" diye bağırmıştı.

"Korkuyorum Dinah."

Dinah ayaklarının ıslanmasını umursamayarak onu küvetten çıkarmak için ona sarıldı.

"Korkma tatlım ben buradayım." dediğinde Lauren'ın sarsılarak ağladığını gördü.

Ona sarılarak "Önce gel şu kesikleri saralım." diyerek onu banyodan çıkarmıştı.




Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


***********************


lifeofstoryat Öyküme ithaf ediyorum ve yardımlarına teşekkür ediyorum. 






The Hurting || camren Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin