My Hearth

58 3 1
                                    

Sonsuzluk işte böyle bitebilirdi.

Hastanedeki insanlar durmadan bakıyorladı.Hiç mi hayatlarında ağlayan insan görmemişlerdi?Çabucak hastanenin kapısından çıktım.Göz yaşlarım durmuyordu.Durduramıyordum...

Yaşadıklarımız bitmişti.Ben onu o kadar severken o beni unutmuştu.Dünkü yaşadıklarımız aklıma geldi.Beni öpüşü,dudakları ve vanilya kokusu.. Ayaklarım daha fazla dayanamadı ve yere çöktü.Birisinin eli omzuma dokundu.Acaba bu kimdi ki? Kafamı kaldırdım,gözlerim göz yaşlarıyla dolduğu ilk başta kişiyi seçemedim ama bu öpülesi dudaklar,hiçbir zaman bakmaya doyamayacağım kahverengi gözler..

"Clary!"dedim.

"Pardon bayım sanırım birisiyle karıştırdınız! Ağlıyordunuz yanınıza geldim.İyi misiniz?"dedi.Dikkatlice baktım Clary değildi.Aklım benle oyun oynuyordu.Kafamı salladım ve geçişini izledim.Yerden kalkarak eve doğru yürümeye başladım.

*****

Eve geldiğimde kapıyı zorla açtım o kadar güçsüz ve çaresizdim ki kapıyı bile açamıyordum.Ev yemek kokuları kokuyordu,sanırım annem buradaydı.

"Ah Lou! Clary'nin başına gelenleri duydum çok üzüldüm ama şimdi iyiymiş.Yemek yaptım yer misin?"dedi.

"Aç değilim anne!"dedim ve ona bakmadan odama çıktım.Kapıyı kapattım ve perdeleri çektim.Yatağıma geçtim ve ağlamaya başladım.Yüzüm yataktaydı ve vanilya kokuları da öyle. Sebepsiz bir şekilde tebessüm ettim.Kafamı yastığa gömdüm ve vanilya kokusunu doyasıya içime çektim sanki bir daha hiç çekemicek gibi.Aniden bir sesle irkildim.Telefonum çalıyordu.Andrew'di.

"Lou! Clary nasıl? Şimdi konuşabilir miyiz?" dedi.

"Andrew Clary hastanede"dedim.

"Ne dediğinin farkında mısın Lou? ne demek hastane de ?"dedi.

"Bu sabah arabayla kaza yapmış.Marry yanında.Merak etme durumu iyi" dedim.

"Ben sana güvenmiştim Lou! nasıl onu yalnız bırakı-" diyecekken kapattım.Sinirliydi ve şu anda Andrew ile konuşmak istemiyordum.Böylesi daha iyiydi.Telefonumu uçuş moduna aldım ve bilgisayarı açıp bütün üyeliklerimi dondurdum.Artık kimse bana ulaşamıcaktı.Kafamı dinlemek istiyordum.Aklımdan çıkmayan o gece ile birlikte...

*****

"Lou! yemek yemeyecek misin?"diye sesle uyandım.Ağlaya ağlaya uyuyup kalmıştım.

"Aç değilim anne!" dedim.Akşam yemeğinide yemeyecektim.İstemiyordum.Aç değildim göz yaşlarım beni doyuruyordu.

Yataktan kalktım banyoya geçtim duş alcaktım ama yapmadım.Kendimi aynaya baktığımda çok vahim bir haldeydim.Aynadaki umursamaz halime elveda derken tekrar yatağıma yattım.

****

Uyandığımda öğlen olmuştu okula gitmeyecektim.İstemiyordum..Aşşağıya indim annem yoktu.Bana kalvahatı hazırlamıştı.Yapmayacaktım.Tekrar odama çıktım ve yatağıma kendime bıraktım.

******* 5 Gün Sonra *******

Odamın çalınmasıyla rüyasız uykumdan uyandım.

"Gir"dedim.Sesim çok kısık çıkmıştı Marry girmişti.

"Lou! iyi misin? Kaç günden beri okula gelmiyorsun? Telefonun her zaman kapalı.Mesajlarıma cevap vermiyorsun.Yemek yemiyorsun.Ne yapmaya çalışıyorsun?"dedi.Bir şey söylemesem de olurdu ana Marry'i seviyordum belki de birine anlatmak bana iyi gelecekti.

"Marry lavoboya gidiyim,gelince konuşalım" dedim. Sesimi bu sefer biraz daha iyi kullanıyordum.

Banyoya girdiğimde elimi yüzümü yıkadım.Su iyi gelmişti.Aynada yansımama bakınca gerçekten de kötüydüm.Zayıflamıştım,gözlerimin altındaki morluklar sanki yüz yıllık bir uyuşturu bağımlısı gibiydi.Kendime acımaktan vaz geçip Marry'nin yanına gittim.

"Marry! ben kazadan önceki gece Clary ile yattım" dedim. Şaşırmışa benzemiyordu.

"Biliyorum Lou! o sabah olanları Clary anlattı boş bulunmuş alkolün etkisindeymiş" dedi.

"Marry öyle değildi o gece yaşadıklarımız neyse ..." dedim.

"Bu kadar dert etme Lou! Sevdiğini biliyorum ama böyle yaparak kendini hebâ edemezsin"dedi ve içten bir gülümseme ile güldü,bende karşılık verdim.

"Andrew ve Clary seni görmek istiyorlar"dedi.İstemiyordum  bunca süredir kimseyi kabul etmemiştim ki  kapının açılmasıyla ikisi el ele tutuşarak eskisi gibi girdiler odama.

"Özür dilerim kardeşim o gün sinirli ve şaşkındım sana bağırdım"dedi ve bana sarıldı bende affettim aslında onun beni affetmesi gerekiyordu.

Biraz konuştuktan sonra odadan çıktılar ama Clary kalmıştı.

"Lou! kendine böyle davranma hasta olacaksın" dedi. Sesini sonsuza kadar duymak,gözlerini ölene kadar bakmak isterdim.

"İyiyim ben"dedim ve sonra Andrew içeri girdi.

"Lou,Clary ve ben gidiyoruz"dedi.

"Görüşürüz"dedim.

"Kendine iyi bak Lou"dediler.Sonra And yanımda Clary'i öptü gözlerim dolmuştu Clary'nin gözlerine bakınca onunda gözlerinin dolduğunu hissettim ama aklım yine benle oyun oynuyodur diye düşündüm.

Gittiklerinde  ağlamaya başladım.Sinirliydim ama çok seviyordum.O dudaklar benim olmalıydı.O gece yalan yoktu biliyordum.Ağlaya ağlaya eşyalarımı fırlattım.Dipsiz kuyuya düşüyor gibiydim.Deliriyordum heralde.Dayanamıyordum kalbim acıyordu hem de çok.Parçalanıyordu sanki..

Annem onları içeriye alınca gitmişti, evde kimse yoktu.Bu cesaretle delice bağırdım,haykırdım sonra odama biri girdi.Marry'di.

"Lou! yapma dur"dedi.Nasıl yapmazdım?

"Bilmiyorsun Marry o onu dudaklarından öptü o gece her şey gerçek gibiydi.Seviyorum Marry kalbim çok acıyor!"dedim.

"Lou sana anlatmam gereken bir şey var.Sus ve beni dinle" dedi.

"Clary hafızasını kaybetmedi " dedi. Tokat yemi§ gibiydim.

Nasıl olurdu? İnanamadım...

Beğeni ve yorunlarınızı eksik etmeyin.Okuyan herkeze çoook teşekkürler<3

You Are My Weaknes And StrenghtsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin