19-Teğmen Değil🌙

1.2K 72 11
                                    

Bölüm 19: No Teğmen

Bölüm şarkısı: Hani Hileonlu kısımlarda çalan bir şarkı varya,dın dın dın dın dı dın gibi bir şeyler, hah işte onu bulabilirseniz onunla dinleyin bence.

✴✴✴

(Hilal'den...)

Hastanede bir oraya bir buraya koşturuyordum. Yaralılara bakmak zor değildi, sadece yaralı Türk askerlerini gördüğümde içim acıyordu. Tek yorgunluğum kalben oluyordu.

Yine bir yaralıya bakmış, şimdi de koridorda yürüyordum. Karşıma Leon'un çıkmasıyla duraksadım. Onu ne zaman görsem kalbim beni şaşırtıyordu, hâlâ.

"Bir müşkülünüz mü vardı, Teğmen?" (Bir Leon atasözü der ki...)

"Pansuman için gelmiştim, Hemşire."

Birbirimize adımızla hitap edemezdik hastanedeyken. Lakin nedense, bu Teğmen'li, Küçük Hanım'lı konuşmalarımızı daha da bir seviyordum.

"Siz şu odaya geçin, ben Ayşe Hemşire'yi çağırayım." Dediğim ve hareketlendiğim vakit, karşıma geçerek beni durdurdu.

"Ben sizin yapmanızı temenni ediyorum."

"Pek tabii." Dedim ve malzemeleri almak için malzeme odasına girdim. Çıktıktan sonra ona gösterdiğim odaya ulaştım ve onu bir an öyle görünce...utanmadım desem dünyanın en büyük yalanını söylemiş olurum sanırsam.

"Hemşire...Yaralarım mıdır çekindiğiniz husus yoksa kendim mi?"

"Daha kötü yaralarla ilgilendiğim olmuştu." Derken sargısını çözüyordum.

"Her şey aynı değil mi? Yine ben yaralıyım ve yine sen tedavi ediyorsun. Tek fark zaman...Bir de duygularımız...Aslında hala aynı inatçılık ile bakıyorsun Hilal." Dediğinde durdum ve gözlerinin içine bakıp tebessüm ettim. Çanakkale Harbini hatırlatmış olması beni gülümsetmişti, her anlamda. Hem zaferimizi hatırlamış hem de onunla tanışmıştım.

"Hafızanız kuvvetli , bakıyorum da."

"Öyledir. Zira adımızı bırakın, yüzlerimizi bile hatırlamayacağımızı söylemiştin lâkin öyle olmadı. Haksız mıyım?"

Aklıma gelen hatıra ile bir an geçmişe gittim.

~Hatıra ~

"Adınız ne--ah, hemşire?"

"Ne önemi var? Sonuçta sizi geri gönderdikten sonraki vakit, adlarımız ve hatta yüzümüz hatırlanmayacak. Özellikle de ben."

"Merak, sizce yeterli bir sebep değil mi?"

"Fazla merak kediyi öldürür."

~Hatıra sonu~

"Kendinizi fazla zorlamayın Teğmen."

"Siz öyle diyorsanız."

Tam çıkmak için hareketlenmiştim ki, kolumdan tuttu ve beni durdurdu.

"Hilal, bugün Halkapınar'daki tepeye gelebilir misin?"

"E-evet de, mühim bir şey mi var? "

"Hayır, sadece seninle başbaşa kalmak istiyorum biraz." Dediğinde gülümsedim ve başımı salladım.

Odadan tam çıkacakken aklıma gelen sual ile olduğum yere çivilendim.

"Helen meselesi ne oldu?"

Dilhun |Ateşten Gömlek| HileonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin