Kaçış-5

19.5K 213 86
                                    


¤¤¤¤

Bu aralar kısa zamanda bölüm atmaya çalışıyorum. Umarım beğenirsiniz. 😊😊😊 mesajlarınıza cevap veremiyorum çünkü e-postamda sorun var. Tekrardan bunun için üzgünüm.

¤¤¤¤
Ben arabanın ön koltuğundaki yerimi tekrardan almıştım ve o da arabayı sürmeye devam ediyordu.

Bu uzun süren yol hakkında birkaç bilgi edinmiştim, örneğin artık nereye gittiğimizi biliyordum.

Neden arabayla gittiğimizi de biliyordum.
Bulgaristana gidiyorduk sınır kapılarına az kalmıştı 7 saat yol çekmiştik, aslında daha uzun sürerdi ama Oğuzhan gazı köklemişti.

Hatta ölmememiz onun iyi sürücülüğünden olsa da ben şans demiştim.

Asıl bomba haber ise evdeyken bahsettiği olaylardı.

Beni istiyorlardı ve hepsi Oğuzhanın yüzündendi.
Eğer beni kaçırmaya kalkmasaydı daha önce rekabet ettiği adamlar bana saplantılı hale gelmeyecekti.
Artık o adamlar için ben ulaşılması gereken bir oyun haline gelmiştim. Daha kötüsü de bu adamlar biraz karanlıktı ve karanlık tarafın oyunları da yasa dışı olurdu.

Bunun en büyük göstergesi de benim demek isterdim ama diyemem çünkü adamlar beni avlamaya çalışmaktan daha kötü şeyler de yapmıştırlar.

Ben daha Oğuzhanın doğru düzgün ne iş yaptığını bile bilmiyordum, zaman her şeyi öğretecekti.

Bulgaristana yaklaşmıştık ve sınır kapısını geldiğimizde askerler bizi durdurdular.

Sınır kapısının duvarı fazlasıyla yıpranmıştı ve çok büyüktü, duvara bitişik üç kule vardı.

Her birinde de askerler nöbet tutuyordu.
Oğuzhan arabadan inip yeşil-gri kıyafetli, kafasına siyah bandana takmış askere benzeyen adama doğru yaklaştı.

Net duyabilsem de dediklerini anlamadım.
İngilizce değildi eğer ingilizce olsaydı anlardım.

Adam postaya teslim etmek için koyulmuş gibi duran evrakları Oğuzhana verdi.

Bense içinde bulunduğum stresi atmak için olaylarla ilgilenmiyormuş gibi yapıyordum.

Oğuzhan yanıma geldikten sonra ifadesini bozmadan, arada bana bakarak arabayı kullanmaya devam etti.
''Hayırdır dilini mi yuttun?'' Dedi.

Bense göz devirip yine sessizliğimi korudum.

''Cevap vermeyecek misin?'' Diye bir ısrar etmeye devam etti.

Tüm bu olanlar benim kafama yeni dank etmişti.
Salak gibi bulunduğum durumu anca kavrayabilmiştim.

O benim evden kaçmamdan yararlanıp beni kaçırmıştı ve en çok yardıma ihtiyacım olduğu zamanda bana evini açmış gibi gözükmüştü ama beni sadece alıkoymuştu.

Ondan kurtulma imkanım varken bile yapmadım ne salak insandım ben.

Şu son 3 günde onurumu 5 kuruşluk ettim.

Sinirden ağlamak üzereydim.

Aptal Beren.

Aptalsın işte sen.
Bu dünyadaki en aciz ruhlu insansın, ama bundan sonra güçlü olacaksın.

Gözlerim hafif dolmuş bir şekilde oturuşumu dikleştirdim.

Hadi bakalım bu ilk sınavın dedim kendime Oğuzhan arabayı sürerken.

Dilimde zehir tadı vardı, farkına varmadığım bunca günün zehri sanki dişlerimden dilime akmıştı.

Tıpkı bir yılanın tehlike anında öldürmek istediği kurbanı için olan zehir gibi.

Saplantılı Duygular +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin