15.BÖLÜM: SENİ SÜRTÜK

3.9K 250 8
                                    

Sabah birinin anlımı öptüğünü hissettim. Gözlerimi açtığımda karşımda bana gülümseyerek bakan bir Arasla karşılaştım. Şuan çok tatlı görünüyor. Şuan onu öyle çok öpmek istiyorum ki. Gözleri kapattım ve bu hissin geçmesini bekledim.

Gözlerimi açtığımda! Olamaz....
Şuan... Ben... Arası... Öpüyorum..
Ve o da bana kaşılık veriyor. Kendimi durduramıyorum. Gözlerimi kırmıştırdım ve hemen geri çekildim. Aras ise bana şaşkın bakışlar atıyordu. Konuşmaya başladım.

"B-ben özür dilerim. Şey sen öyle şey yapınca bende yanlışlıkla şey yaptım. Şey yapınca da şey oldu-"  derken parmağını dudaklarıma koyarak beni susturdu. "Sakin ol ve bana dediğin 'şey' i açıkla." dedi. Bende derin bir nefes alarak konuşmaya başladım.

"Şey sen çok yakınımda olunca bir an kendimi tutamadım ve gözüme çok tatlı geldin. Gerçekten çok özür dilerim." dedim o ise bana gülümseyerek yanağımı öptü ve "Önemli değil. Hem şu yakışıklılığa bakar mısın? Sence kim karşı koyabilir?" dedi. Gözlerimi kısarak "Ukalaaa! Çık dışarı!" deriye bağırdım. İ da sırıtarak dışarı çıktı.

Üstüme mini şort, siyah bir t-shirt, yüksek taban siyah ayakkabı. Giydim. Makyaj olarak eyeliner, mat bordo ruj, siyah göz kalemi.

Aşağı indiğimde hepsi'nin bu şekilde giyindiğini gördüm. Kaan
"Evet Melis plan ne?"
"Kaan, bizim plana ihtiyacımız yok. Çünkü burdakilere Gölgenin geldiğini ve kim olduğunu söylemeye kaldı. Ama Savaş ve çetesine ne yapacağımı bilmiyorum." dedim. Miraç oradan atıldı

"Peki o zaman kanlarımızı içip hızlıca gidelim." bende kafamı salladım ve mutfağa girdim. Dolapdan kan torbasını aldım dişlerimi çıkartarak içtim. Başka bir torba alarak metal su şişeme koydum. Çantamı alarak kapının önünde çocukları beklemeye başladım.

İlk önce Oğuzla Gözde, sonra Kaanla Ceren, sonra Miraçla Eylem. Aras'ı beklemeye başladık. Biri omzuma dokununca arkamı döndüm ve baktım. Bu nasıl gelmişti buraya? Biz nasıl görmedik? Bu Arastı. Fazla takılmadan arabaya bindik. Kızlar bir arabaya, erkekler bir arabaya bindik.

Okulun bahçesine park etmek için girdiğimde herkes bizim arabaya bakıyordu. Çoğu kişi hatta herkes benim babamın yerine geçtiğimi mafya olduğumu biliyordu.

Arabadan indiğimizde karşı bankta Savaşların oturduğunu gördüm yanlarında sevgilileri vardı. Bizde onların karşısında ki banka oturduk. Yanıma Aras oturdu. Yüzüne bakamıyordum. Sabah ki olay yüzünden çok utanıyordum. Aras kolumu tuttu ve

"Melis, yüzüme bakar mısın?"
"....."
"Tamam Melis birşey olmaz." dedi.

Kaan "Ne oldu?" diye sordu. Aras
"Birini öptüm. Bi bakıma o."
"Kim?"
"Sevdiğim kız!" der demez kafamı Arasa çevirdim. Sonra kafamı aşağıya eğdim. Çenemden tutup kafamı kaldırdı. Bana gülümseyip

"Melis ben seni çok seviyorum. Bize bir şans verip sevgilim olur musun?" dedi. Gülümseyerek kafamı salladım. Hemen kollarını belime sardı. Bende kollarımı boynuna sardım. Ayrıldıktan sonra sol kolunu belime sardı bende kafamı göğsüne koydum. Zil çaldı bizde sınıfa çıktık. Arasla yan yana oturduk. Önümüzde ise Savaşla Meryem yani Savaş'ın sevgilisi.

Ders'e girince kafamı sıraya koydum ve gözlerimi kapattım.

Gözlerimi açtığımda Aras kafasını sıraya koymuş uyuyordu. Tam kafamı kaldıracakken birisi elini Aras'ın saçına götürdü ve saçlarını okşadı. Sinirle kafamı kaldırdım. Bu kişinin Meryem olduğunu öğrendim. Kafamı kaldırdığımı görünce hemen elini çekti.

Hemen ayağa kalkıp bağırdım. "Seni sürtük o elini parmaklarını teker teker kırıp g**üne sokarım!!!" o ise iki adım geri gitti. Sıranın üstüne basıp önüne atladım ve saçından tutup yere çöktürdüm.

"Bana bak sürtük sevgilime yaklaşma? Ona dokunma? Daha dün Savaş'ın peşinden ayrılmıyosun?" diye bağırdım. İçeri Savaş girdi ve yanımıza koştu. Aras çoktan uyanmış ve kızın saçlarını elimden kurtarmaya çalışıyordu. Savaş da geldi ama kimse onu benden ayıramıyolardı. Son kez konuştum.

"Bana bak sürtük! Sakın bir daha sevgilime yaklaşma! Hele bir daha dokun seni öldürürüm! Anladın mı beni?! Tek bir saç teline dokunmayacaksın diyorum sen gidiyosun çocuğun saçını okşuyosun! Sence hasar vermeden bırakır mıyım?"

Dedim ve kolumdan çakımı çırttım ve beline kadar uzanan saçlarını kulağının altına kadar kestim. O ise çığlık atarak ağlıyordu. Onu yere fırlattım ve sırama oturdum. Aras yanıma gelince ellerimi saçlarına götürdüm ve sanki toz varmış gibi silkeledim. Silkelerkende sinirle mırıldanıyordum.

"Pis sürtük gidiyo birde elini çocuğun saçlarına daldırarak yapıyor. O pis'in mikropları bulaşmıştır! Sürtük!!-" saydırmaya devam edecekken Aras parmaklarını dudağıma koydu ve

"Benim güzel sevgilim. Tamam bitti gitti zaten cezasını kestin. Çok konuşuyorsun bebeğim."
Bebeğim.. Bana bebeğim dedi hhuhuhuhuhu yaşasın.

Oha! Yaklaşıyo. Biraz daha yaklaşıp dudağımın kenarını öptü. Bende kollarımı boynuna doladım ve kafamı boynuna gömdüm. O güzel çikolata kokusu. Mm bayılıyorum bu kokuya. Kendimi tutamayıp boynuna bir öpücük bıraktım. O ise benim saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu.

Bir anda geri çekildim ve boş boş tahataya bakmaya başladım. Gözümün önünden birkaç sahne geçiyor.

'1 yaşımdayım. Yanımda bana benzeyen bir kız var ve ben ona
"Abla topum kaçtı ağaca ulaşamıyorum. Abim de vermiyo kalkamazmış." kız kalkıp "Veririm benim güzel kardeşim." diyo ve gidip topu ağaçdan alıyo. Orda oturan çocuğa dönüyo ve
"Off Furkan seninle aynı yaştayız ve ikiziz benden büyükmüş gibi davranma! Ve kardeşimize iyi davran!" çocuk gözlerini devirerek
"Ezgi aynı yaşta olabiliriz hatta ikiz bile olabiliriz ama sizi ben koruyorum çoğu zaman o yüzden ne istersem yaparım."
Bende konuşmaya dahil oldum
"Abi, abla lütfen kavga etmeyin" diyerek ağlamaya başlıyorum. Onlarda yanıma gelip sarılıyolar.'

Bir anda kendime geldim. Nefes nefes nefese kalmışım. Ve sınıftaki herkes bana endişeyle bakıyordu. Bu abi, abla  saçmalığı ne? Bu işi araştırmam lazım. Ama ya bir büyücünün oyunuysa? Bunu araştırmam lazım...

Arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir. Arkadaşlar sizce kitap güzel gidiyor mu? Lütfen düşüncelerinizi yorumlara yazabilir misiniz? Yazarsanız çok sevinirim. Kendinize iyi bakın.

MELEZ KIZ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin