bir delirmiş kukla

umutları sıfırlayıp gitmek?

-yalınız kalmak istiyorum
- ama Gül Hanım...
-uzatma git işte  vedalaşmayı da  çok mu görüyorsunuz artık
-...
morg görevlisi dışarı çıktı
veda elveda
neye veda
hayata veda güzel duygulara onunla geçen iyi günlere
Ve kötü günlere  hepsine birden elveda
üstümdeki gelinlik, ne ironik değil mi
bembeyaz olanın kirlendiği gündür bu gün
bu gün bir günahsızın başkasının günahının bedelini ödediği gündür
bu gün dönüşü olmayan bi gündür

Şimdi gözlerimin önünde uzanıp yatıyor her ölümde olduğu gibi içinden bir ses bağırıyor biti artık biti ölümün çaresi yok
Ama ben bu intiharda kurtuluş değilde bir cehenneme düşüş hissediyorum sanki birileri kalbimi soğumamış küllere bastırıyor
Rüya olmasını çok istediğimden mi bilmem şu anın gerçek olmadığına yemin edebilirim

Pişmanım çok pişmanım seni altan almayışıma gözünün içine baka baka kıskandırmama çok pişmanım senden ayrı aldığım tüm nefeslere
bilirim sen afedersin beni de ben beni nasıl affedeceğim bilmiyorum bekleseydin belki mutlu olurduk artık ikimizin de çok parası vardı, hâlâ gençtik ve en önemlisi hâlâ yaşıyorduk

keşke keşke inatlaşmak yerine beraber olduğumuz her anın kıymetini bilseydik yada büyümeseyedik
işte bu morga yakışmadın belki Büşranın yanına bile yakışmıştın ama bu morga yakışmadı ne kadar masum duruyor yüzün ben seni bırakıp gitsem de bak döndüm bi umut bıraktım
umutla sıfırlayıp gitmedim olmadı yine söylüyorum ölüm sana yakışmadı

Şimdi dışardaki herkes arkandan geleceğimden korkuyor hele annem yanıma taşınacak inan bana onunla bi hafta geçinemiyeceğim ama o bana katlanacak arkandan gelmek mi
Ben senin kadar gaddar olamıyorum bırakıp gidemem dostlarımı ne kadar geçinemesem de kıyamam anneme dışarda büşrayı gördüğümde onun o haline bile acıdım yapamam gelemem
...
Ama ben asıl neyi yapamam biliyor musun senin toprağın altında çürüyor olduğun bir dünyada tek bir mutlu nesef alamam
Başka limanlar bulursun deme bana aramam bile şimdi bir okyanusun ortasında öğle vakti tepeden bir güneş vuruyor bense susuzum gözüm karayı arıyor şimdi dünya bir tufan yeri ve Nuh'un gemisindeki bir hayvan eşinin birini kaybetti başkada kalmadı elde ve karayı bulsalar da o hayvan o karada dışlanmadan yaşayamaz artık
O hayvan çok acı çekiyor

Ve bu acıyla ne kadar yaşanır bilmiyorum o yüzden arkandan geleceğim
Yine dengesizliğimi gösterdim demi bi başaramıyorum şu tutarlılığı aslında korkuyorum cansız bi varlık olmaktan gerçekten korkuyorum tam anlamıyla bi maddeye dönüşmekten korkuyorum yoksa arkamdan üzülecekler çokta umrumda değil asıl umrumda olan yine kendimim kendi korkularım engel bana bize kavuşmamıza ama bir gün bir gün yeneceğim tüm korkularımı
Gelirim çünkü ne demiştik sonsuza dek beraberiz bir sonu yok bırakmam peşini ağlamıyacağım annem bile bilmez de sen bilirsin ben çok üzülünce ağlıyamam bitik mi biz şimdi ?
yarına sadece yüzüne fotoğraflardan mı bakıcam eğer ki çok özlersem yanımda duymak istersem seni mezarına gidip toprağına bakıp artık çalışmayan duyu sinirlerine özlemi mi anlatıcağım pişmanlığı mı
Ali keşke o gün ebe demeseydim herhangi biri olarak kalsaydın benim için şimdi o kadar ağır geliyor ki bu yük
hani hayallerimizde torun sevmek vardı bi çocuğumuz bile kalmadı bizden geriye bi şey kalmıyacak gibi şimdi beni bunun korkusu sardı hadi bi şey olurda hafızamı kaybedersem bilirsin alzheimer bizde genetik
yok olup gidersek sonsuza kadar seviyorum seni

Ali'nin ellerine son kez dokundum bu sefer onun elleri soğuktu keşke ağlayabilsem ama ağlıyamıyorum dudaklarına çok hafif bi öpücük kondurdum son kez artık umut yok pişmanlık var içimden bi ses haykırıyor yine keşke keşke keşkeee zamanı geriye alabilmek bunu o kadar içten istiyorum ki doyamam ki sana bakmalara ben sen doydun mu da çektin gittin mal bi kız için cana kıyılır mı malsın oğlum sen afferim bak verdin en acı cezayı bana
Ali dayanamam nolur gitmeseydin kalbim çok acıyor ali bu nefretle dolu aşkla dolu duygunun tarifi yok keşke yansaydın kerem gibide bende aslı gibi küllerinin dağılmasını engellemeye çalışırken alev alsaydım dışarı çıkıyorum kapıda yine bakıyorum doyamıyorum yüzüne gözlerim doluyor dudağım alta sarkıyor çiğdem koşup yanıma geliyor bi şey demeden koluma giriyor sonra
- hadi gidelim
Oda ağlamış biraz ilerde duran büşra üstüme gelerek
- senin yüzünden hayatımızdan çekip gitmediğin için mutlu musun şimdi ne oldu git kocanın yanına avun şimdi
Bi şey diyemiyorum Çiğdem Büşra ya ters ters bakıyor Muratla Hasan Büşra yı tutuyor Mehmet diğer koluma giriyor
-hadi hayatım gidelim
Bi an kendimden iğreniyorum derince bi nefes alıp ikisinin kolundan da çıkarak
- benim yalnız kalmaya ihtiyacım var
Mehmet
-hayata olmaz
-merak etme kendime bi şey yapmam
Ne kadarda sakin konuşuyordum
-olmaz buna izin veremem
Ay ben annemden kaçarken bununla niye nikah masasına oturdum ki tepki veremeyecek kadar yorgun hissediyorum Mehmet için nefes tüketmek sanki günah gibi gözleri bana haram gibi
Çiğdem
- o zaman Gül benimle tamamı Mehmet
Ben ikisini de bıraktım bahçeye doğru yürümeye başladım Çiğdem koşarak arkamdan geldi ikimizde arabama bindik hastanenin bahçesinden çıkarken gazeteciler yüzünden bayağı zorlandık
yol boyunca ne Çiğdem konuştu ne de ben sadece sigara içtim arkamdan gazeteciler arabayla takip ediyorlardı gaza yüklendim gözden kayboluncaya kadar sürdüm güvenilir bi otel vardı hani Ali'yle yasak aşkımızın şahidi işte oraya sürdüm aynı odayı istedim Çiğdem de geldi onun dizlerine uzandım sadece ağladım bi yudum bile içmedim