"HAYIR BİLL, BU YILDIZ EN ÜSTE KONULACAK !"
"BEN AŞAĞI KOYMAK İSTİYORUM!"
"SEN İSTİYOR OLABİLİRSİN AMA OLMAZ !"
"Öfff, tamam be!"
Sanki uzaydaymışçasına, yavaşça yukarıya yükselerek, iki eliyle sıkı sıkı kavradığı kocaman sarı yıldızı, çam ağacının en üstüne koymuştu Bill.
Alt taraflarında olsa ne fark ederdi ki?
Ayakları tekrar yere bastığında homurdanarak Dipper'a baktı.
Dipper ise girdiği tartışmayı kazanmanın mutluluğu ile göğüsünü şişirmiş, en tepedeki yıldızı izliyordu. Daha sonra tepedeki yıldızı izlemeyi kesti ve sol tarafındaki Bill'e bakarak, gülümsedi.
"İş çantam nerede benim ?"
...
Sıkılmıştı, yeşil kazaklı sarışın. Yarım saattir, belki de daha fazla süredir şu, yeni yıl ağacı dedikleri şeyi süslemekle uğraşıyorlardı. 'Süslemesek de olurdu.' diye düşündü Bill. Gerçi, bu kutlayacağı ilk yeni yıldı ve Dipper'a göre, böyle saçma sapan düşüncelere bürünmemesi gerekiyordu.
Hoş, Dipper'ın kızmasını veya üzülmesini istemiyordu.Gözleriyle, Bill'e göre, çam ağacının içinden çıkan kabloları takip etti. Ta ki sonunu Dipper'ın hünerli ellerinde bulana kadar. Dipper yere çömelmiş, iş çantasını biraz dağıtarak soluna almıştı ve hâla, dağıtmaya devam ediyordu.
Ne yapmaya çalışıyordu bu ?"Yeni yıla hazır mısın? Ama önce somurtmayı kes lütfen."
Bill, yere indiği zaman birbirine kavuşturmuş olduğu kollarını çözüp, sessiz ama bir o kadar da derin bir iç çekişin ardından kendine bunu batırmayacağım havası verip, sakince Dipper'ın yanına doğru ilerledi.
"Hazırım."
Aslında, uğraştığı şeyin küçük bir elektrik devresi olduğunu bilmeyen Bill'e, Dipper'dan "Saat kaç ?" Sorusu geldi.
Kolundaki saate bakarak cevapladı soruyu, "12 olmasına yarım saat var daha."
"Bilgilendirme için sağol yakışıklı."
Bill de çömelerek, Dipper'ın kurduğu elektrik devresine baktı. Hâla, anlayamamıştı.
...
"Uh, sonunda bitti. Keşke bunu da hazırdan sipariş verseydim."
Oturduğu sandalyede, Dipper'ın annesinin yeni yıl hediyesi olarak gönderdiği hanımeli tadında, (belki de hanımelidir? ) çikolata parçacıklı kurabiye yiyen Bill, elindeki son parçayı da hızla ağzına tıkıp, gülümseyerek sandalyeden kalktı ve Dipper'ın yanına gitti. Dipper, Bill'e doğru dönünce gözü dudağının kenarındaki çikolata parçasına ilişmişti.
"Dudağının kenarında" diye sözlü tarifini yaptıktan sonra, Bill'in "ne" demesine zaman bırakmadan dudaklarını dudağına doğru uzatıp, diliyle, köşede masumca duran çikolata parçasını yalayarak aldı.
"Şimdi ne kadar var?" diye süreyi kontrol etmek istedi, yaladığı çikolata gibi kahverengi saçları olan çocuk.
"10 dakika falan "
"Tamam. Lambayı söndür ve gözlerini kapat. Ben aç diyene kadar da açma."
Bill denileni yaptı ve gözlerini kapatıp, karanlıkta beklemeye başladı. Dipper'ın ayak seslerini duyabiliyordu. Prize fiş takılırken çıkan elektrik sesini duydu Bill. Ayak sesleri yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Christmas Tree || Tr Billdip
Short Story"Çam ağacı, bir daha ki sefere yeni yıl ağacım sen olur musun ? Ben sana yıldız olurum. " ... Billdip One-shot. Cover/Kapak tasarımı: @SasamiUKW