FİNAL BÖLÜMÜ

843 29 5
                                    

'''Arkadaşlar, ben bütün bölümleri telefondan yazdığım için ithaf falan yapamıyorum. Bu nedenle, yazdığım bütün bölümlerde beni yalnız bırakmayan okuyucum, @nurTtnc a ithaf ediyorum, bu bölümü. Kendisi bu bölümü okuduğu zaman görecektir. Teşekkür ederim...'''

Şu an yanımdaki yakışıklıdan gözümü alamıyorum. Gözü, burnu, saçları... Hiç bana çekmemiş!

İnsan, annesinden de birkaç bir şey alır. Ama aynı Emrah. Oğlum... Bizim oğlumuz...

Evet, şu an 5 yaşında. Yaşadıklarımızın üzerinden tam 7 yıl geçti. Evliliğimizin üzerinden de 6 yıl.

••••••••••••••••••••••••••••••••••

7 YIL ÖNCE

Charles ve Emrah henüz gelmemişti. Ve uçağımın kalkmasına da 3 saat kalmıştı. Endişeliydim... Onu bir daha göremeyeceğimin korkusu vardı üzerimde. Ama yetişecekti. Ve ben onu görmeden hiçbir yere gitmeyecektim.

Astha ile beraber heyecanla onların gelmesini bekliyorduk.
Gitmek için hazırlanmıştım. Küçük bir bavulum da vardı. Artık hastane odasında beklemek istemiyordum. Aşağıdaki kafeteryaya inmeye karar vermiştik.

Kahvemizi yudumlarken, dışarıya bakan, yerden tavana doğru camla kaplanmış duvara bakıyorduk. Bir araç bekliyorduk ve nasıl bir şey beklediğimizi de bilmiyorduk.

Sohbet etmiyorduk, heyecandan dilimizi yutmuş gibiydik. Birden Astha'nın telefonu çaldı. Astha konuşmadan telefonu bana uzattı.

"Alo, Charles?"

"Birkaç dakikaya oradayız."

"Sahi mi? Ş-şey Emrah orada mı?"

"Evet, yanımda. Çok heyecanlı."

"Konuşabilir miyim?"

"Tabii. Komutanım, Damla."

"A-alo?"

"Emrah..."

"Damla, seni çok ö-özledim."

Bende iç çekerek onu özlediğimi söyledim. Ama birden telefon kapanmıştı. Telefonun şarjı bitmişti. Artık o gelince bütün hasretimizi giderirdik.

Kafeteryada olmakta işe yaramıyordu. Zaten birkaç dakikaya burada olacaklardı. O yüzden dışarıdaki bankta oturup beklemeye karar verdik.

"Damla, ben seni çok özleyeceğim. Gerçekten bu zamana kadar sahip olduğum tek dostumsun. Ve ben dostumu da kaybetmek üzereyim." dedi Astha.

Bende ondan ayrılacağım için çok üzülüyordum. Elimde olsa onu da benimle beraber götürecektim. Ama işte, şartlar el vermiyordu.

"Astha, sen de benim dostumsun. Ben de seni çok özleyeceğim ve hayır, beni kaybetmiyorsun, sadece birazcık uzaklaşıyoruz. Ama mesafeler dostluğumuza engel olmamalı, olmayacakta..."

"Ben seni nasıl göndereceğim, şimdi? Off, bir de kendi ellerimle havaalanına götüreceğim!"

"Gözün arkada kalmasın canım. Emrah gelecek." dedim.

"Charles nasıl biri?"

"Ha, merak etme. Ayarlarım sana."

"Ben bir şey sormadım." dediğinde bir kahkaha attım. O da benimle beraber gülmeye başlamıştı.

 RÜTBELİNİN ESİRİ (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin