Yatağımdan kalkmaya üşeniyorum. Kalkmak istemiyorum. :( Ama bugün iş görüşmesine gidecektim. Kaç aydır işsizdim. Evde artık bunaldım ve işe girmeye karar verdim. İş konusunda biraz acemi olsam da yapacağımdan eminim. Yani eminimdir heralde. Asistanlık yapacakmışım. Çok garip hiç tanımadığım bir insana asistanlık mı yapacağım. Gerçekten bu işi yapmak hiç istemiyorum. Ama maalesef ki bu iş konusunda son şansım diyebilirim. Çok fazla vakit kaybetmeden hazırlanmaya başlayayım. Da şimdi ne giyebilirim ki. Pantolonla giyilir heralde. t-shört pantolon giyiniyim. He birde adamın bütün işlerini ben mi yapacakmışım ya kahvaltısını falan. Ya ben zaten üşengeçliğimden birkaç gün aç kaldım. Birde her sabah o adama kahvaltısını yapacakmışım. Yok daha neler.Bence gayette hoş oldu. Sıradan ama idare eder. Sanki adam nikahlığa alcak ya.
Saçımıda at kuyruğu yaptım.Bu kadar yeter abartıya gerek yok.
Çok sürmeden annemlerin yanına gittim. Ceyda beni görür görmez yüzünü ekşitti. İğrenirmişçesine baktı. ''Kezban mısın be sen bu kıyafet ne. Afedersin ama b*ka benzemişsin.'' dedi. Pislik ya ablasıyla nasıl konuşuyor. ''Sen kendi işine baksana ya. Okuluna git.'' dedim. Anneme döndüm ''Ceyda haklı'' dedi. Ceyda zafer gülümsemesi yaptı. Annem eline birkaç poşet dolusu kıyafetle geldi. ''Artık sana yeni kıyafetler lazım. Eskileri çöpe atacaksın.'' Ceyda'ya dönüp ''Kaç dakikamız var'' dedi. Şuan olan şeylerden hiç bir şey anlamadım ya. ''Yarım saatimiz var'' dedi. Annem kalem etek ile gömlek çıkardı poşetten.
Oha ben bunu nasıl giyerim ki. Neyse giyinmeye gittim. Ceyda koltuğu göstererek otur işareti yaptı. Çok geçmeden oturdum. Elinde ki maşayla saçımı yapmaya başladı. Sonra elinde makyaj kutusuyla geldi. En son bu kadar hazırlanmayı düğünde yapmıştım...
Sonunda hazırlanabilmiştim. Aslında topuklu ayakkabıyla yürümeye alıştım. Çünkü ben topuklu ayakkabıyla yürüme alıştırması yapıyordum öncelerden. Yani zorlanmıycam. Annem arabasıyla beni çalışacağım eve bıraktı. Ev süper ya ben bu evde çalışmaya kıyamam. :d . O değilde adam bu kadar büyük evde nasıl tek başına oturuyor ya.Evin anahtarları zaten bende vardı. Annemle vedalaşıp eve doğru yola koyuldum.
Evet şimdi ne yemek yapıcam diye düşünürken. Merdivenlerden ayak sesi geldi. Heralde adam geliyordu. Heyecanlandım ya utanırsam şimdi. Utanmak yok.
Oha oha oha bu bu hayalimin adamı Meriç değil mi. Oha inanmıyorum yanılıyorsun Kumsal o değil. Yüzüm kızamaya başladı. Bana bakıp konuşmaya başladı. ''Selin miydi?'' Selin ne ya. '' Selin kim?'' dedim. Hafif sırıttı çok güzel gülüyor şerefsiz ya ama ben hala şoktayım ya. Ama bir yandan da iyi oldu hayalimin adamıyla birazda olsa yakınlaştım. ''İsmin Selin miydi?'' dedi. ''Kumsal'' dedim. ''Seninle kısa bir konuşma yapıcağım. Benim aslında asistana ihtiycaım yok'' dedi. Ne demeye çalışıyor bu ya. ''Yani başlamadan kovacakmısınız?'' dedim. Yaklaşmaya başladı. ''Hayır kovmayacağım. Sadece bu evde tek yaşamak istemediğimden asistana ihtiyaç duydum'' dedi. Ne saçma bir neden ya. Napim yani Allah Allah. Konuşmaya devam etti. ''Bu arada bugun yemek yapmana gerek yok arkadaşlarımla dışarıda yiyeceğim.'' dedi. Yani ben izinliyim mi demek oluyor bu. ''Şey ben eve mi gideyim o zaman?'' dedim. '' Hayır canım sende geleceksin seni arkadaşlarımla tanıştıracağım.'' ben ne alakayım ya ne saçma saçma konuşuyor bu mal. ''Peki'' dedim. ''Ben üstümü giyineceğim sonra çıkacağız'' dedim. Bu ne samimiyettir ya beni ne yapacak ki aradaşlarının yanında. Hiçte göründüğü gibi değilmiş Değişik Adam.
''Hadi çıkalım Kumsal'' dedi. Arabasına doğru ilerlerken arka koltuğa oturdum. Bana malmısın kızım dermişçesine baktı. ''Öne oturman gerek asistan'' dedi. Ne alaka ya. İstediğini yapmak zorundayım malesef ya. Yanındaki koltuğa oturdum.
İki saattir konuşmalarını dinliyorum hiç bir şey anlamıyorum ya. Sanırsın yabancı dil konuşuyorlar. Sarı saçlı yeşil gözlü bir kız vardı. Adı Aslıymış kız güzel olsa da hiç sevemedim ya. Birde Meriç gibi bir çocuk da var. Emreymiş iyi çocuğa benziyor. Aslı şeytanı bana dönerek.
''Daha güzel kız bulamadın mı Meriç? Beğenemedim bu kızı.'' Kıza bak ya ne ayak bu salak. Meriç Aslı'ya dönerek ''Biraz mal ama iyi kız'' dedi. Resmen beni eziyorlar. Şuan onlara laf atmamak için kendimi zor tutuyorum. ''Kızardı hemen'' dedi şeytan. Emre atladı lafa. ''Bence gayette kız güzel'' İşte bu çocuğu gerçekten de sevdim.
Sonunda evime gidecektim ya sıkıldım konuşmalarından. Özellikle de o şeytan Aslıdan kurtuldum. Vedalaşırken Aslı kolumdan tutup beni köşeye çekti. Ne yapıyor bu aptal ya. ''Ne yapıyorsun ya? diye hafif bağırdım. Kolumu bırakıp ''Bak kızım sende o ergen kızlar gibi Meriç'e aşık olursan sana şeytani yüzümü gösteririm.'' dedi. Tek kaldığımız için konuşabilrdim.''Zaten şeytan yüzünü gösterdin'' dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞ BELASI
RomanceGülümsedi. Gülümsedim. ''Gülerken kısılan gözlerine aşığım'' dedi. Ses tonuna, gözlerine, bakışına,gülmesine aşığım. ''Seni seviyorum adamım'' ...